Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Açlık grevi devam eden Mardin Cezaevi’nde tutuklulara ‘din kursu’ zorlaması

Açlık grevi devam eden Mardin Cezaevi'nde tutuklulara 'din kursu' zorlaması


Mardin E Tipi Kapalı Cezaevinde tutukluların hak ihlallerine karşı 21 Şubat’ta başlattığı süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemi 16’ncı gününde devam ediyor. Açlık grevi eylemini bugünden itibaren Osman Akbaş, Halil Bergin ile bir kolu ve bir ayağı olmayan Mehmet Çiftçi devraldı.

Tutuklular 5’er günlük dönüşümlü olarak başlattıkları açlık grevi eyleminin periyodunu 10’ar gün halinde sürdürmeye karar verdi. Açlık grevinin başlamasından kısa bir süre sonra 25 Şubat’ta İlhami İşçi, gerekçe belirtilmeden İslahiye E Tipi Kapalı Cezaevine, dün de Serhat Doğan isimli tutuklu gerekçesiz bir şekilde Erzurum Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevine “sürgün” edildi. 

2 TALEP KABUL EDİLDİ

Açlık grevi eylemlerinin devam etmesi üzerine dün akşam saatlerinden itibaren tutuklular ile görüşme gerçekleştiren cezaevi yönetimi kimi talepleri kabul etti. Avukatlardan alınan bilgilere göre; cezaevi yönetimi hasta tutukluların hastane sevklerinin yapılmasını ve “ağız içi arama” uygulamasından vazgeçilmesini kabul etti.

Tutuklular ile cezaevi idaresinin akşam saatlerinde sona eren görüşmesinin ardından ağır hasta tutuklu Mehmet Şükrü Aykal ile 2 tutuklunun hastane sevki gerçekleştirildi. Sevk edilen tutukluların tedavilerinin ardından yeniden cezaevine götürüldüğü öğrenildi.

‘ZORLA DİN KURSLARINA KATILMAMIZ DAYATILIYOR’

Tutuklulardan Mehmet Şirin Acar, ayrıca tutukluların taleplerine ilişkin Mardin Barosu İnsan Hakları Komisyonuna da mektup gönderdi. Acar, mektubunda tutukluların açlık grevi eylemine destek verilmesi gerektiğini belirtirken, yaşanan hak ihlallerine dair, şu bilgileri paylaştı:

“En ağır infaz rejimine rağmen tahliyelerin ertelenmekte, taraflı koğuşta kalmamız ve siyasi kimliğimize bakılarak pişmanlık dayatılmaktadır. Dini kurs gibi etkinliklere çıkmadığımız için yapılanın eksi puan olarak gösterilmesi laik devlet anlayışına aykırıdır. Bizlere zorla din kurslarına katılmamız dayatılıyor. Bu yaklaşımla birlikte psikologa çıkmamız dayatılıyor ve adli suçlu muamelesi yapılıyor. Siyasi kimliğimize bakılarak, çıkmadığımızda yine eksi puan olarak gösteriliyor. Birçok arkadaşımızın kronik hastalıkları var. Ağız içi araması gibi insanlık dışı bir uygulamayı kabul etmediğimiz için hastane sevklerimiz engelleniyor. Diş tedavilerimiz engelleniyor. 1,5 saat kadar ziyaretçi hakkımız var. Bu süre en alt sınır olan 40 dakika ile sınırlandırılıyor. Avukatlarımız ile sağlıklı bir zeminde görüşemiyoruz. Ortak alan etkinliğinden faydalanamıyoruz. Sudan sebeplerle toplu soruşturmalar açılıp, toplu cezalandırmalar yapılıyor. Yeni Yaşam Gazetesi ve sosyal dergiler verilmiyor. Her odada 4-5 kişi yerde yatmak zorunda kalıyoruz. Sosyal etkinlik haklarımız kısıtlanmaktadır.”

MAHPUSLARIN TALEPLERİ

Mektubunda tutukluların yaşanan hak ihlallerine karşı açlık grevi eylemlerini sürdürdüğünü belirten Acar, taleplerini ise; pişmanlık dayatmasından vazgeçilmesi, hastane sevkleri ve ağız içi aramaya son verilmesi, diş tedavilerinin yapılması, sosyal etkinlik hakları ile ziyaret saatlerinin iade edilmesi, avukatlarla sağlıklı görüşme ortamının sağlanması, dışarıdan temiz iç çamaşırı, terlik, havlu ve kırtasiye malzemelerinin temin edilmesine izin verilmesi, ağız içi aramaya son verilmesi, toplu soruşturma ve cezalandırmadan vazgeçilmesi, gazete ve dergilerin verilmesi, berber sorununun çözülmesi, muhalefet yayını yapan TV kanallarına izin verilmesi ve yerde yatmak zorunda kalanlar için yeni koğuş açılması şeklinde sıraladı. (MA)

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version