Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Swift yaptırımı Batı İttifakı’ndaki çatlağı ortaya koydu

Swift yaptırımı Batı İttifakı’ndaki çatlağı ortaya koydu


Financial Times Editörü Jonathan Guthrie, Rusya’nın Swift ödeme sisteminden atılması konusunda Batı İttifakı’nda çatlak olduğunu, Rus doğalgazına bağımlı Almanya’nın bu konuda çekincileri olduğunu yazdı.  

ABD başkanı Joe Biden ve İngiltere başbakanı Boris Johnson, sanki askeri düzeyde bir misilleme başlatıyormuş gibi Rusya’ya karşı sert yeni mali yaptırımlar başlattı. Ancak her iki pakette de Vladimir Putin’in Ukrayna’yı işgalini pahalıya mal edecek bir unsur yoktu. Bunlar Putin’in ödemeye hazır olduğu bedellerdi.

Gerçekten de, ABD ve İngiltere’nin AB’yi Rusya’yı Swift ödemeler ittifakından çıkarmaya ikna etmedeki başarısızlığı, Batı’nın kendi ortak amacının başarısızlığını ortaya çıkardı.

Bu noktada Almanya Şansölyesi Olaf Scholz asıl sorunlu kişiydi.. Meselenin özünde, Alman kamu hizmetleri Gazprom’a Swift kullanarak ödeme yapamazsa Rus enerji devinin muslukları kapatacağından korkuyor. Alman politikacıların yaptığı bir dizi enerji politikası hatası sayesinde, Almanya’nın evlerinin yarısı ısınmak için Rus gazına bağımlı.

Scholz’un suskunluğu, uluslararası ödeme endüstrisi aracılığıyla üç yönlü bir mücadele için zemin hazırlıyor.

Johnson gibi saplantılı politikacılar görünüşe göre iki yanılgıya inanıyorlar. Birincisi, 2012’de İran’ın Swift’ten çıkarılması, daha önceki yaptırımların da tetiklediği ekonomik sıkıntılardan tek sorumluydu. İkincisi, Swift bir uçtan öteki uca bir ödeme makinesidir.

Gerçekte Swift, 11.500 kullanıcısının karşılıklı güvenini ve ortak standartlarını bünyesinde barındırsa da yalnızca bir mesajlaşma sistemidir. İşlemler onsuz da mümkündür. Onlar sadece çok daha ağır aksak olur.
Swift, Belçikalı bir kooperatiftir. Ne Biden ne de Johnson Rusya’yı doğrudan dışlama gücüne sahip değil. Ancak mali yaptırımlar, zamanla, ABD devletinin onaylamamasının caydırıcı etkisiyle bu amaca ulaşabilir.

Piyasalarının değeri ve savcılarının ve düzenleyicilerinin sınır ötesi erişimi sayesinde ABD, dünya bankaları üzerinde büyük bir hakimiyet sahibi. Bu, ABD’nin 1 trilyon dolarlık varlığa sahip Rus borç verenlerle iş yapma yasağının ABD sınırlarının ötesinde geniş çapta gözlemleneceği anlamına geliyor. ABD ve İngiltere’nin bu hafta başlarında Tiddlers’a yönelik zayıf yaptırımlarının ardından değerli hedefler arasında artık Sberbank da yer alıyor. Bu banka, büyük ölçüde yerel perakende işine odaklanmış olsa da, Rusya’nın en büyük borç verenidir.

ABD ayrıca birkaç Rus bankasının doğrudan veya dolaylı olarak Wall Street’teki dolar işlemlerini takas etmesini yasaklıyor. Johnson da, Londra Şehri aracılığıyla sterlin cinsinden Rus işlemlerine bir yasak getirme sözü verdi.

International Settlements ve İngiltere Merkez Bankası’ndan alınan verilere göre, dünya döviz işlemlerinin değerinin yaklaşık yüzde 40’ı, yani günlük yaklaşık 2,7 trilyon dolar, buradan geçiyor. Bunların büyük kısmı, anlaşmanın en az bir tarafında doları içeriyor.

Rusların Letonya, Kıbrıs ve İsrail gibi yerlerde zaten offshore dolarla yoğun bir şekilde işlem yaptığı biliniyor. Rusya’nın Swift’i kullanmaya devam edip edemeyeceği, bu fikrin, ağı da kullanan ve ABD düzenleyicileriyle ilişkilerine değer veren büyük uluslararası bankaları ne kadar korkuttuğuna bağlı olabilir. 

2012’de İran bankalarının Swift’ten atılmasında AB ile birlikte rol oynadılar. Bununla birlikte, büyük kıta bankaları o zamanlar İslam Cumhuriyeti’ni Swift’in kapsayıcı kulübünde tutmak için kendi ulusal politikacılarından gelen telafi edici bir baskıyla karşılaşmadılar.

Alman, Avusturyalı ve İtalyan milletvekilleri bundan sonra Swift’in iç işleyiş ve dengelerine alışılmadık bir ilgi gösterecekler.

Sonuç ne olursa olsun, Rusya artık bir ödeme paryası. Yıllık 200 milyar dolardan fazla enerji ihracatı kazancını emmeye devam etmek için her zaman yaptığı şeyi yapacak: Geçici çözümler yaratacak. Belki de Mir elektronik ödeme sisteminin genişletilmesi de dahil olmak üzere bu alternatiflerin geliştirilmesi, açık pazarlar ve küreselleşme için daha ileri bir geri adımı temsil edecektir.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version