Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası yaşanan gelişmeler Türkiye’nin cari dengesi üzerinde baskı yaratma riski taşıyor.
Uzmanlara göre savaş Türkiye’nin enerji ithalatı faturasını önemli oranda artırmakla kalmayıp turizm gelirlerinden de 5-6 milyar dolar kaybettirebilir.
Sektör yetkililerine göre ayrıca Türkiye’nin başlıca hububat tedarikçileri Rusya ve Ukrayna yerine alternatif pazarlara yönelmesi nakliye maliyetlerinde üç-dört katına varan fark demek. Bu da buğday ve ayçiçeği başta olmak üzere tarım ürünleri fiyatlarında ciddi artış anlamına geliyor.
Türkiye’nin cari açığı 2021’de dış ticaret açığındaki iyileşmenin etkisiyle 14,9 milyar dolara gerilemişti. Ancak öncü veriler cari dengedeki iyileşmenin durduğuna işaret ederken, ilk çeyrek boyunca da enerji maliyetindeki artışların yaratacağı yüksek ithalat öncülüğünde bozulma bekleniyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya ve Ukrayna’daki gelişmelerin Türkiye’ye yansımasıyla ilgili şunları söyledi: “Bizi ne kadar etkileyeceği yaptırımların ölçüsüne, kapsamına bakar. Mesela doğalgazı, petrolü kapsayacak mı? Mutlaka sadece bizi değil, Avrupa’yı da etkiler. Turizmi de mutlaka etkiler.”
Büyük bölümü petrol ve doğalgaz olmak üzere geçen yıl yaklaşık 51 milyar dolar olan enerji faturası Türkiye’nin cari açığının en önemli kalemini oluştururken, turizm gelirleriyse, hem kalıcı cari fazla hem de döviz kuru istikrarı hedefi için hükümetin ekonomi programında önemli bir role sahip.
Rezervasyonlarda sert gerileme
Rusya’nın Ukrayna’ya girdiği haberinin ardından dün Rusya’dan gelen rezervasyonlarda günlük yüzde 70 gerileme gözlendiğini belirten Türkiye Otelciler Federasyonu Başkan Yardımcısı Bülent Bülbüloğlu, sıcak savaşın uzaması halinde turizminin önemli darbe alabileceğini söyledi.
Bülbüloğlu’nun değerlendirmesi şöyle: “Ukrayna tarafında rezervasyonlar zaten henüz başlamamıştı. Ancak Rusya’dan erken rezervasyon başlamıştı. Gelişmelerin ardından Rusya’dan rezervasyon iptali yok, bu sevindirici. Ama akış zayıfladı. Rusya’dan gelen rezervasyonlarda son bir haftadır zaten zayıf bir akış vardı. Dün itibariyle aldığımız rezervasyonlar günlük yüzde 70 oranında azaldı.”
Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2021’de Rusya 4,7 milyon kişi ve yüzde 19 payla Türkiye’ye en fazla yabancı ziyaretçi gönderen ülke. Ukrayna’ysa 2 milyon ziyaretçi ve yüzde 8,3 payla üçüncü sırada.
Özellikle Rusya’dan turist açığı doğması halinde Türkiye’nin bunu başka pazarlarla kapatmasının mümkün olmadığını belirten Bülbüloğlu, “Rus ve Ukraynalı turistleri kaybetmemiz halinde en kötü senaryoda yurt dışından getireceğimiz dövizde en az 5-6 milyar dolarlık kayıp olur” dedi.
Türkiye savaştan önce turist sayılarının salgın öncesi seviyeye toparlanmasını ve 34,5 milyar dolar turizm geliri elde etmeyi hedefliyordu. Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye için kritik öneme sahip turizm gelirlerinin bu yıl 34,5 milyar dolar seviyesinde beklediklerini söylemişti.
Rusya pazarının durmasının tüm sektördeki arz-talep dengesini bozacağını belirten Bülbüloğlu, otellerdeki büyük boşluklar nedeniyle rekabet başlayacağını, bunun da sektördeki fiyatlamaları bozacağını söyledi.
Bülbüloğlu şöyle devam etti: “Bölgedeki durum 10-15 gün içinde normale dönerse Rusya tarafında çok fazla sıkıntı çekmeyiz, kayıpsız atlatırız. Ama sıcak savaş Ukrayna’da geçtiğinden, ekonomik sıkıntılar nedeniyle Ukrayna mutlaka etkilenecektir. Ukrayna tarafında her halükârda bir turist kaybı olacağını düşünüyorum.”
Enerji maliyetine yansımalar
Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim dünya enerji fiyatlarının fırlamasına neden olurken, Türkiye ekonomisi için de yeni bir baskı oluşturdu.
Türkiye’nin petrol ithalat faturası hakkında gösterge olan Brent ham petrolünün fiyatı geçen haftadan bu yana 8 dolar yani yüzde 8 artarak 101 dolar oldu. Doğalgaz fiyatıysa hafta başından bu yana yüzde 45 arttı.
Ekonomistlerin hesaplamalarına göre Brent petrolünde 10 dolarlık artış Türkiye’nin yıllık enerji ithalatına 4,5-6 milyar dolar yükseltici etki yapıyor. Bu hesaplara göre doğalgazın petrole paralel arttığı varsayılıyor.
Türkiye’nin doğalgaz ithalatında son yıllarda gündelik fiyat değişimlerini yansıtan spot ithalatın ağırlığı artmış durumda.
Türkiye, şu anda tükettiği doğalgaz ve petrol kaynaklarının neredeyse tamamını ithal etmek zorunda. Büyük bölümü petrol ve doğalgaz olmak üzere geçen yıl yaklaşık 51 milyar dolar olan enerji faturası Türkiye ekonomisinin başlıca kısıtlarından birini oluşturuyor.
Doğalgaz ithalatı geçen yıl yaşanan kuraklık sonucu hidroelektrik üretiminin yerini doğalgazdan elektrik üretiminin almasıyla birlikte yüzde 22 artarak 59 milyar metreküple rekor kırdı. Türkiye, EPDK verilerine göre geçen yıl tükettiği doğalgazın yüzde 45’ini Rusya’dan ithal etti.
Hububat piyasasına etkileri
Türkiye’nin hububat ithalatının toplam yüzde 80’ini karşılayan bu iki ülkedeki sıcak savaşın sürmesi, Türkiye’nin bu ülkelerden tedariğinin kesilmesi riskini de beraberinde getiriyor.
Sektör temsilcileri, böyle bir durumda alternatif pazarlara yönelecek Türkiye’de ürün sıkıntısı riski beklenmediğini ancak maliyet artışları nedeniyle fiyatlarda önemli yükselişler gözlenebileceğine işaret ediyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı dünkü açıklamasında, Toprak Mahsulleri Ofisi ve özel sektörün mevcut stokları dikkate alındığında başta buğday olmak üzere hububatta yeni hasat dönemine kadar arz yönlü bir eksiklik beklenmediğini, diğer ihracatçı ülkelerden de hububat arzı imkanı bulunduğunu duyurdu.
Tarımsal emtia ithalatı yapan dış ticaret şirketi Rotel’in yönetim kurulu başkanı Rint Akyüz’ün değerlendirmeleri şöyle: “Gelişmeler bizi çok ciddi etkileyecek. Birçok emtiamızın büyük çoğunluğunu Rusya ve Ukrayna’dan alıyoruz. Bunlar arasında bir numara buğday, sonrasında mısır, arpa, ayçekirdeği ve ayçekirdeği yağı var. Bunların hepsi şu anda sıkıntıya girdi bile. Azov’dan şu anda gemi çıkmıyor, yüklemeler durdu. Odessa limanı da aynı şekilde. Lojistik ayağımız ciddi olarak kesilecek.
Şimdi menşei değiştirmek mecburiyetindeyiz. Mesela ayçekirdeğinin şu anda gelebileceği en muhtemel ülke Arjantin. Karadeniz iç denizimiz gibiydi, ithalat 3 bin tonluk gemilerle, finansmanı çok daha kolay yapılırken, şimdi asgari 25-30 bin tonluk belki daha büyük gemilerle, lojistiği, depolaması çok daha zor, çok daha yüksek finansmanla yapılması gerekecek. Bu da ciddi bir fiyat farkı getirecek. Navlunlar en azından üç-dört misli aratacak.”
TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin toplam hububat ithalatı 2021’de 3,85 milyar dolarken, bunun 2,24 milyar dolarlık kısmı Rusya’dan, 860,6 milyon dolarlık kısmı da Ukrayna’dan sağlandı. Buna göre Türkiye hububat ithalatının yüzde 58’i Rusya’dan, yüzde 22’si Ukrayna’dan olmak üzere toplam yüzde 80’ini bu iki ülkeden aldı.
Hububat ve bakliyat alanında faaliyet gösteren Başhan’ın yönetim kurulu başkan yardımcısı Şemsetin Memiş şunları söyledi: “Kerç Boğazı’nın kapanması nedeniyle şu an gemiler gelemiyor. Termin tarihlerinde sıkıntılar olabilir. İç piyasamıza hemen bir etkisi olmasa da, bu durum devam ederse fiyatlar anlamında sıkıntı olur. Buradan ithal edilen ürün örneğin Avustralya’dan 45 gün ya da iki aydan önce gelmez. Termin tarihleri uzar, fiyatlar artar.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***