Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Mahpus yakınları Diyarbakır’dan seslendi: Cezaevlerinden cenazeler çıkmasın

Mahpus yakınları Diyarbakır’dan seslendi: Cezaevlerinden cenazeler çıkmasın



Cezaevlerinde mahpuslara yönelik uygulanan hak ihaleleri sürüyor. Cezaevlerinde tutulan hasta mahpusların sağlık durumu giderek ağırlaşırken, 25 yılı aşkın süredir cezaevinde olan çok sayıda mahpusun infazları yakıldığı için tahliye olamıyor. Mahpus yakınlarının Diyarbakır’da başlattığı Adalet Nöbeti 99’uncu gününe girdi. Diyarbakır Barosunda Adalet Nöbeti eylemini başlatan aileler, bugün eylemlerini Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi önünde gerçekleştirdi.

POLİS AÇIKLAMAYA KATILIMLARI ENGELLEDİ

+ Gerçek’in haberine göre, ailelerin açıklama yapacağı Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi önünde yoğun önlem alan polis, bölgeye çok sayıda zırhlı araç, TOMA ve çevik kuvvet ekibini konuşlandırdı. Basın açıklaması ailelerin çağrısı ile siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla olacaktı. Ailelerin olduğu alanı kapatan polis, HDP İl yöneticileri, MEBYA-DER, TUHAY-DER, ÖHD ve MED TUHAD-FED üyelerinin açıklamaya katılmasını engelledi.

GÜLER: ÇOCUKLARIMIZ İÇİN BURADAYIZ

Çevik kuvvet polislerinin çevrelediği alanda açıklama yapan tutuklu yakınlarından İnci Güler, polisin engellemesine tepki gösterdi. Siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının kendilerinin çağrısı ile geldiğini ifade eden Güler, “Basın açıklamasını biz yapıyoruz. Evlatlarımız için buradayız. Bizim çağrımızla geldiler ama açıklamaya katılmasına engel oluyorlar” dedi. Aileler olarak çocuklarının sesini duyurmak için burada olduklarını ifade eden Güler, “Çocuklarımız yıllardır cezaevlerinde. Çocuklarımızın sesini duyurabilmek için buraya geldik. Siyasi partileri, avukatları biz çağırdık. Buna da izin verilmiyorsa biz sesimizi nasıl duyuralım” diye sordu. Adalet arayışından vaz geçmeyeceklerini ifade eden Güler, yarın Adli Tıp Kurumu (ATK) önünde olacaklarını söyledi.

“CENAZELER GELMESİN”

Çocukları için başlattığı adalet nöbetinin 100’üncü güne yaklaştığını ifade eden mahpus yakını Reşahat Ada, bu süre zarfında hep seslerinin kısılmak istendiğini söyledi. Cezaevlerinde olan mahpusların durumunun giderek kötüye gittiğini ifade eden Ada, “Çocuklarımız hastadır, ölüm döşeğindeler. Biz adalet istiyoruz. Yeter diyoruz. Çocuklarımızın cenazelerini cezaevlerinden almayalım. Çocuklarımızın üstünde baskı ve şiddet olmasın artık yeter” dedi.

“ÇOCUKLARIMIZIN İNFAZINI YAKMAYIN”

Cezaevinde olan mahpusların infazları yakılarak tahliye edilmediğini ifade eden Ada, konuşurken göz yaşlarına hakim olamadı:

“Çocuklarımızın infazlarını yakmasınlar. Yeter artık. Çocuklarımızı düşünmekten uyuyamıyoruz. Telefon çaldığında ‘acaba çocuklarımızın cenazesi mi geldi’ diyoruz. Artık tahammül edemiyoruz. 3 yıldır annem babam çocuklarını görmemiş. Biz Ankara’ya gittik on kurumla görüştük. Çocuklarımıza adalet gelmeyene kadar sokaklarda olacağız. Bizi tutuklasanız da öldürseniz de siz bilirsiniz. On kez tekrar ediyoruz. Adalet adalet adalet istiyoruz. Biz anaların yüreği yanıyor artık yeter. Bize bir adalet sağlamadıkça biz nöbetimize devam edeceğiz.”

“ÇOCUKLARIMIZ NEFESSİZ BIRAKILIYOR”

Diyarbakır 1 No’lu Cezaevi’nde tutuklu bulunan hasta mahpus Yusuf Boz’un annesi Meymenet Boz, çocuğunun sağlığının giderek kötüye gittiğini söyledi. Kendisinin hasta tutsak annesi olduğunu hatırlatan Boz şunları söyledi:

“Kışın görüşmeye gittiğimde içeri çok soğuktu. Elleri buz gibiydi. Dün de sıcaktan nefessiz kaldık. Bunlar acı çektirmek için mi yapıyorlar. Kışın klimaları kapatıyorlar yazın da açıyorlar. Oğlum içeride nefessiz kaldığını söylüyor. Kürtçe şarkı söylemişler ceza vermişler. Kürtçe anadilimizdir, onların anadilidir. Kürtçe yasak mıdır? Çocuklarının fotoğrafını gönderdim bir ay olmuş daha fotoğraf ellerine geçmemiş. Çocuklarımız zaten cezaevinde. Ayrıca bu zulmü neden yapıyorsunuz.”

Cezaevlerinde hasta olan çocukları için adalet istediklerini ifade eden aileler, yarın Adli Tıp Kurumunda bir araya geleceklerini söyledi.


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version