Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Irak’ın İran sınırında uyuşturucu, aşiret, siyaset üçgeninde neler oluyor?


Irak’ın İran sınırındaki Maysan eyaletinde ocak ve şubat aylarında, bir hakim, bir polis, farklı siyasi görüşlerdeki siyasetçilerle, buradaki silahlı aşiret üyelerinin ölümüyle sonuçlanan çok sayıdaki kanlı çatışma bölgedeki uyuşturucu, aşiret, siyaset üçgeniyle ilgili tartışmaları beraberinde getirdi.

İran sınırındaki Maysan, uyuşturucu trafiği, aşiret savaşları ve siyasi çekişmelerin yoğun olduğu bir eyalet olarak biliniyor.

Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) araştırmasına göre, bu vilayetteki uyuşturucu, aşiret, siyaset üçgenindeki kavga, ülkenin geniş çaplı siyasi farklılıkları ve yolsuzlukla mücadeledeki tartışmalarının da bir yansıması olarak ortaya çıkıyor.

Irak, 2003 yılında Saddam Hüseyin’in devrilmesine yol açan ABD’nin önderliğindeki işgalin ardından ortaya çıkan şiddetin yaralarını sarmaya çalışıyor.

Polis ve yargı mensupları neden şiddetin hedefi?

Maysan’dan seçilen bağımsız milletvekili Osama Karim al-Badr, eyaletin başkenti Amarah kentinde AFP’ye yaptığı açıklamada, “Uyuşturucu trafiği ve aşiret çatışmaları yüzünden vilayette son dönemde güvenlik daha da kötüleşti.” diyerek endişelerini dile getirdi.

İlk olarak Meysan’da İçişleri Bakanlığı’nda subay olarak görev yapan Husam İleyyavi kimliği belirsiz silahlı kişilerce kent ortasında öldürülmüştü. İleyyavi’nin iki kardeşi de geçtiğimiz yıl silahlı kişilerce öldürülmüştü.

İleyyavi kardeşlerin Şii Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’a bağlı Seraya es-Selam milis gücü mensubu tarafından öldürüldüğü öne sürüldü.

Bu cinayetin ardından uyuşturucu konularında uzman yargıç Ahmet Faysal Saadi yine bu eyalette öldürüldü.

Ocak ayında ise Şii Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’a yakın bir kişi ile eşi uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Meysan’da yaşanan olayların Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’a bağlı Seraya es-Selam ile İran destekli Asayib Ehlilhak Hareketi milis gücü arasındaki çekişmenin sonucu olduğu ve bunun sokağa yansımaya başladığı endişeleri dile getirilmişti.

Eski başbakanlardan Nuri el-Maliki de, Husam İleyyavi’nin öldürülmesi sonrası yaptığı açıklamada, İleyyavi’yi öldüren tarafın herkesçe bilindiğini ifade emişti. Maliki’nin bu ithamıyla Sadr’a bağlı milis gücünü işaret ettiği yorumları yapılmıştı.

İki Şii milis gücü arasındaki çekişme sokağa mı yansıdı?

Meysan’da son dönemde yaşanan olayların “iki Şii milis güç arasındaki siyasi anlaşmazlığın sokağa yansıması” olarak yorumlandı.

Mukteda es-Sadr, Irak’ta 10 Ekim’de yapılan genel seçimlerde 329 sandalyeli meclise 73 vekil göndererek seçimin galibi oldu.

Uzun müzakerelerden sonra Başbakanlık görevine seçilen Mustafa el-Kazımi, Maysan’ı ziyaret ettiği gün Sadr’a yakınlığıyla bilinen Saraya es-Salam silahlı milis örgütünün biri üyesi daha öldürüldü.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, bu saldırıdan sonra yaptığı açıklamada bazılarının ülkenin güneyinde Şii gruplar arasında savaş çıkarmak istediğini iddia etti.

Başbakan Mustafa el-Kazımi, üst düzey güvenlik yetkililerini görevden alırken, “İki seçeneğimiz var ya kaos olacak ya da istikrarı sağlayacağız.” diyerek uyarıda bulundu.

Irak’ta uyuşturucu kullanımı ve satışı artıyor mu?

Son yıllarda Irak’ta özellikle iç bölgelerde ve ülkenin güneyinde İran ile sınır bölgelerde uluşturucu kullanımı ve satışının arttığı biliniyor.

Irak İçişleri Bakanlığı’na göre, Maysan ülkede uyuşturucu trafiğini en yüksek olduğu eyaletlerden biri.

Eyaletin Emniyet Müdürü General Güvenlik Jassem al-Zubaidi, Maysan’ın uyuşturucu trafiği için önemli bir kavşak olduğunu kabul eden yetkililer arasında.

Jassem al-Zubaidi, AFP’ye yaptığı açıklamada güvenlik birimlerinin her gün baskınlar yapıp, silahlar ele geçirdiğini ve onlarca kişiyi tutukladığı söyledi.

Iraklı gazeteci ve aktivist Sabah al-Silawi, bölgedeki aşiretlerin gücü ve etkisi yüzünden bu önlemlerin yeteri kadar etkili olmadığını düşünüyor.

Aşiret içinde bağlılıklarının hala derinlere kök saldığı ve devlet kurumlarının onlarca yıl süren savaşla zayıfladığı Irak gibi bir ülkede, bu aşiretlerin devlet kurumlarına başvurmaktan kaçınarak kişisel çatışmaları ve hatta ölümcül kavgaları çözmek için genellikle kendi davranış kuralları ve geleneklerine başvurdukları bilinen bir gerçek.

Aşiretlerin gücüne dikkat çeken Silawi, “Polis görevlisi aşiret tarafından tehdit edilirse sorumluluklarını yerine getiremez. Ailesi de tehdit edilebilir veya kendisi de öldürülebilir.” diyerek aşiretlerin eyaletteki gücü ve etkisini özetledi.

Gümrük yetkililerine göre, bu eyaletteki çatışmalar İran’daki Al-Sheeb sınırına kadar uzanıyor ve buradaki aşiretler ve silahlı gruplar arasında önemli husumetler yaşanıyor.

İsmini açıklanmasını istemeyen bir gümrük yetkilisi, “Bu insanlar, uyuşturucu trafiğini önüne geçmeye çalışan görevlileri ölümle tehdit ediyor.” diyerek endişelerini dile getirdi.

Bölgede etkili aşiret liderlerinden Karim al-Husseini sınırdaki geçiş noktasının eyalet için “büyük sorun” teşkil eden bir nokta olarak değerlendirdi.

Sınır geçişlerinin ilke olarak Irak ve Maysan eyaleti için önemli bir gelir kaynadığı olması gerektiğini belirten bu aşiret lideri, bunu tersine bu bölgenin sorun kaynadığı olduğu görüşünü dile getirdi.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version