Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, ABD yönetiminin çağrısıyla yaptığı ve Moskova’nın Ukrayna sınırındaki askeri yığınağının ele alındığı toplantısında Rus ve Amerikalı temsilciler arasında sert tartışmalar yaşandı.
ABD’nin BM Güvenlik Konseyi Temsilcisi Büyükelçi Linda Thomas-Greenfield, askeri hareketliliğin onlarca yıldır Avrupa’da görülen en büyük yığınak olduğunu söyledi.
Rus Büyükelçi ise, ABD’yi histeriyi körüklemek ve Rusya’nın iç işlerine kabul edilemez bir müdahalede bulunmakla suçladı.
ABD ve İngiltere Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi halinde ek ambargolar konulacağını bildirdi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, ambargolarla ilgili yasal düzenlemede şu anda bireylere ve Kremlin’e yakın işletmelere uygulanan ambargolardan daha geniş bir kapsamı olacağını belirtti.
Bir Amerikalı yetkili ise Washington’ın ambargolarının, Kremlin’e yakın isimlerin uluslararası finans sisteminden çıkartılması anlamına geleceğini açıkladı.
Rusya’nın Ukrayna sınırında 100 bin asker, tanklar, topçu birlikleri ve füzeler konuşlandırdığı tahmin ediliyor.
Güvenlik Konseyi toplantısında, Rus Büyükelçi Vasili Nebenzya, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı bir askeri harekat planladığına dair bir kanıt olmadığını ve asker yığınağının da BM tarafından teyit edilmediğini vurguladı.
Rusya’nın kendi topraklarında sık sık askeri birlikler konuşlandırdığını söyleyen büyükelçi, bunun Washington’ı hiç ilgilendirmediğini ifade etti.
Rusya, toplantının gerçekleşmesini de engellemeye çalıştı, ancak ikiye karşı 10 oyla öneri reddedildi.
Nebenzya, “Biden yönetiminin gerilimi artırdığını” söylerken “Bu, devletimizin iç işlerine kabul edilemez bir müdahale ve aynı zamanda uluslararası toplumu bölgedeki gerçek durumla ve mevcut küresel gerilimlerin nedenleri hakkında yanıltma girişimi” diye konuştu.
ABD’li Büyükelçi Thomas-Greenfield ise ABD’nin bir diplomatik çözüm olduğuna inanmaya devam ettiğini belirtti, ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi halinde ABD’nin kararlılıkla harekete geçeceğini ve bunun “korkunç” sonuçları olacağını belirtti.
Amerikalı Büyükelçi “Bu onlarca yıldır Avrupa’daki en büyük askeri hareketlilik. Şu anda konuştuğumuz sırada bile Rusya, yeni birlikler gönderiyor” dedi.
ABD’li diplomat ayrıca, Moskova’nın Ukrayna’nın kuzey komşusu Belarus’taki asker sayısını 30 bine çıkartmayı planladığını ifade etti.
Bu arada, sorunun çözümü için diplomatik çabalar da sürüyor. Putin Pazartesi günü Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron ile bir telefon görüşmesi yaparken, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bugün bir araya gelecek.
Moskova, Batı’nın Ukrayna’nın asla NATO ittifakına katılmayacağına dair tahhütte bulunmasını istiyor. Ancak ABD bu talebi reddetti.
NATO’nun 30 üyesi arasında ABD, Türkiye ve İngiltere’nin yanı sıra Livanya, Letonya ve Estorya gibi Rusya’yla sınırı bulunan eski Sovyet cumhuriyetleri de var. Kremlin, Doğu Avrupa’daki NATO birliklerini güvenliğine doğrudan bir tehdit olarak görüyor.
Putin, uzun süredir ABD’nin 1990 yılında verdiği NATO’nın doğuya doğru genişlemeyeceğini vaat ettiğini ve bu sözünü yerine getirmediğini savunuyor. Tam olarak neyin vaat edildiği konusunda görüş ayrılıkları bulunuyor.
Rusya, Ukrayna’nın güneyindeki Kırım Körfezini 2014’te ilhak etmişti. Kremlin’in doğudaki Donbas bölgesinde geniş bir alanı ele geçiren isyancılara destek vermesinden sonra buradaki çatışmalarda şu ana dek 14 bin kişi hayatını kaybetti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***