Sedat Peker’in iddiaları sonrası Habertürk’e çıkan ve haziran ayından beri diğer bakanların aksine ekranlarda görünmeyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, A Haber canlı yayınına katıldı.
‘İBB GAZETECİLERE MAAŞ VERİYOR’
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkında başlatılan teftiş incelemesi hakkında konuşan Soylu, İBB’nin gazetecilere para verdiğini iddia ederek şunları söyledi:
“Belediyeden diyorlar ki ‘Biz adli sicil kaydı istedik bu isimler temiz.’ Elinizde sosyal medya trolleri olmak söylediklerinizi doğru yapmaz. Bazı gazetecilere maaş vermek sizi haklı çıkarmaz. Bazı gazetecilere her 15 bin lira, bazı gazetecilere her ay 30 bin lira maaş bağlamak sizi haklı çıkarmaz. Teftiş CHP’li belediyelere özgü değil. İçişleri, birçok belediyede 2 bin 32 soruşturma yaptı. İBB’nin bu personellerin geçmişini bilmeme ihtimali yok. Hukuku eğip bükmeye çalışırsınız, kamuyu eğip bükmeye çalışırsınız ama insanlar her şeyi görüyorlar. Seçimler kaybedilir, kazanılır. Kaybetmenizin size öyle bir kazancı olur ki kazansaydınız belki kaybın önü açılırdı. Biz İstanbul’da elimizden geleni yaptık, takdiri millete bıraktık. Elbette yarışı bıraktığımız anlamına gelmez.
Parti teşkilatlarımız ellerinden geleni yapacaklar. Bunlar siyasi mugalatalar. İçişleri Bakanlığı, birçok belediyede 2 bin 32 soruşturma yaptı. Her partiden belediyelerle ilgili özel teftiş sayısı 166. 2019’da 40, 2020’de 3, 2021’de 6 AK Parti belediyesin özel teftiş yapılmış. 2020’de 4, 2019 yılında 25 CHP belediyesine özel teftiş yapılmış. 2020’nin tamamında ben özel teftiş aldım. Kendim, kendi birimlerime özel teftiş yaptım.”
‘BİZ KİMSENİN DOSYASINA EL KOYMAYIZ’
AKP’li İBB döneminde yolsuzluk dosyalarına İçişleri Bakanlığı tarafından el koyuldu açıklamaları hakkında da konuşan Soylu, ”Sen bunu yapamazsın’ demek devleti etkisizleştirmek demek. Devlet yönetmek bu değildir, burası çadır devleti değil. ‘Benim dosyalarıma el koydular’ diyor. Biz kimsenin dosyasına el koymayız, o da yalan” ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU’NA ‘DİNLEME’ YANITI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘telefonlarımızı dinliyorlar’ açıklaması hakkında da konuşan Soylu, “Kılıçdaroğlu’nun telefonunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti dinleseydi; kendisinin Pensilvanya’yla konuştuğunu kaydederdi” ifadelerini kullandı.
Soylu şöyle devam etti:
“Bu milletin bizden bir beklentisi var. Okula çocuğumu rahat göndereyim. Biz yaşananları görmezden gelemeyiz. Sırtımızı dönemeyiz. Grup konuşmalarını biraz seyrettim. Ne İYİ Parti Akşener, Ne Kılıçdaroğlu ne de HDP bu fotoğrafla ilgili ‘bu fotoğrafı doğru bulmuyoruz’ diyemediler. Bir tanesi bir şey söyleyemedi.
‘BİR KARAR VERDİM HUKUK OKUYACAĞIM’
Bizi şu anda düşürmek istedikleri tuzak tam da bu. Bize ‘Terörle mücadelede nasıl bu noktaya gelirsiniz, siz kişi başına gelir seviyesini nasıl yükseltirsiniz, bu kadar büyük badireler içerisinden nasıl çıkarsınız’ diyorlar.
Bir karar verdim hukuk okuyacağım. Çekip çekiştirip meseledeki doğruları uzaklaştırmaya çalışan bir anlayışla karşı karşıyayız.
DON’T LOOK UP GÖNDERMESİ
‘O Yukarı Bakma’ filminde şey yapılan şu: Dünyaya bir meteor yaklaşıyor, bunu iki bilim adamı diyor. Amerikan Başkanı bundan korkuyor ve iki bilim adamını itibarsızlaştırmak için her şeyi yapıyor. Arkadaş siz ne söylerseniz söyleyin, bizi itibarsızlaştırarak ortadaki meseleyi kaldıramazsınız. Ortada bir vaka var, bu vakayı biz teftiş etmekle sorumluyuz.
34 DOSYA İDDİASI
13 milyarlık kamu zararı iddiası tamamen yalan. İBB Başkanı dedi ki “Elimde 40 yolsuzluk dosyası var”, sayısını da bilmiyor. Kılıçdaroğlu da dedi ki “13 milyarlık yolsuzluk var.” Arkadaşlarımız dosyaları incelediler, 21 tanesinde herhangi bir suç veya suistimal unsuru olmadan soruşturmasına gerek yok kararı alınmış. 7 tanesi şirketlerle alakalı, bunlar Ticaret Bakanlığı ve Mülkiyet Teftiş Kurulu’yla ortak şekilde teftiş ediliyor. Geri kalanını da biz ön incelemeye aldık. Şu 34 dosyada kamu zararını ortaya koyabilecek tek belge yok.
Bir ülkeye çok önemli mafya babası gönderdik. İlgili içişleri bakanı, bakan yardımcısını gönderdi. Biz kendi Emniyet uçağımızı verdik. Bana dedi ki “Ben bu adamla aynı uçakta gidemem.” Korktu. “Kafasına çuval geçirebilir misiniz” dedi. Kafasına çuval geçirip gönderdik.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***