Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Kazakistan’daki olaylara Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) müdahale etmesinin ardından “Rusya’nın Orta Asya’ya iyice yerleşmeye başladığını” ifade etti.
Ergin bugünkü yazısında, “Putin, Kazakistan’a asker sevk ederken önemli bir doktrini de hayata geçiriyor. Kendi doğal nüfuz bölgesi olarak gördüğü ‘arka bahçesi’ Orta Asya’da patlak verebilecek istikrarsızlıklara, Rusya’nın çıkarlarına ters düşebilecek oluşumlara seyirci kalmayacağını ve kuvvetli bir şekilde müdahil olacağını gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Ergin, “Kazakistan’ın gözle görülebilir bir gelecekte Rusya’nın etki alanı içine daha belirgin bir şekilde yerleşeceğini tahmin etmek mümkün” yazdı.
Sedat Ergin’in yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Tabii Kazakistan’daki hadiselere sonuçta başka hangi aktörlerin kazançlı çıkmakta olduğu sorusu üzerinden de bir teşhis konmaya çalışılacaktır. Göründüğü kadarıyla bu aşamada en kârlı çıkan tarafın Rusya Lideri Vladimir Putin olduğu aşikâr.
Tokayev’in protestolar karşısında Rusya ve Kazakistan’ın birlikte üye oldukları “Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütü”den (KGAÖ) yardım istemesi ve bu örgütün de Rusya Lideri Putin’in inisiyatifi ile Rus birlikleri ağırlıklı olmak üzere ülkeye hemen asker sevk etmesi, sürecin en önemli dönemeç noktalarından biridir. Bu hamlesiyle Tokayev’in içteki iktidar savaşında Rusya’nın desteğini de yanına aldığı söylenebilir.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra 1992 yılında kurulan bu örgütün Rusya ve Kazakistan dışındaki diğer üyeleri Tacikistan, Kırgızistan, Ermenistan ve Belarus’tur. KGAÖ Antlaşması, bir üyenin saldırıya uğraması halinde diğer üyelerin yardıma gelmelerini öngörüyor, NATO Antlaşması’nda olduğu gibi.
Bu yönüyle Rusya Lideri Putin, Kazakistan’a asker sevk ederken önemli bir doktrini de hayata geçiriyor. Kendi doğal nüfuz bölgesi olarak gördüğü “arka bahçesi” Orta Asya’da patlak verebilecek istikrarsızlıklara, Rusya’nın çıkarlarına ters düşebilecek oluşumlara seyirci kalmayacağını ve kuvvetli bir şekilde müdahil olacağını gösteriyor. Putin’in dün KGAÖ liderlerinin olağanüstü toplantısında “Evimizdeki durumu sarsmalarına izin vermeyeceğiz ve renkli devrimlere müsaade etmeyeceğiz” şeklinde konuşarak verdiği mesaj yeteri kadar açıktır.
Bu açıdan bakıldığında, öncesinde Batı ile Rusya arasında kendisine göre bir denge tutturmaya çalışan Kazakistan’ın gözle görülebilir bir gelecekte Rusya’nın etki alanı içine daha belirgin bir şekilde yerleşeceğini tahmin etmek mümkün. Bu noktada Kazakistan’ın nüfusunun yüzde 20’sinin Rus kökenli olduğu da göz ardı edilmemesi gereken bir durumdur.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonraki ilk yıllarda Türkiye’de heyecanlı bir şekilde ortaya atılan “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne Türk Dünyası” tezleri hatırlandığında, Kazakistan’da tanık olduğumuz son gelişmeler bu açıdan da ayrı bir anlam taşımaktadır.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***