Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Otokrasiler, halkın güveni konusunda demokrasileri geride bırakıyor


Dünya genelinde düzenlenen bir araştırma, demokrasiyle yönetilen ülkelerde yaşayan halkların, Covid-19 salgını ve ekonomik sorunlarla başa çıkma konusunda yönetimlere duyduğu güvendeki azalmanın sürdüğünü ortaya koydu.

Son 20 yıldır halkın, hükümetlere, medya kuruluşlarına, iş dünyasına ve sivil toplum örgütlerine yönelik güveni konusunda binlerce kişiyle görüşerek araştırmalar yapan “The Edelman Trust Barometer”, son raporunda, “otokrasilerin, halkın güveni konusunda demokrasileri geride bıraktığı” saptamasında bulunuldu.

Raporda, Çin gibi otokrasiyle yönetiler ülkelerde halkın güveninin önemli ölçüde arttığı aktarıldı.

Geçen yıl 28 ülkede 1-24 Kasım tarihleri arasında 36 binin üzerinde kişiyle görüşerek bu anketi gerçekleştiren kurumun yöneticisi Richard Edelman, “demokrasilere inancın gerçekten çöktüğünü görüyoruz.” diyerek endişesini dile getirdi.

Covid-19 salgını veya otomasyonla bağlantılı iş kayıplarıyla ilgili yüksek düzeydeki endişeye dikkat çeken Edelman, “Her şey sonunda insanların ekonomide güven duygusu olup olmadığı sorusuna dayanıyor.” dedi.

Halkın kurumlara olan güveni en fazla nerelerde düştü?

Araştırmaya göre, halkın kurumlara yönelik güveninin en fazla düştüğü ülke Almanya. Bu ülkede halkın güveni 7 puan düşerek 46’ya indi. Bu ülkeyi 53 puan (-6) ile Avustralya, 56 puan (-6) ile Hollanda, 42 puan (-5) ile Güney Kore, 43 puan (-5) ile ABD izledi.

Araştırmaya göre, demokrasilerde halkın kurumlara olan güveni hızla düşerken otokratik ülkelerde hızla arttı.

Buna göre, 11 puan artışla halkın yönetime duyduğu güven yüzde 83’e çıkan Çin ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi 9 puan artışla halkın güveni yüzde 76’ya çıkan Birleşik Arap Emirlikleri, 5 puan artışla halkın güveni yüzde 66’ya yükselen Tayland izledi.

Bu araştırmaya göre, pandemi sırasında ekonominin çarklarının dönmesi için trilyonlarca dolar teşvik veren ülkelerdeki yönetimlerin halkın güvenini sağlama konusunda başarısız kaldığını ortaya koydu.

Japonya’da halkın sadece yüzde 15’i gelecek 5 yıl içinde kendileri ve ailelerinin ekonomik açıdan daha iyi bir durumda olacağı umudunu dile getirirken, demokrasiyle yönetilen ülkelerde bu tahmin oranı yüzde 20 ila 40 arasında değişim gösterdi.

Çin ve Hindistan’da halklar gelecekten umutlu

Çin’de ise halkın üçte ikisi gelecekten umutlu olduğunu söylerken, Hindistan’da gelecek 5 yıl için umutlu olanların oranı yüzde 80 olarak kayıtlara geçti.

Araştırma şirketinin yöneticisi Edelman, Çin’de halkın duyduğu güvenin sadece ekonomik algıya bağlı olmadığını, yalnız pandemiyle ilgili değil genelde Çin’in politikalarındaki öngörülebilirlikle de ilgisinin olduğuna dikkat çekti.

Edelman, “Bu ülkelerde söylenenlerle yapılanlar arasında uyum var. Örneğin Covid-19 ile mücadelede ABD’den daha iyiler.” dedi.

Son verilere göre, ABD’de salgında her gün hayatını kaybedenler arasında ilk sırada yer alırken, Çin’de ise katı politikalar yüzünden aylardır can kaybı yaşanmıyor.

Anketin diğer ilginç bir sonucu ise yalan haberlere yönelik halkın duyduğu endişenin giderek artması . Ankete katılanların üçte ikisine göre, “sahte haberler” ciddi bir şekilde “silah” olarak kullanılıyor.

Yine ankete göre, en çok korkulan konu işsiz kalmak, bunu küresel ısınmaya yönelik endişe izliyor. Araştırmaya katılanların beşte ikisine göre iş dünyası, küresel ısınma, ekonomik adaletsizlik konularında gerekli çabayı göstermiyor.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version