Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Nakıboğlu Ailesi: Hukuksuzlukla mücadelemiz ailemizin son ferdi yaşayıncaya kadar sürecek

Nakıboğlu ailesi, gasp edilen NAKSAN’ın satış ihalesinin durdurulması için dava açtı


TMSF, hiç bir somut delil olmaksızın ‘terör’ suçlamasıyla gasp edilen Naksan Holding’i ‘haraç mezat’ satmakta ısrarlı. Şirketin gerçek sahipleri Nakıboğlu Ailesi ve avukatlarının tüm talep ve ısrarlı beyanlarına rağmen TMSF, satmaya hazırlandığı Naksan Plastik A.Ş. hakkında hiç bir bilgi vermiyor. Ayrıca yapılan ve yapılacak olan ihaleyi izleme talepleri de kabul edilmiyor. Müsadere ya da el koyma kararı da tamamen hukuksuz.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bile ‘müsadere kararının bozulması’ yönünde karar bildirdi. Ancak Yargıtay’da devam eden temyiz süreci bitmek bilmiyor. Bu arada TMSF’de şirketleri bir an evvel ‘peşkeş çekmenin’ derdinde. Güncel değeri 12 milyar TL civarında olan Naksan Plastik, geçtiğimiz hafta 1,2 milyar TL’ye Saray’a yakınlığıyla bilinen Yapı ve Yapı’ya satılmıştı. Skandal satışın ortaya çıkması sonrası ‘pazarlık tarihi’ ertelenmişti.

ORTADA EL KOYMA YA DA MÜSADERE KARARI BİLE YOK!

Yaşanan hukuksuzluklar üzerine Nakıoğlu ailesi bugün bir basın açıklaması yayınladı. Ailenin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, ‘mal varlıklarına hukuka aykırı yöntemlerle el konulduğu, değerinin altında satılmaya çalışıldığı aktarıldı. Açıklamada, ‘ortada bir el koyma ya da müsadere kararı bile yokken şirketlerin alelacele birilerine peşkeş çekilmesi hususunda şu ana kadar Türkiye’de açılmış davalar ve Anayasa mahkemesinde devam eden davalar olduğu’ hatırlatıldı. Ardından , “Tüm girişimlerimize rağmen TMSF ülke hukuku ve uluslararası hukuka aykırı suç oluşturabilecek eylemlerine ısrarla devam etmektedir.” denildi.

Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:

AİHM’YE KADAR GİDECEĞİZ

“Bizler Nakiboğlu ailesi olarak şu ana kadar sürdürdüğümüz hukuki mücadelemizi daha da kararlı bir şekilde devam ettirecek, adli ve idari yargıda hakkımızı arayacak, Anayasa Mahkemesi ve sonrasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi buradan açıkça ifade ediyoruz. Hukuk önünde bu yapılanların hesabını ailemin son ferdi yaşayıncaya kadar kesinlikle ve kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna, ilgililere buradan ifade ediyoruz. Aşağıda yapılan hukuksuzlukları sırasıyla bulabilirsiniz.

1) 23.11.2021 tarih ve 31657 sayılı, Resmi Gazetede yayınlanan; Maliki Naksan Plastik ve Enerji San. ve Tic. A.Ş. olan “Naksan Plastik Ticari Ve İktisadi Bütünlüğü” @tmsftr Satış Komisyonu Başkanlığınca, 1.179.000.000 TL muhammen bedelle satışa çıkartılan şirket, 04.01.2022 tarihinde yapılan ihale sonucu 1 milyar 245 milyon TL bedel ile Yapıen Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. isimli şirkete satılmış olup, 14.01.2022 tarihinde ihale hakkında nihai karar verilecektir.

2) İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 2020/1488 Esas sayılı dosyası kapsamında iptale konu edilen TMSF’nin ilk satış işlemde TMSF dava konusu şirketin değerini 1.126.000.000 TL muhammen bedel olarak belirlemişse de bu değerin gerçek değer olmadığı hususunda itiraz yapılmıştır. Gerçekleşen ihalede ise satış değeri olarak 1.179.000.000 TL belirlenmiştir. İki muhammen bedel arasındaki fark sadece %4’tür.

KAMU ZARARI SÖZ KONUSU

3) Naksan Plastik ve Enerji San. ve Tic. A.Ş.’ye ait şirketin bütün girdi ve çıktıları, yatırımları, malzeme ve makina alımları, yenilenmesi, bakımı dolar kuru üzerinden gerçekleştirilmektedir. Değerleme raporunun alındığı 27.09.2019 tarihinde dolar kuru 5.65’dir. Bugün ise dolar kuru 13,80 TL’dir. Bu iki tarih arasında dolar kurunda %240 ORANINDA ARTIŞ OLMUŞTUR. Artan dolar kuru bazında değerlendirme yapıldığında ise, Naksan Plastik ve Enerji San. ve Tic. A.Ş. dolar kurundaki artış %240 dikkate alındığında takriben %236 oranında zararına satılmıştır. Birkaç gün içinde Naksan Plastik A.Ş. satın alan şirkete devir gerçekleşirse, çok büyük oranda müvekkillerin ve kamunun zararı söz konusudur.

SATIŞ FİYATI, ŞİRKETİN İKİ YILLIK KARI!

4) @tmsftr TMSF bir önceki Başkanı Muhittin GÜLAL tarafından yapılan açıklamalarda, Naksan Plastik A.Ş.’nin 2019 yılı faaliyet kârı 197 Milyon TL olarak açıklanmış olup, o tarih itibariyle yaklaşık 40 Milyon USD şirketin kâr etmiş olduğu, 04.01.2022 tarihli satışta ise 1 milyar 245 milyon TL bedel ile (Takriben 89 Milyon USD’ ye) şirketin satışı kesinleşirse ülke için çok büyük katma değer olan şirketin sadece 2 yıllık kârına karşılık gelecek bir miktarla satışının yapıldığı görülmektedir.

5) Ebitda; Türkiye’de işletmelerin birleşmesinde veya satın alınmasında yaygın olarak kullanılan ve farklı şirketler arasındaki kârlılığın, operasyonel verimliliğin karşılaştırılmasına olanak sağlayan finansal gösterge olup, büyük şirket satışlarında 12-15 yıllık toplamı kâr ve ciro bedelleri göz önüne alınarak satış değerleri belirlenir. 2015 yılı karı 60 Milyon USD, 2019 yılı faaliyet kârı 40 Milyon USD olarak açıklanan Naksan Plastik A.Ş.’nin satılması gereken en düşük değer 900 Milyon USD takriben 12 Milyar TL’dir. TMSF tarafından ise Şirketin 1/10 oranından bir bedelle satılmıştır.

BORÇ KAMUNUN SIRTINA KALACAK

6) a) NAKSAN PLASTİK A.Ş.’NİN BUGÜN İTİBARİYLE, SATIŞ BEDELİNİN ALTI KATI, 7.521.276.504,92 TL BU KEFALETTEN KAYNAKLI BORCU BULUNMAKTADIR. MEVCUT SATIŞ KARARIYLA BU BORÇ KAMU ÜZERİNE BIRAKILMIŞTIR.

3 Ağustos 2010-2014 yılları arasında Czech (Çekya) Export Bank ile Naksan Holding’e bağlı olan Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş. arasında yapılan 6 ayrı kredi sözleşmesi ile 485,556,908 (Dörtyüzseksenbeşmilyon beşyüzelli altıbindokuzyüz sekiz) EURO kredi kullanımı konusunda anlaşma yapılmış, bu anlaşmada Naksan Plastik Sanayi ve Ticaret AŞ’de kefil ve garantör olarak Sözleşmeleri imzalamıştır.

b) Krediyi veren Banka’nın yetkili İngiltere Mahkemelerinde dava açması halinde bu borcu, ya Naksan Plastik A.Ş. ya da TMSF ödemek mecburiyetindedir. TMSF’nin aldığı veya alacağı kararlar ile uluslararası geçerliliği olan bu sözleşme geçersiz hale getirilemeyeceğinden ortaya vahim sonuçlar çıkacaktır.

c) Satış işleminin onaylanması durumunda, Naksan Plastik A.Ş.’nin garantörlüğünden kaynaklı 7.521.276.504,92 TL’lik (485,556,908 Euro’luk) borç (Naksan Plastik A.Ş.’nin satış değerinin 6 katı) kamu üzerine kalacaktır. Yani vatandaşlar vergileriyle bu borcu ödemek zorunda kalacaktır. Böylece mevcut satış işleminde kamu büyük zarara uğratılmıştır.

12 MİLYAR TL’LİK FİRMA 1,2 MİLYAR LİRAYA SATILIYOR

7) Naksan Plastik ‘in takriben; 650.000 m2 Arsaları (Ort. 200 USD/m2) arsaların bedeli 130 milyon USD, 450.000 m2 Binaları olup, (Ort. 400 USD/m2) binaların değeri 180 milyon USD civarındadır. 200 milyon değerinde tesis ve makineleri, yüzlerce ton ana ve yardımcı hammaddeleri, yedek malzemeleri bulunan 800 ton/gün kapasiteli takriben 12 (oki) milyar TL değerindeki firma neden değerinin çok altında satılmaktadır?

Ek olarak; Naksan Plastik’i satın alması düşünülen Yapıen yani Yapı & Yapı Firmasının profilinin sektörle uzaktan yakından alakası olmadığını görüyoruz. Firma kuruluş amacı, sermaye yapısı ve büyüklüğü, iştigal alanları göz önüne alındığında, Naksan gibi alanında öncü bir firmayı yönetebilecek ve üretim operasyonlarını devam ettirebilecek ne bilgiye ne de tecrübeye sahiptir. Yaklaşık 80 yıldır plastik ve ambalaj sektöründe faaliyet gösteren firmamızın, ihaleyi alan firma tarafından yönetilemeyeceğini ve istihdam alanlarının kapanacağını ve bu şekilde iflasa sürükleneceğini düşünüyor ve olabilecekleri kaygı ile takip ediyoruz.”

Ailenin Avukatı: Tazminat cezasını millet ödeyecek

Şirketin Avukatı İzzettin Demir tarafından yapılan açıklamada ise şu hususlara dikkat çekildi:

  • TMSF tarafından; “Naksan Plastik Ticari Ve İktisadi Bütünlüğü”nün oluşturulması, satış ve tasfiye işlemleri ile ilgili müvekkiller adına aşağıdaki açıklamaların yapılması zaruret haline gelmiştir.
  • Tüm talep ve ısrarlı beyanlarımıza rağmen TMSF, müvekkillerin %52 oranında hissedarı olduğu Naksan Plastik A.Ş. hakkında tarafımıza bilgi vermemektedir. Yapılan ve yapılacak olan ihaleyi izleme noktasında taleplerimiz kabul edilmemektedir.

YÜZDE 52 HİSSE HAKKINDA MÜSADERE KARARI YOK!

  • Geçmişi 1940’lara dayanan, tamamen emek, düzenli ve disiplinli çalışma, yerinde ve doğru yatırımlarla kurulan ve bu güne kadar da geldiği nokta itibarı ile Türkiye’nin ilk 100 şirketleri arasında bulunan Naksan Plastik AŞ’nin 2016 yılında tamamen hukuka aykırı bir şekilde TMSF tarafından el konularak, bilgi ve donanımı olmayan, yeteneksiz ve liyakatsiz yöneticiler atanmak sureti ile önce bu hale getirilmesi %52 hisse hakkında henüz bir müsadere yada el koyma kararı yok iken, %48 hissesi hakkında ise yargılama süreci devam ederken, içinde olduğumuz ekonomik koşullara rağmen TMSF’nin satışta ısrar etmesindeki motivasyonu ilerleyen zamanda daha açık bir şekilde anlaşılacaktır.

SUÇA KONU HİÇ BİR BELGE BULUNAMADI

  • Gerek adli mercilere gerekse TMSF’ye şirketlerin yönetiminin tarafımıza verilmesi yada yönetimin tarafımıza verilmesi sureti ile denetim kayyumu atanması taleplerimiz reddedilmiştir. 2013 yılından itibaren ilgili tüm kurumlar tarafından mali yapısı en ince ayrıntısına kadar incelenmiş, 2016 yılında başlayan yargı sürecinde bilirkişilerce daha detaylı incelemeler yapılmış TMSF yönetimine girdikten sonra TMSF yönetimince de şirketlerin mali yapıları denetlenmiş, suç yada başkaca hukuka aykırı hiç bir belge ve bilgiye rastlanılmamıştır.
  • Müsadere yada el koyma kararı verilebilmesi için bir malın kısaca suçtan elde edilmesi yada suça tahsisi edilmesi gerekir. 2013 yılından bu güne kadar yapılan denetimlerde TMSF yönetiminin göreve geldiğinden beri malların suçtan elde edildiğine yada tahsisi edildiğine dair tek bir bilgi, belge yada iddia dahi ortaya atılmamıştır.

YARGITAY BİLE ‘MÜSADECE KARARI BOZULMALI’ DEDİ

  • El koyma, müsadere, suçtan elde edildiğine yada tahsis edildiğine dair iddianın ortaya konulmadığı bu süreçte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Mahkemece ilk aşamada verilen %48 hisse hakkındaki müsadere kararına karşı “müvekkillerin mal varlığının suçlamaya göre terör örgütüne finanse edildiğine veya örgüte tahsisi ve yardım ettiğine dair dosyada bir delil olmadığından” müsadere kararının bozulması yönünde görüş bildirilmiştir.
  • Yargıtay’da devam eden temyiz sürecinin uzaması ve bir karar alınmaması, diğer yandan TMSF’nin bir an önce satış yapması bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kurumların birlikte hareket ettiği algısı oluşmaktadır.

TÜM HUKUKİ YOLLARA BAŞVURULACAK

  • Sonuç olarak satış bedelinin 2019 yılı verileri üzerinden yapılması, değerleme yapan kuruluşun “TMSF tarafından bildirilen verilere göre değerleme yapıldığı, 3. Kişilere karşı sorumlu olmayacağı” yönündeki açıklaması, el koyma yâda müsadere kararı olmadan satış yapılması şirketlerin yasada belirtilen şekilde el koymayı gerektirecek bir delilin olmaması, tarafımızdan açılan davaların devam ediyor olmasına rağmen TMSF’nin satışta ısrar etmesi karşısında adli ve idari olarak tüm hukuki yollara başvuracağımızı, yasaya aykırı ve suç oluşturan eylemleri yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı,
  • Anayasa mahkemesi ve AİHM nezdinde de tüm hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızı belirtmek isteriz. Kaldı ki satışın yapılması sonrasında mahkemelerce lehimize bir karar verilmesi ihtimali karşısında satıcı, alıcı ve müvekkiller bakımından telafisi güç hatta imkansız sonuçlar doğacaktır. TMSF tarafından nedenini anlayamadığımız bir motivasyonla satışta ısrar edilmesinin ve ileride doğacak zararların kamu üzerinde kalacağı da sonucu itibarı ile açıktır.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version