Hahamların Saray ziyaretinden detaylar: Erdoğan’dan KKTC’de sinagog sözü

Erdoğan, Türk Yahudi Toplumu ve İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı üyelerini 22 Aralık’ta Saray’da kabul etmişti.

Avlaremoz’dan Betsy Penso’ya konuşan Hahamlar Birliği’nin yöneticisi Rav Mendy Chitrik ziyaretin detaylarını anlattı.

İstanbul’dayken Erdoğan’la görüşmek için Ankara’ya davet edildiklerini ve kendileri için özel uçak gönderildiğini belirten Chitrik “Hahamlar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde dua edebiliyorlarsa bunun bir anlamı var. Yahudi duaları her yerde kabul görüyor anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Chitrik, KKTC hahamının Erdoğan’dan sinagog talep ettiğini söyledi: “Yardım istedi çünkü 14 senedir Girne’de yaşıyor fakat bir sinagogu yok. Erdoğan’dan gerekli izinleri çıkarmak için, inşaat için yardım istedi. Cumhurbaşkanını görmeliydin. İnanılmaz şaşırdı, ‘Yok mu? Hemen yardım edeceğiz‘ dedi. Birkaç ay içinde sinagog açacaklarını söyledi.”

Chitrik’in aktardığı bilgilere Erdoğan bakanlardan birisini bu işle ilgilenmesi için görevlendirdi: “Cumhurbaşkanı sinagog ne kadar büyük olsun diye sordu. Haham 3000 metrekare dedi, gülüşmeler oldu. Cumhurbaşkanı, ‘Ne yani adanın yarısını sinagog mu yapalım‘ dedi, güldük. Kaç kişi için gerekli olduğunu sordu. 200 kişilik yapacağını söyledi.”

Okunan dualara da değinen Chitrik, Erdoğan’la aralarında geçen Firavun diyaloğunun detaylarını şöyle aktardı: “Kazakistan hahamı söz alıp dua ettikten sonra, bu hafta Şemot peraşasını okuduğumuzu söyledi. Ve Şemot’ta Moşe Rabenu‘nun Firavun’un karşısına çıkmasını okuduğumuzu anlattı. Moşe Rabenu kekemeydi konuşamazdı. Ve Tanrı’ya dönüp ‘Ben kimim ki Firavun’un karşısında konuşacağım‘ der. Tanrı da ona, ‘Sen konuşacaksın ama senin içinden ben konuşacağım‘ der. Rabi Cohen bunları anlattıktan sonra, ‘Biz konuşuyoruz ama aslında konuşan toplumlarımızdır‘ dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözleri kocaman açıldı ve dedi ki, ‘Müslüman geleneğinde Musa Peygamber’in Firavun’un karşısına çıkmadan önce okuduğu bir dua var. Ve ben bu duayı her konuşmamdan önce okurum.’ Ve o duayı Arapça olarak okudu. Danışmanlarından birinden Türkçeye tercüme etmesini istedi.”