Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Gelişmiş ekonomilerin halkları, toplumdaki çeşitliliği zenginlik olarak görüyor

Gelişmiş ekonomilerin halkları, toplumdaki çeşitliliği zenginlik olarak görüyor


ENSAR NUR | STRAZBURG, TR724

Pew Araştırma Merkezi tarafından 2021 yılında 17 gelişmiş ekonomide yürütülen araştırmaya göre, bu ülkelerin halklarının büyük çoğunluğu, farklı geçmişi olan insanlara sahip olmanın toplumlarını iyileştirdiğini söylüyor.

“Gelişmiş Ekonomilerde Toplumsal Çeşitlilik ve Ayrışmalar” başlığıyla yayınlanan araştırma sonuçlarına göre Katılımcıların büyük çoğunluğu toplumlarında etnik, dini, coğrafi ve en çok da siyasi ayrışmalar bulunduğunu ifade ediyor.

Gelişmiş ülkelerde çeşitlilik zenginlik kabul ediliyor

Japonya ve Yunanistan dışında, yaklaşık her 10 kişiden 6’si veya daha fazlası bu görüşe sahipken, Singapur, Yeni Zelanda, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Birleşik Krallık, Avustralya ve Tayvan dahil olmak üzere birçok yerde her 10 kişiden 8’i yaşadıkları ülkenin farklı etnik grup, din ve ırktan insanlardan istifade ettiğini belirtiyor.

Son verilere göre, Japonya ve Yunanistan’da bile, çeşitliliğin ülkelerini daha iyi hale getirdiğini düşünenlerin oranı, dört yıl önceki araştırmadan bu yana çift haneli sayılarda artış gösterdi.

Çoğunluğa göre ırksal veya etnik ayrımcılık toplumda var olan büyük bir sorun

Çeşitliliğe artan bu açıklığın yanı sıra, toplumların bu ideallere göre yaşamadığının kabulü de var: Aslında, çoğu insan ırksal veya etnik ayrımcılığın toplumlarında bir sorun olduğunu söylüyor. Araştırmanın konusu olan hemen hemen her ülkede, katılımcıların yarısından fazlası ayrımcılığı ciddi bir sorun olarak tanımlıyor. İtalya, Fransa, İsveç, ABD ve Almanya’da ise bu görüşe sahip olanların oranı yüzde 75’in üzerinde.

Bir diğer dikkat çeken nokta ise katılımcıların büyük bir çoğunluğu, toplumlarını farklı ırk veya etnik gruplardan insanlar arasında çatışmaların olduğu bir toplum olarak tanımlıyor.

Siyasal bölünme ırksal ve etnik bölünmelerden daha güçlü

Bununla birlikte, özellikle, çoğu toplumda ırksal ve etnik bölünmeler en belirgin bölünme olarak görülmediği anlaşılıyor. Anket yapılan yerlerin çoğunda, farklı ırksal geçmişe sahip kişiler arasındaki çatışmalardan çok, farklı siyasi partileri destekleyen insanlar arasındaki çatışmaları tanımlayanların sayısı daha fazla.

Siyasi bölünmeler, araştırmanın kapsamındaki diğer iki toplumsal bölünme olan dini bölünme ve kent-kırsal bölünmesinden daha büyük olarak görülüyor. Tayvan, Fransa ve İtalya’da ankete katılanların yaklaşık üçte ikisi toplumlarındaki siyasi çatışmaların güçlü olduğunu söylüyor.

Bir diğer deyişle, gelişmiş ekonomilerin halkları, en büyük toplumsal ayrışmanın siyasetten kaynaklandığını ifade ediyor. Dini, etnik veya kent-kırsal ayrışmanın gösterildiği kadar yüksek olmadığı ifade ediliyor.

Öte yandan, etnik gruplar ile partizanlar arasındaki bölünmeler birçokları için aşikar olduğu ve diğer çatışma türleri daha az görünür olduğu için sonuçların bu şekilde çıkması normal karşılanabilir.

Belirli gruplar arasındaki ayrımların ötesinde, toplumların şimdi COVID-19 pandemisinden öncekinden daha fazla bölünmüş olduğuna dair yaygın ve büyüyen bir algı var. 17 gelişmiş ekonomide halkların ortalama %61’lik bir kısmi, artık salgın öncesine göre daha fazla bölündüklerini söylüyor

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız?

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version