Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Ellerimi bağlayıp erlere dövdürdüler! Vicdansızlar, “Allah burada yok, biz varız” diyordu

İsveç merkezli İngilizce yayın yapan Nordic Monitor, Hava Kuvvetleri İletişim Şube Müdürü Yarbay Mesut Yurtdan‘ın 15 Temmuz’dan sonra Ankara TEM’de uğradığı işkenceleri yayınladı. Sanık Yarbay ifadesinde çok sistemli ve bilinçli bir işkenceye maruz kaldığını anlattı.

Yarbay Mesut Yurtdan, 2001 yılında George Washington Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Master programından 4 üzerinden 3.5 üzeri bir not ile mezun oldu. Lizbon’da NATO Müşterek Harp Karargahı’nda Basın ve Halkla İlişkiler Danışman Yardımcılığı görevini yaptı. 15 Temmuz’dan sonra tutuklanan Yurtdan, 11 Kasım 2020 tarihinde müebbet hapse mahkum edildi.

Yarbay Mesut Yurtdan’ın ifadesinde anlattığı işkenceler şöyle;

Hava Harp Okulu’ndan mezun olduğum 98 yılında sağlık yönetmeliğinde yapılan değişiklik nedeniyle haksız şekilde elendim. Pilotaj eğitimine başlatılmadım, herhangi bir şekilde kayrılmış olsam herhalde bunları yaşamazdım.

15 TEMMUZ GÜNÜ YAŞADIKLARI

15 Temmuz günü İstanbul’da bulunan Hava Harp Akademisi’nde Stratejik İletişim üzerine ders vermekle görevlendirildim, ders bittikten sonra 8 aylık hamile eşimle Ankara’ya dönmek üzere aracımla yola çıktım.

Yolda Solo Türk’ün Antalya’daki gösteri uçuşunun iptal olduğu söylendi, çok şehit verilen günlerde ve Soma faciası gibi olaylarda istisnai olarak uygulanan iptalin koordinasyonun yönetmek üzere eve girmemden hemen sonra 21:30’da karargaha gittim.

Karargaha ulaştığımda son 24 saatin 8’inde direksiyon sallamış altısında ise dinamik bir kitleye konferans vermiş olduğumdan gayet yorgun durumdaydım.

Genel sekretere Solo Türk mevzusunu soramadan kendisi Genelkurmay Karargahı’ndan silah seslerinin geldiğini, terör saldırısı olabileceğini ve Hava Kuvvetleri Karargahı’nda da güvenlik seviyesinin en üst düzeye çıkarıldığını, giriş-çıkışların durdurulduğunu söyledi.

17 ŞUBAT’TA TERÖR SALDIRISINDA 8 ŞEHİT BİZİM KARARGAHIMIZDANDI

Genel olarak bir terör saldırısından bahsediliyordu. 17 şubat 2016 Merasim Sokak saldırısının 29 şehidin 8’i bizzat bizim karargahımızdandı.

Darbenin engellenmesi ile ilgili yapılanlara ilişkin bir basın açıklaması hazırlıyordum. Kurmay Başkanı Korg. Demirarslan ve Adli Müşavire adımın iradem dışında sözde atama listesinde geçtiğini medyadan öğrendiğimi, hiçbir bilgim, ilgim, eylemimin olmadığını söyledim. Adli müşavir zaten Cumhuriyet Başsavcılığı bilgine başvurmak isterse çağıracaktır bu nedenle bir şey yapmaya gerek yok zaten mesaidesiniz, kaçmıyorsunuz, devam edin dedi. Bende bu tavsiyeyi haklı buldum çalışmaya devam ettim.

İRADEM DIŞI İSMİM ATAMA LİSTESİNDE YAYINLANMIŞ

Gözaltına alınma ve tutuklanma sebebim iradem dışında ismimin hem de yanlış bir şekilde sözde atama listesinde geçmesidir. Gözaltına alındıktan sonraki süreçte önce merkez komutanlığına ertesi gün sabahta Ankara Emniyeti TEM’e götürüldüm.

ANKARA TEM’DE İŞKENCE

BM İnsan Hakları beyannamesine göre istisnasız kesinlikle yapılamayacağı hiçbir şartta, durumda hoş görülmeyen işkencenin belki de en yoğun şekilde yaşandığı bu merkezde yapılanları ve somut delil olarak darp raporunu dosyam içerisinde yazılı olarak arz ediyorum.

Yarbay Mesut Yurtdan darp raporu.

“ARANIZDA MASUMLAR VAR, HAKLARINI HELAL ETSİNLER”

İşkenceyi bizzat uygulayan bir komiserin sarf ettiği bir cümleyi bugüne ve yarınlara ışık tutması açısından paylaşmak isterim. “Anladım ki aranızda masumlar var, onlar hakkını helal etsin.” Masumiyet karinesinin ötesinde gerçekten masum olduğum için bu yapılanları ve dinlediklerimi, duyduklarımı, gördüklerimi hiçbir şekilde mazur göremiyorum.

ELLERİMİ BAĞLAYIP ERLERE DÖVDÜRDÜLER

TEM’de kimliğimi kanıtlayacak üzerimde ne varsa alıkonuldu ve aylarca yaptığımız taleplere karşın verilmedi. İşkenceciler tarafından cop ile dövülmenin, küfürlere maruz kalmanın ötesinde de erlere de ellerim bağlıyken dövdürüldüm.

Günlerce yiyecek, içecek, tuvalet ihtiyacımız yok sayıldı. Dizüstünde saatlece bekletildim, özellikle tasarlanmış bekleme pozisyonları ile eklem yerlerimi hissedemeyecek hale getirildim.

VİCDANSIZLAR HAŞA, “ALLAH BURADA YOK, BİZ VARIZ” DEDİ

Evimin basılması, çoluğumun çocuğumun ırzı namusu, öldürülmek, linç ettirilmek ile tehdit edildim. 10 gün boyunca haşa “Allah burada yok, biz varız” diyen vicdansızlar tarafından çok sistemli, bilinçli bir işkenceye maruz kaldım. Hepsi hakkında suç duyurusunda bulunuyorum.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version