Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Elçi cinayetinde en önemli delil olan görüntü hard diski boş çıktı

Elçi cinayetinde en önemli delil olan görüntü hard diski boş çıktı


Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015 tarihinde açıklama yaptığı sırada katledilen dönemin Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayetiyle ilgili Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 4’üncü duruşması görüldü. Elçi ailesi ve müdafileri duruşma salonunda hazır bulundu. “Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek”ten tutuksuz yargılanan sanık polisler F.T., S.T. ile M.S., bulundukları kentlerden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.

Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre; duruşmada iddia makamının değiştiği görüldü. Kimlik tespiti yapılması sonrası mahkeme başkanı, önceki duruşmada alınan kararlar doğrultusunda dosyaya eklenen belgeleri açıkladı. Elçi ailesi avukatlarının dosyaya eklenen belgelere ilişkin ayrıntılı beyanda bulunacaklarını söylemesinin ardından Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ve Bursa Barosu Başkanı Metin Öztosun, yargılamaya katılma talebinde bulundu. TBB Başkanı Sağkan, bu taleplerini, “TBB’nin görevlerinin başında meslektaşlarına yönelik hak ihlallerini takip etmek ve gerekli yasal başvuruları yapmak vardır. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin de benzer şekilde bu sorumluluğunu yerine getirmeye çalışırken katledildiği bir gerçekliktir. Bu doğrultuda katılma talebimizin kabulünü istiyoruz” sözleriyle dile getirdi.

EREN: TANIKLARIN BİLGİLERİ YOK

Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Elçi cinayetine ilişkin mahkemenin önceki celse aldığı ara kararların bu dosyanın reddi gerekçelerini oluşturmasına rağmen halen bu eksikliklerle yargılamaya devam ediliyor olmasını eleştirdi. Soruşturma sürecine dair eksikliklerin yargılama sürecinde bir bir ortaya çıktığını belirten Eren, geçen duruşma dinlenen tanıklara işaret ederek, “Bu tanıklardan neyi dinledik? Çok açık bir şekilde işlenen cinayete dair görgü ve bilgilerinin olmadığını, soruşturmayı yürüten savcılar tarafından yönlendirildiklerini, hatta işkence gördüklerini söylediler. Fakat ne hikmetse mahkeme heyeti tarafından bu konuda hiçbir işlem yapılmadı. Şayet bizler gibi maddi gerçeğin ortaya çıkması peşindeyseniz yapılması gereken buydu. Bir savcı adil yargılamayı müdahale ederek işkence ile tanıkları yönlendiriyor. Bu bir suçtur” şeklinde konuştu.

YÖNLENDİREN SAVCIYA SUÇ DUYURUSU

Eren, başka bir suçtan tutuklu olup Bolu F Tipi Cezaevi’nde kalan Deniz Ataş’ın Elçi cinayetine dair ifade vermeye zorlandığı süreci anlatarak, barolarına gönderdiği mektubu gösterdi. Mahkeme huzurunda söz konusu mektuptan kimi bölümler okuyan Eren, Ataş’ın mektubunda ismine yer verdiği savcı Kenan Karaca’nın Elçi dosyası ile hiçbir ilgisi olmayıp, Sur’da yürütülen operasyonla görevli olduğunu vurguladı.

‘DAVUTOĞLU DİNLENSİN’ TALEBİ

Nahit Eren, “Elçi cinayeti soruşturması ile ilgili bulunmayan bu savcı, dosyada hukuka aykırı şekilde delil oluşturmuştur. Böylece işlenen siyasi suikastın üstünü örtme çabası içerisine girmiştir. Deniz Ataş’ın mektubu da bize bunu açıkça gösteriyor. Bu nedenle ilgili savcı hakkında soruşturma başlatılmasını istiyoruz. Mahkemeniz bu yönde girişimde bulunmaz ise biz yapacağız. Ayrıca yine HSK’ye ilgili savcı hakkında şikayette bulunacağız. Sizden ricam bu mektubu dikkate alın” ifadelerini kullandı. Eren, Elçi cinayeti için “siyasi suikast” diyen dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun da dinlenmesi talebinde bulundu.

GÖRÜNTÜ HARD DİSKİ BOŞ

Elçi ailesi avukatlarından Gamze Yalçın, önceki duruşmada alınan ara kararlardaki eksikliklere dair beyanlarda bulundu. Yalçın, dosyadaki en önemli delil niteliğinde olan ve mahkemenin incelenmesini kararlaştırdığı Mardin Kebap Evi’ne ait arızalı olduğu için mavi görüntü veren 4 Nolu güvenlik kamerasına ilişkin TÜBİTAK tarafından hazırlanan rapor üzerinde durdu. Yalçın, TÜBİTAK’tan gelen rapora göre, söz konusu güvenlik kamarasını görüntülerinin kaydolduğu bilgisayar hard diskinin boş olduğunu açıkladı.

Bu kamaraya ait kayıtların işlenen cinayeti aydınlatabilecek önemde olması dolayısıyla incelenmesi talebinde bulunan Yalçın, “Fakat TÜBİTAK’tan gelen raporda bu hard diskin yüzde yüz boş olduğu tespit edildi. Bu delili muhafaza etmek savcılığın sorumluluğunda. Bu hususta mutlak suretle inceleme başlatılmalı. Daha önce tüm sorumlular hakkında soruşturma başlatılması talebinde bulunduk. Fakat bu talebimiz reddedildi. Bu durum aslında delillerin adli emanete alınmamasını ya da hard diskin boşaltılması sonucu doğurdu” dedi. Yalçın, sorumluların tutuklanmasını istedi. Araya giren mahkeme başkanı, hard diske herhangi bir müdahale olup olmadığının araştırılması konusunda TÜBİTAK ile gerekli yazışmaların yapıldığını belirtti.

Serbest Görüş:

 

SAVCI TALEPLERİN REDDİNİ İSTEDİ

İddia makamı, kaleme aldığı mektubu dava dosyasına eklenen Deniz Ataş’ın Sur’da sokağa çıkma yasağı sırasında tutuklanıp, yargılandığını ve çatışmalarda yer alanlar hakkında detaylı ifadelerinin bulunduğunu söyledi. Avukatlar, savcının tanık Ataş hakkında bir profil oluşturmaya çalışması nedeniyle itirazlarını dile getirdi. Bu sırada avukatlar, “Hükümlü olan biri tanık olarak dinlenemez mi?” şeklinde sorular yöneltti. Mütalaasını açıklamaya devam eden savcı, TBB ve Bursa Barosu’nun katılma talepleri, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi ve sanık polislerin tutuklanması yönündeki taleplerin reddini istedi.

EREN: AKLIMIZLA ALAY EDİYOR

Savcılık mütalaasına karşı yeniden söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, tepkisini şu sözlerle gösterdi: “Önceki beyanlarına rağmen tanıklarının hiçbirisinin olay anını görmediklerini öğrendik. Sadece tanık Deniz Ataş şahsında değil, tümü açısından. Ataş’ın hükümlü olduğuna dar bilgileri paylaşmamıza rağmen sayın savcının söylediklerinden ne anlamalıyız şimdi? Sayın savcı siz burada bir sorun görmüyor musunuz? Bu tanık anlatımlarından sonra savcı ve mahkeme heyetinizin harekete geçmesi gerekirdi. Burada çok önemli bir dava görülüyor ama her şey yanlış. Yanlış deliller oluşturulması yetmiyor üstüne üstlük savcı bey burada aklımızla alay ediyor” dedi.

TALEPLERİN ÇOĞU REDDEDİLDİ

Mahkeme, önceki celse verilen ara kararların yerine getirilmesi, cinayet mahallini gören Mardin Kebapevi’ne ait 4 nolu kamera görüntülerinin yer aldığı ve TÜBİTAK tarafından boş olduğu raporlanan hard diskin yeniden incelenmesi ile İçişleri Bakanlığı müfettişlerince hazırlanan raporla ilgili sunulan taleplerin kabulüne; tüm deliller toplandıktan sonra olay yerinde keşif talebinin yeniden değerlendirilmesine, Türkiye Barolar Birliğini davaya katılma talebinin kabulüne karar verdi.

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenilmesi talebini yargılamaya yenilik katmayacağı gerekçesiyle reddeden mahkeme, yine dosya tanığı Deniz Ataş’ı kendisini yönlendirdiğini ileri sürdüğü savcı Kenan Karaca hakkında yapılan suç duyurusu talebinin somut bilgi ve belge olmadığı gerekçesiyle reddetti. Mahkeme, sanıkların delilleri karartma ve kaçma şüphesi bulunmadığı gerekçesiyle tutuklanmaları taleplerini, ihbar mektubunda isimleri geçen istihbaratçı polis memurlarının dinlenilmesi taleplerini de reddetti.

Mahkeme, davanın bir sonraki duruşmasını 15 Haziran 2022’a erteledi.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version