Galatasaray, Fatih Terim’le yollarını ayırmasının ardından teknik direktör arayışında. Türkiye basınındaki haberlere göre bu görev için en çok öne çıkan isim, Manchester City Menajeri Pep Guardiola’nın eski yardımcısı Domenec Torrent.
59 yaşındaki İspanya doğumlu Domenec Torrent, teknik adamlık kariyerine 2007 yılında Barcelona B takımında başladı. Torrent; Barcelona B takımının ardından, Barcelona A takımı, Bayern Münih, Manchester City’de Pep Guardiola’nın yardımcılığını yaptı.
2018 yılında Manchester City’den ayrılan Torrent, ABD’de New York City, Brezilya’da da Flamengo’yu çalıştırdı. Kasım 2020’de Flamengo’dan ayrılan Torrent, o tarihten bu yana herhangi bir takımda görev almadı.
İsmi ilk olarak Terim’in yardımcılığı için geçti
Domenec Torrent’in ismi Galatasaray’da ilk olarak geçtiğimiz hafta Fatih Terim’in yardımcılığı için geçti.
Galatasaray yöneticisi Işıtan Gün, 5 Ocak’ta Spor Gecesi Digital isimli YouTube kanalına yaptığı açıklamada “Guardiola’nın yardımcısı ile kulüp başkanı Burak Elmas’la birlikte görüştüklerini” söyledi.
Gün, görüşmenin amacının teknik ekibi güçlendirmek olduğunu ve Torrent’in Galatasaray’ın “yardımcılık” teklifini kabul ettiğini, son kararı ise Başkan Elmas’ın vereceğini belirtti.
Fatih Terim, Galatasaray’ın Cumartesi günü 1-0 kaybettiği Giresunspor maçı sonrası Torrent ile yapılan görüşmelere ilişkin soruya, “Benim haberim yok” yanıtını verdi.
Pazartesi günü Galatasaray’da Fatih Terim dönemi sona erdi.
Gelinen noktada Torrent, Terim’den boşalan teknik direktörlük koltuğu için en güçlü aday olarak gösteriliyor.
‘Futbolu Pep’le benzer görüyorum’
ABD ve İngiltere’de yayın yapan spor sitesi The Athletic’in Manchester City Muhabiri Sam Lee, BBC Türkçe’ye Torrent’in futbol kimliğini anlattı.
Torrent’in kariyerine artık yardımcı antrenörlük yerine teknik direktör olarak devam etme kararı aldığını söyleyen Lee’ye göre, Torrent başından beri Pep Guardiola ile aynı futbol fikirlerine sahip.
Nitekim Torrent de Haziran 2020’de Athletic’e verdiği röportajda, “Taktik konusunda yüzde 90-95 anlaştık çünkü futbolu Pep’le çok ama çok benzer görüyorum” ifadelerini kullandı.
O röportajda Lee’nin sorularını yanıtlayan Torrent, “Tarzımız oldukça yakın: Oyunu daima geriden başlatırız, hızlı geçiş oyunu oynarız. Pep’e katılmadan önce de buna inandım. Pep’ten önce 15 yıl antrenörlük yaptım. Fikrim onunla birlikte daha da güçlendi çünkü ondan çok şey öğrendim” demişti.
‘Pep’e net bir resim çizdi’
Çalıştırdığı takımlarda tüm operasyonun beyninin Guardiola’nın kendisi olduğunu belirten Lee ise buna karşın Torrent’in tıpkı Mikel Arteta ve Juan Manuel Lillo gibi Guardiola’ya büyük bir destek verdiğini söylüyor:
“Özellikle de oyunun akışında ve neler olup bittiğini anlama konusunda büyük paya sahip. Maç esnasında Pep bazen ikinci bir fikri ya da hatta oyunla alakalı yeni fikirleri ister. Torrent ve diğer yardımcıları da oyunu iyi okurlar ve Pep’e net bir resim çizerler.”
Lee, öte yandan Torrent’in Guardiola’nın oyununda duran top organizasyonları için de çok önemli bir yeri olduğunu belirtiyor.
‘Olmazsa olmaz şey mücadele ve söylenenleri yapmak’
New York City ve Flamengo’nun başındayken de Torrent’i takip eden Lee, onun oynattığı futbolun da Pep’inkiyle benzerlik gösterdiğini vurguluyor.
Lee’ye göre iki teknik adam da oyunu kaleciden başlatıyor, oyun içerisinde takımının topa sahip olmasını istiyor ve “juego de posicion” adı verilen oyuncularının tüm hareketlerinin takım arkadaşlarıyla koordineli bir şekilde oynandığı bir oyun fikrini benimsiyor.
Torrent’in olmazsa olmazının mücadele olduğunu vurgulayan Lee şöyle devam ediyor:
“Onun söylediklerini yapmaya istekli olmanız gerekir. Flamengo’da öne çıkan oyuncularla her zaman oynamadı. Çünkü o futbolcular, gerek topla oynarken gerekse de baskı yaparken Torrent’in kendilerinden istediği şeyleri yerine getirmedi. Ama aynı Pep gibi, koşmaya arzulu biri değilseniz oynamazsınız. Eğer çaba gösteriyorsanız, bu o zaman iyi bir şeydir.”
Torrent de röportajında belirgin bir şekilde her maça kazanmak için çıktığını vurguluyor ve “Takımlarım deplasmanda da evinde gibi oynar” diyor.
‘New York’a sadece kazanmak için gitmedim’
Lee, New York City ve Flamengo’da teknik direktörlük yapmasının Torrent’e bir takımı tek başına yönetecek kadar tecrübe kazandırıp kazandırmadığı yönündeki soruya “Kesinlikle, evet” cevabını veriyor.
Torrent’in New York City’de göz alıcı bir futbola imza attığını belirten Lee, bunun çok kolay bir şey olmadığını belirtiyor ve şunları ekliyor:
“Resmin kafanızda belirginleşmesi elbette bir şeydir ancak bu fikirleri oyunculara iletmek çok daha zordur. Hele ki ismi De Bruyne ya da Sterling olmayan oyunculara. Torrent bunu yapabileceğini gösterdi.”
Domenec Torrent de röportajında Amerika macerasından övgüyle bahsediyor ve kulüp tarihinde ilk kez Doğu Konferansı’nı kazandıklarını ve ardından da CONCACAF Şampiyonlar Ligi’ne gittiklerini hatırlatıyor:
“Her şeyden önce işe yarayan şey tarzımızdı. Benim için en önemli şey de buydu. New York’a sadece kazanmak için gitmedim. New York’a bir oyun tarzı yaratmaya çalışmak, taraftarları heyecanlandırmak için gittim. Bunu da yaptığımızı düşünüyorum.”
‘Brezilya macerası daha zor geçti’
Lee, Torrent’in Brezilya macerasının ise daha zor geçtiğini söylüyor. Buna nedeni olarak da Brezilya’nın “sabırsız ve sert futbol iklimini” gösteriyor.
Lee, Brezilya’da teknik direktörlerinin kendilerini göstermek için çok fazla zamanı olmadığını, fikirlerin işe yaramaması durumunda ise üzerlerinde çok fazla bir baskı olduğu görüşünde. Üstelik görevi Jorge Jesus gibi önemli bir teknik adamdan devralmasının Torrent’in üzerindeki baskıyı da arttırdığını savunuyor:
“Torrent, kulübün oyun tarzında büyük değişiklikler yapmak istedi ama bu zaman aldı ve yapamadı. Çünkü Brezilya futbolu sabırsızdır. Belki Türkiye de aynıdır? Ne dersiniz?”
Torrent ise “Artık teknik direktör olarak kariyerine devam etmek istiyorum” dediği röportajında kendisini New York’ta başarılı bulduğunu ve bu sebeple yeni takımı neresi olursa olsun işlerin iyi gideceğini söylemişti:
“Ama ünlü bir teknik direktör değilseniz ya da geçmişte önemli bir futbolcu olmadıysanız Bundesliga ya da Premier Lig’de iş bulmanız çok kolay değil. Dünyanın en iyi koçuyla 11 yıl geçirdim, 15 yıl da kendim takım çalıştırdım. Birçok insandan daha fazla tecrübem var.”
KAYNAK: BBC TÜRKÇE – BURAK ABATAY
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***