Gazeteci, yazar, köşe yazarı, haber sunucusu ve televizyon yapımcısı Mehmet Ali Birand, 9 yıl önce 17 Ocak’ta, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Birand, ölüm yıldönümünde çeşitli etkinlik ve programlarla anılıyor. Cemre Birand, eşinin vefat yıldönümünde Halk TV’de İpek Özbey’in sunduğu “Sadece Soruyorum” programına katılarak, Birand’sız yılları anlattı, eşini ne kadar özlediğinden bahsetti.
‘MEHMET ALİ HEM KOCAM, HEM SEVGİLİM, HEM ARKADAŞIMDI’
Mehmet Ali Birand’ın ölümünden sonra hayatında “çok yalnızlık” olduğunu kaydeden Cemre Birand, “Mehmet Ali bir yerde benim hem kocamdı, hem arkadaşımdı, hem sevgilimdi, hem de sırdaşımdı. Onunla biz yastıkta geceleri fısıldaşırdık. Komplo kurardık aileye karşı, şöyle mi yapalım böyle mi yapalım diye. Onlar bitti. Yani büyük bir yalnızlık var. Onun yerini de hiç kimse dolduramaz tabi. Bir arkadaşın yerini kimse dolduramaz” şeklinde konuştu.
‘O BOŞ YASTIK ÇOK AĞRIMA GİDİYOR’
“Oturduğum televizyon odası çepeçevre Mehmet Ali’nin resimleriyle dolu. Ona konuşuyorum bazen. Havadisler veriyorum. Şöyle şöyle oldu diye. Zor” diyen Cemre Birand, en büyük zorluğu ise geceleri yaşadığını söyledi. “Yatmaya gittiğimde, kırk yıldır aynı yatakta yatıyorum, değiştirmedim de. Orda o boş yastık çok ağrıma gidiyor” diye konuştu.
SOSYAL MEDYADA BEBEKLERİN VE HASTA MAHPUSLARIN SESİ
Sunucu İpek Özbey, Cemre Birand’a özellikle son yıllarda Twitter hesabındaki paylaşımlarında Türkiye’deki insan hakları ihlallerine, cezaevlerindeki hasta mahpuslar, hamile kadınlar ve çocuklarla ilgili paylaşımlarıyla dikkat çektiğini hatırlatarak, bu konulara nasıl merak sardığını sordu. Cemre Birand, KHK’larla işlerinden edildikten sonra sivil ölüme mahkum edilen, hamile olarak gözaltına alınan ya da tutuklanan anneler ile, cezaevlerindeki bebekler ve çocuklar, ayrıca da hasta mahpuslar konusunda duyarlı isimlerden biri. Birand bu yönüyle sosyal medyada geniş bir kesimin takdirini kazanmış durumda.
‘HİÇBİR ŞEY YAPAMIYORUM, SESLERİNİ DUYURMAK İSTEDİM’
Cemre Birand, Twitter’a ne zaman girdiğini hatırlamadığını belirterek, “Girdiğimde, onu bunu izlerken, birden bire farkına vardım ki Türkiye’de çok büyük bir problem var. O da hapishanedeki bebekler” dedi.
5275 Numaralı Ceza İnfaz Kanunu’nun 16/4 maddesine göre hamile kadınlar ile 6 aylık bebekleri olanların da hapse giremeyeceğinin yazılı olduğunu kaydeden Cemre Birand, “Bununla takıldım. Çünkü görüyordum ki hamileler giriyor, çocuklarını düşürüyorlar. Bir anne olarak çok rahatsız oldum. Bebeklerden sonra çocuklara gözüm takıldı. Çocuklar ağlıyorlar anneleri hapse girince. Derken oradan hastalara geldim, hapishanedeki hastalar. Bunun üzerine buna ses çıkarmaya, elimden bir şey gelmiyor, hiç olmazsa böyle yaparaktan, destek olaraktan, belki bir şey yapabileceğimi düşündüm. Oradan mazlumlara yardım etmek istedim. Yani hiçbir şey yapamıyorum, seslerini duyurmak istedim” ifadelerini kullandı.
‘2,5 YAŞINDA TORUNUM VAR, ONU DÜŞÜNÜYORUM, HAPİSTE OLSA NASIL OLURDU DİYE’
“Sizin canınızı en çok ne yakıyor?” sorusuna Cemre Birand, “Bebekler, bebekler, dört duvar arasındaki bebekler. Oyuncakları yok, betonda sürünüyorlar. Gökyüzünü görmüyorlar. Bazı hapishanelerde oyuncak verilmiyor. Annelerle yemeğini paylaşıyor. O kadar çok hikâyeler duyuyorum ki… Onlardan bir anne, bir babaanne olarak çok rahatsız oluyorum. Benim de 2,5 yaşında torunum var, onu düşünüyorum, hapiste olsa nasıl olurdu diye. İçim paralanıyor, çok üzülüyorum” yanıtını verdi.
Serbest Görüş:
‘HAPİSTEKİ HASTALAR VE ÇOCUKLAR BENİ ÇOK ÜZÜYOR’
Özellikle cezaevlerindeki hastalar ve çocuklarla ilgilendiğini kaydeden Birand, HDP’nin tutuklu eski milletvekili Aysel Tuğluk için de “Hasta Aysel Tuğluk. Ne yapmış olursa olsun, tek kişilik bir hücrede. Kanser hastaları olsun, yaşlılar olsun… Onların yerleri değil ki cezaevleri. Ne yapmışlar ki? Onlar beni çok rahatsız ediyor. Bırakın aileleri baksın, ev hapsinde tutun. Onlar beni çok rahatsız ediyor. Türkiye’nin böyle olması beni çok rahatsız ediyor” şeklinde konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***