Federal Emniyet Teşkilatı, Almanya’da yeni sosyal medya yasasının yürürlüğe girmesiyle yılda yaklaşık 150 bin yeni ceza soruşturması açılacağını tahmin ediyor.
Almanya’da sosyal medya ağlarında hukukun uygulanmasını düzenleyen Ağ Uygulama Yasası’na (NetzDG) göre 2017’den bu yana büyük platformlar, nefret içerikli mesajları 24 saat içinde silmekle yükümlü. Ancak 1 Şubat’tan itibaren operatörler, nefret suçları kapsamındaki yasadışı içerikleri Federal Emniyet Teşkilatı’na (BKA) da bildirmek zorunda olacak.
Bir BKA sözcüsü Almanya Yazıişleri Ağı (RND) gazetelerine verdiği demeçte, “Mevcut tahminlere göre, yılda yaklaşık 250 bin NetzDG bildirimi bekleniyor ve bu da yaklaşık 150 bin yeni ceza soruşturması ile sonuçlanacaktır” dedi.
Sözcü, BKA çatısı altında kurulan ve 200 polis memurunun görev yapacağı Ceza Gerektiren İnternet İçeriklerini Bildirim Merkez Ofisi’nin 1 Şubat’ta çalışmaya başlayacağını söyledi. Ofisin görevinin “ceza gerektiren içerik yazarlarının eyaletlerdeki ilgili soruşturma makamlarınca sonuç alıcı şekilde kovuşturulmasını sağlamak” olduğunu sözlerine ekledi.
Sözcü, şu anda sürecin BKA bünyesinde, Federal Polis ve yargı ile iş birliği içinde geliştirildiğini ve test edildiğini söyledi.
BKA Sözcüsü, “En az iki milyon kayıtlı kullanıcısı olan sosyal ağlar, 1 Şubat 2022’den itibaren NetzDG kapsamında yasal bildirim yükümlülüğüne tabi olacak” diye konuştu. Ancak uygulama başladığında ABD’li internet şirketleri Facebook ve Google’ın suç unsuru şüphesi taşıyan paylaşımları bildirmekten kaçınacağı varsayılıyor. Her iki şirket de Köln İdare Mahkemesi’ne geçici tedbir başvurusunda bulunmuştu.
Yenilenen NetzDG, sosyal ağların artık eskisi gibi yalnızca ceza gerektiren içerikleri silmekle kalmayıp, bunu BKA’ya bildirmesini şart koşuyor. Facebook ve Google ise, tüm gönderileri cezai sorumluluk açısından kontrol etmeyi ve herhangi bir şüphe durumunda BKA’ya iletmeyi orantısız buluyor. Şirketler bu nedenle geçen Temmuz ayında dava açmıştı. Federal Adalet Bakanlığı da Ağustos ayında, yargı kararı belli olana dek her iki şirketin bildirimlerinde ısrarcı olmamaya karar verdi.
Son zamanlarda, Alman Hâkimler Birliği de NetzDG ile bağlantılı olarak yılda 150 bin yeni ceza soruşturması tahmini yapmıştı. Facebook veya YouTube gibi büyük platformlarda ifade özgürlüklerinin kısıtlanmasından korkan birçok kullanıcı, uzmanlara göre genellikle NetzDG’ye uymayan Telegram gibi platformlara geçtiğinden, NetzDG’nin etkinliği tartışılıyor.
Telegram tartışması
NetzDG’nin kuralları mesajlaşma hizmeti sağlayan operatörleri değil, sadece büyük internet platformlarını kapsıyor. Telegram da bu bağlamda kurumun uygulamalarının kendileri açısından bağlayıcı özellik taşımadığını savunuyor.
Ancak iletişim uzmanlarına göre bu tartışmalı bir konu. Telegram klasik bir mesajlaşma uygulaması değil, sistem aynı zamanda özel sohbetlere ek olarak, halka açık gruplar ve kanallar da sunuyor. Bu husustan hareketle yeni koalisyon hükümetinin büyük ortağı olan Sosyal Demokrat Parti (SPD) yönetimindeki Federal İçişleri Bakanlığı da Telegram’ı NetzDG kapsamına girmesi gereken bir sosyal ağ olarak görüyor.
Koalisyonun diğer ortakları Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’den (FDP) siyasetçiler de NetzDG’nin Telegram’ı da içerecek şekilde değiştirilmesini istiyor.
Telegram Almanya’da son zamanlarda nefret söylemleri yayanların ve aşırılık yanlısı grupların en çok rağbet ettiği yazışma platformuna dönüştü.
Almanya’da Federal Emniyet Teşkilatı (BKA), Federal Polis ve Alman Federal Meclisi’nden sonra merkezi düzeydeki üçüncü büyük polis birimi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***