Dünya, birçok küresel kriz riski taşıyan faktörler 2022’ye merhaba dedi.
Başta ABD ve Çin olmak üzere süper güçlerin kendi yerel sorunlarına odaklanması ve koronavis Covid-19 pandemisi içine girdiğimiz yeni yılda uluslararası büyük bir çatışma olasılığını düşürüyor. Ancak olası krizlerde duruma en kısa sürede çözüm amacıyla müdahalede bulunabilecek liderler de sürdürülen politikalar kapsamında pek görülmüyor.
Sadece ABD’nin kendi iç sorunları değil, aynı zaman da Avrupa Birliği’nin (AB) de başta Yunanstan’da görülen ekonomik krizle başlayan ve ardından son bir yıldır patlak veren pandemiye karşı yürütülen mücadele derken 27 ülkenin Birlik yerine daha çok kendi menfaatine yöneldiği ve AB’nin eski gücünü kaybettiği bir süreci yaşıyoruz.
Devamlı yeni mutasyonlara uğrayan Covid-19 salgını, iklim değişikliği ve bir dizi bölgesel jeopolitik krizin de hakim olacağının öngörüldüğü 2022 senesinin en büyük 10 küresel riskini yazan Ian Bremmer bu 10 madde arasında Türkiye’ye de yer verdi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 2023’teki seçimler öncesinde düşen popülaritesi ve oy oranını tersine çevirmeye çalışırken, 2022’de Türkiye’nin ekonomisini ve uluslararası konumunu daha da düşük seviyelere çekebileceğini öngören Bremmer, işsizlik ve yüksek enflasyona dikkat çekti.
Liranın zayıflığının Türkiye’yi yüksek enflasyon ve faiz girdabına soktuğunu vurgulayan Bremmer Erdoğan’ın bilinen küresel ekonomi kurallarını reddettiğini ve bunun riski arttırdığını belirtiyor.
Türkiye’yi küresel kriz maddeleri arasına sokan bir diğer etken ise Türk dış politikasının, seçmenleri ekonomik krizden uzaklaştırmak için bu yıl daha agresif bir tutuma doğru evrilmesi riski. Daha agresi ve şahin bir dış politika, 2022’de olası bir erken seçim durumunda, tüm bu riskleri daha da ağırl hale getirecek.
KAYNAK: AHVAL
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***