Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Yeneroğlu: Güç sarhoşluğunun sonu geldi, artık iktidara söz söylemenin bir anlamı kalmadı

Yeneroğlu: Güç sarhoşluğunun sonu geldi, artık iktidara söz söylemenin bir anlamı kalmadı


Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Hukuk ve Adalet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, 2022 Yılı Bütçe Kanun Teklifine ilişkin Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada iktidara sert sözlerle yüklendi.

“Şu anda verdiğimiz mücadele haysiyet mücadelesidir” diyen Yeneroğlu, “İktidar ülkeyi koyu karanlığa boğmuş olsa da bizler aydınlık günlerin ümidiyle tüm gücümüzle çalışacağız. Tek amacımız vatandaşlarımızın insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesidir. Adaletsizliklerin son bulmasının mücadelesini veriyoruz. İnsan onurunu korumayı ve yüceltmeyi varlık sebebi olarak kabul eden özgürlükçü bir devlet anlayışını tesis edene kadar bu mücadelemizi sürdürmeliyiz” dedi.

Yeneroğlu, sözlerini, “Güç sarhoşluğunun sonu geldi. Bu iktidara artık söz söylemenin bir anlamı kalmadı. Derdimiz ve tek gündemimiz mutlu yarınları inşa etmektir” şeklinde sürdürdü.

‘İKTİDAR YETKİSİZ VE SINIRSIZ GÜÇ KULLANMAKTADIR’

Türkiye’nin ‘anayasalı devlet olma iddiasının’ dahi can çekiştiğini belirten Yeneroğlu, “Bugün bırakın anayasal bir devlet olmayı, anayasalı bir devlet olma iddiasının dahi can çekiştiği bir ülkeyiz. İktidar kuvvetler ayrılığını reddetmekte, Cumhurbaşkanı Anayasa’ya aykırı olarak tüm gücü elinde toplamış, ‘Devlet benim’ anlayışı ile hem yürütme hem yasama hem de yargı konumunda. Anayasal bir devlette, devlet gücü hukukla sınırlıdır. Bizde ise iktidar, Anayasayı ayak bağı olarak görmekte, yetkisiz ve sınırsız güç kullanmaktadır” diye konuştu.

‘HUKUK DEVLETİNDEN UZAKLAŞTIKÇA FAKİRLEŞİYORUZ’

Devleti, taahhütlerini yerine getirmeye zorlayan en temel aygıtın bağımsız yargı olduğunu vurgulayan Yeneroğlu, “Bizde iktidar, yargıyı bizzat kendisine bağlamıştır. Herkesi tehdit eden, baskıcı otoriter bir anlayış ile kişilerin ceza yaptırımları aracılığıyla ezildiği, kurumların itibarsızlaştırıldığı, yargı kararlarının uygulanmadığı bir dönemden geçiyoruz. Demokratik hukuk devletinden uzaklaştıkça, millet olarak fakirleşiyoruz” dedi.

Serbest Görüş:

‘ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİYLE AYNI KATEGORİDEYİZ’

Yeneroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 128 ülke arasında 117. sıraya geriledik. Uluslar arası demokrasi endekslerinde en gerilere düştük; Benin, Gambia ve Haiti gibi üçüncü dünya ülkeleriyle aynı kategorideyiz. Anayasa Mahkemesi’nin istatistiklerine göre, 2012-2021 yılları arasında esastan incelenen bireysel başvuruların %94,8’i hakkında ihlal kararı verilmiştir. Bu bile bize, ben dahil hepimize utanç vesilesi olarak yeter. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2020 yılı istatistiklerinde Türkiye 47 ülke arasında hak ihlallerinde ikinci sıradadır. Geçtiğimiz hafta Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Anayasamızın gereği olan AİHM’in kararlarının uygulanmasını iktidarın engellemesi nedeniyle başlattığı ihlal prosedürü ile hukuksuzluk karnemize bir utanç daha eklemiş olduk.”

‘AYM, İKTİDAR VE ORTAĞI TARAFINDAN TACİZ EDİLMEKTEDİR’

“Hak ve özgürlüklerin bekçisi olan Anayasa Mahkemesi iktidar ve ortağı tarafından sürekli taciz edilmektedir. Kararları reddedilen Mahkeme’nin kapatılması ya da yetkilerinin kısıtlanması tehditleri artık olağanlaşmıştır. İktidar ortağı hukuk devleti anlayışından o kadar kopmuş ki Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını terörle mücadelenin gereği olarak tanımlıyor. Anayasa Mahkemesi’nin Başkan ve üyelerini itham ve tehdit edebilen ve ‘Şüpheli ve suçluların bacaklarını kırın, suçu bana atın’ diyen bir İçişleri Bakanı, AİHM kararı açıklandığında “Karşı hamlemizi yaparız” diyen ve kendi vatandaşını 4 yıldan fazla cezaevinde yokluğa mahkûm eden bir Cumhurbaşkanı. Gerçekten kahredici bir durum. Adalet duygularını geçtim, merhamet duygularından da bu kadar kopulmamalıydı.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version