TR724 HABER MERKEZİ | Bağımsız, küresel medya kuruluşu olan ve demokrasi, insan hakları gibi konularda çalışmalar yürüten Open Democracy platformu mayıs ayının başından itibaren Yunanistan’ın Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşı olan 233 kişiyi geri ittiğini açıkladı. Geri itmeye maruz kalan bir sığınmacının yaşadıklarını anlattığı videosu yayınlanırken Samos adasına ulaştıktan sonra Türkiye’ye zorla geri gönderilen 3 kişinin de yaşadıkları detaylarıyla anlatıldı.
Zübeyir Koçulu ve Anu Shukla tarafından hazırlanan raporda Yunanistan’a ulaşan ve sığınma başvurusunda bulunmak isteyen birçok Türkiye vatandaşının sivil giyimli Yunan yetkililer tarafından işkenceye uğradıktan sonra yasadışı bir şekilde onları Türkiye’ye geri götürecek olan teknelere zorla bindirildikleri iddia edildi. Yunanistan ve Türkiye’deki avukatların yanı sıra mağdurların aile üyeleri ve mağdurların kendilerinden alınan röportajlar ve belgeler neticesinde elde edilen bilgilere göre sadece mayıs ayından bu yana Yunanistan tarafından geri itilen Türk vatandaşlarının sayısı 233’ü buldu. 2019 yılının tamamında 98 geri itme vakası kaydedilmişken yaşanan bu artış AB sınırlarında geri itme vakalarının artık normalleştirildiği olarak yorumlandı.
Open Democracy platformu geri itilen 233 kişinin her birinin Yunan sınırlarına ulaştıktan sonra bunu kanıtlamak için ailelerine ve avukatlarına mesajlar, videolar ve fotoğraflarını gönderdiklerini fakat bunun Yunan yetkililerin onları uluslararası hukuka aykırı şekilde geri itmelerini engellemediğini söyledi. Geriye itilenlerden birçoğu Türkiye tarafında sınır güvenlik kuvvetlerince yakalanırken en az 76’sının ise uydurma terör suçları ile tutuklandığı belirtildi.
? Pushbacks are becoming a “normalised” practice at European borders.
Our investigation reveals that three Turkish nationals seeking asylum in Greece were allegedly tortured by plain-clothes officials, who then illegally put them on a boat back to Turkeyhttps://t.co/dNdS9aMScY
— openDemocracy (@openDemocracy) December 15, 2021
28 Eylül’de Yunanistan’a geçen ve sonrasında geri itilen 3 kişilik grubun üyesi Furkan Kurt yaşadıklarını Open Democracy’e detaylıca anlatırken grubun davasını takip eden Yunan avukat, işkence izlerini gösteren görsel dokümanlar da dahil olmak üzere ellerindeki belgelerin Yunan sahil güvenlik görevlileri tarafından işlendiği anlaşılan yasadışı geri gönderme eylemleri hakkında açılabilecek soruşturmada ciddi kanıtlar olarak değerlendirilebileceğini söyledi. Kurt yaşadığı işkenceleri anlatırken Avrupa Birliği’nden böyle insanlık dışı bir muamele beklemediğini, kendisine işkence yapanları teşhis edebileceğini söyledi. Yunan Avukat Anthimos Sideris, Yunan polisi ve Göç ve İltica Bakanlığı ile iletişime geçmeye çalıştığını, polisin geri itilen 3 kişiyle alakalı bir bilgisi olmadığını iddia ettiğini, Bakanlığın ise yorum talebine cevap vermediğini açıkladı.
Pushing refugees back to countries they fled from is illegal under the international law of non-refoulement, the principle that forbids a country from forcing individuals to return to a country in which they are liable to be subjected to persecutionhttps://t.co/C36JG0hsS8
— openDemocracy (@openDemocracy) December 15, 2021
Open Democracy ayrıca Kürt mülteci Orhan Topalan’ın Yunanistan tarafından geri itildiğinde yaşadıklarını anlattığı bir videoya da yer verdi. Topalan kendilerinin sanki savaş suçlusuymuşlar gibi maskeli Yunan askerler tarafından coplarla dövüldüklerini ve sonra da askeri bir kamyona bindirilip Meriç nehrine götürüldüklerini belirtti.
Yunanistan’dan Türkiye’ye yapılan geri göndermelerle ilgili saha çalışmaları yürüten Glasgow Caledonian Üniversitesi’nden Dr. Lena Karamanidou uluslararası hukukun ihlali olmasına rağmen, geri göndermelerin Avrupa sınırlarında “normalleştirilmiş” bir uygulama haline geldiğini söyledi. İngiltere’nin de bu tarz uygulamaları taklit etmeyi planladığını ifade etti.
Polonya – Belarus sınırında yaşanan geri itmeler de AB’nin sınırlarında artık geri itmeleri normalleştirdiğini gösteriyor. Dr. Lena Karamanidou ayrıca Yunan hükümeti, Avrupa Birliği, Frontex, Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı gibi birçok aktörün elde edilen kanıtlara rağmen mevcut geri itme uygulamalarını hala reddediyor olmalarının ciddi bir problem olduğuna değindi. Uluslararası Af Örgütü’nün Avrupalı göçmen araştırmacısı Adriana Tidona ise Avrupa Birliği’nin yaşanan bu geri itmelere karşı kayıtsız kaldığını söylerken Yunanistan’ın 2020 yılında bu eylemlere devam ederken Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Yunanistan’ı birliği koruyan bir kalkana benzetmesini hatırlattı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***