Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen Sağlık Bakanlığı bütçelerinde söz alan HDP Siirt Milletvekili Sait Dede ve HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer sağlığa erişimde anadil olmamasına yönelik eleştirilerini sıraladı.
İlk olarak kürsüye çıkan Sait Dede, sağlık emekçilerinin gerçekleştirdiği “Beyaz Yürüyüş” eylemini hatırlattı. Dede, sağlık emekçilerinin seslerine kulak verilmesini istedi. Dede, sağlıkta şiddet olaylarına da değinerek, “Yalnızca 2020 yılında 12 bine yakın Beyaz Kod verilen sağlıkta şiddet olayı yaşandı. Bunun, tüm bu yaklaşımların bir sonucu olduğunu görmüyor musunuz? Hekimi, hemşiresi, diğer bütün sağlık emekçileri; ağır çalışma koşulları, uzun nöbetler, eksik istihdam, sağlıkta şiddet, özlük haklarının aşındırılması, yoksulluk sınırının altında kalan düşük aylık gelir nedeniyle zor durumdalar” dedi.
ANADİL DE SAĞLIK HAKKI
Ana dilde sağlık hizmetlerine değinen Dede, “Sağlık kadar elzem bir alanda ana dilde sağlık hizmeti almanın önemini, sağlık personelinin var olan sıkıntısını kendi dilinde anlatmasının ne kadar önemli olduğunu siz bir hekim olarak elbette çok iyi bilirsiniz. Peki, bu konuda bir girişiminiz olacak mı, bunun için bir çalışmanız olacak mıdır? Sağlık hizmetinin Kürtçe verilmiyor olmasının önünde nasıl bir engel bulunmaktadır? Bu, Kürt, Kürtçe düşmanlığı değil de nedir?” diye sordu.
KÜRTÇE HASTALIK ANLATTI
“Siz bir hekimsiniz ve ben bir yurttaş olarak size geliyorum” diyen Dede, “Kürtçe ‘Zike mîn dêşe, dilê min radi be’ şunu söylüyorum: ‘Bu durumda ne yaparsınız, ne yapmayı düşünüyorsunuz? Eğer bu, Kürt düşmanlığı değil, Kürtçe düşmanlığı değilse bize burada bir açıklama yapın. Eğer siz bu konuda bir düzenleme yaparsanız, bir adım atarsanız, Meclis başta olmak üzere diğer kurumların da bu konuda bir adım atacağını düşünüyoruz” diye konuştu. Dede’nin Kürtçe hastalık tanımı HDP vekilleri tarafından alkışlandı.
ÖZKAN KÜRTÇE’YE TAHAMMÜL EDEMEDİ
Kürsüden söz alan HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer de, Kürtleri yok sayan bütçeyi reddettiklerini söyledi. Türkiye’de 25 milyon Kürt’ün yaşamakta olduğunu ancak Kürtlerin eğitimlerini ana dilleriyle alamadıkları için tıp eğitimlerini de ana dilleriyle alamadığını söyleyen Taşçıer’e AKP’nin Kürt vekillerinden Hacı Özkan, “2002 öncesinde Kürtçe konuşamıyordun; ben konuşamıyordum, ben de Kürdüm” dedi. Özkan, “Başka her yerde Kürtçe konuşabiliyorsun” dedi. HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul’da Özkan’a “Herkes senin gibi dilini unutsun istiyorsun!” diye karşılık verdi.
MHP RAHATSIZ OLDU
Konuşmasını sürdüren Taşçıer, “Kürt çocukları ana dillerinde eğitimlerini alamadıkları için tıp eğitimi de alamamış oldular. Sağlık sorunları için hastaneye giden Kürtlerin daha ilk adımda sıkıntılarla karşılaştığını hepimiz biliyoruz. Bu sıkıntıları doktorla oluşan diyalogdan daha iyi anlarız. Bunu biraz dile getirmeye çalışacağım. Sayın Bakan, benim bildiğim kadarıyla -yanılmıyorsam- sizin aileniz de bir Kürt aile, Orta Anadolu’ya göç etmiş, öyle biliyorum, yanılıyorsam düzeltirsiniz” dedi. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Taşçıer’in Sağlık Bakanının Kürt olduğunu söylemesi rahatsız etti. Akçay, Kürt olduğunu söylemesini “ırkçılıkla” itham etti.
Bakanın ailesi içerisinde Kürtçe konuşulup, konuşulmadığını bilmediğini ancak asimile olunmamış ise Kürtçe konuşulduğunu aktaran Taşçıer, “Evet, ana dilini kullanamadığı zaman asimile olur. Bir hastanın ana dilinden başka bir dilde kendisini ifade etmede zorlandığını hepimiz çok çok iyi biliyoruz. Hele hele bu hasta diğer dilde iyi de bir eğitim almamışsa kendi sorununu anlatmakta sıkıntı yaşayacaktır” ifadelerini kullandı.
KÜRTLER KARDEŞLERİ AMA DİLİ ZIRVA
Kürsüden Kürtçe konuşan Taşçıer, “Benim diyeceklerimi Kürt vekiller ve doktorlar da düşünsün, şimdi birkaç kelime bir şey söyleyeceğim: ‘kolunca min te şe, laşe min de ba heye’. Bunlar dildir, dil” dedi. Taşçıer’in sözlerini kesen Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, “Sayın Milletvekili Türkçe konuşun” diye uyardı. MHP Milletvekili Ümit Yılmaz, Kürtçe tahammülsüzlüğünü “Başkanım, teamül hâline gelmeye başladı artık bu” dedi.
MHP’li Erkan Akçay da Kürtlerin dili Kürtçeyi “Ya, her gün bu zırvaları dinlemek zorunda mıyız ya!” sözleriyle inkar etti.
Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç’in “Sayın milletvekili, bakın, anlaşılmıyor, içeriğini bilmiyoruz” sözlerine HDP’li Taşçıer, “Sayın bakan bunları anladı” dedi.
TANAL: ARAPÇA OLUNCA KİMSE RAHATSIZ OLMUYOR
CHP Milletvekili Mahmut Tanal da “Arapça anlatınca kimse rahatsız olmuyor, İngilizce anlatınca kimse rahatsız olmuyor; Kürtçe deyince böyle herkes… Anlamıyorum ben bu işi, insan hakkı ya!” sözleriyle tepki gösterdi.
Konuşmasını sürdüren Taşçıer, şöyle devam etti: “O doktor Kürtçe eğitim almamış ise inanın, Kürt olan doktor dahi bu terimleri anlamakta zorlanır ama hasta Kürtlerin kullandığı sözcükler bunlar -herkes de bunu bilir- doktor eğitim almamışsa kendisini bu şekilde ifade edemez, edemediği için hasta sağlıklı bir tedavi de alamaz. Bu, Hükûmetin sağlık politikasının eğitim boyutu.
KÜRT SORUNU MECLİS’TE ÇÖZÜLEBİLİR
Kovid-19 hastalığının Kürtlerin yaşadığı coğrafyada çok yaygın olduğunu hepimiz görüyoruz. Nedeni ise: Bir, ana dilleriyle onlara bunun gerekliliği anlatılmamaktır; ikincisi ise bu iktidara olan güvensizlikten kaynaklı hastalar bu aşıyı olamamaktadır. Evet, bazı şeyler de uygulandı Kürt illerinde, doğuda: Şark İstiklal Mahkemeleri orada uygulandı önce; faili meçhuller, 1990’lı yılların faili meçhulleri Kürt illerinde uygulandı önce; 4 bin tane köy orada boşaltıldı önce; bahsettiğim bunlar 1990’lı yıllarda, hâlen devam eden bu tür uygulamalar… Şuraya geleceğim -zamanımda az kaldı- Kürt meselesini çözmediğimiz sürece -biz, aslında bu son yıllarda çözüm yollarına da iyice yaklaşmıştık- bu tür sorunların devam edeceğini hepimiz biliyoruz. Bu Meclis, bu iktidar, bu muhalefet Kürt sorununu Meclis çatısı altında tartışabilir, çözebilir, çözüm yollarını geliştirebilir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***