Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kılıçdaroğlu Mersin mitinginden seslendi: Dikta yönetimini sandıkta alaşağı edeceğiz

Kılıçdaroğlu Mersin mitinginden seslendi: Dikta yönetimini sandıkta alaşağı edeceğiz



Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) erken seçim taleplerini dile getirmek için düzenleyeceği mitinglerin ilki Mersin’de başladı. Kürsüye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine “Türkiye’yi bu ayıptan çekip çıkaracağım. Bundan emin olmanızı istiyorum. Umutsuzluğa yer yok, bütün sorunları çözeceğiz” diye başladı.

Mitingde Kılıçdaroğlu’nun konuşması öncesinde kürsüye halkın farklı kesimlerinden yurttaşlar kürsüye çıkarak konuşma yaptı.

“KÖYLÜ AÇ”

Kale köyünden çiftçi Naile Uyanık: “Limonumuz dalında kaldı. Gübre, ilaç alamıyoruz. Bu sene bırakmak zorundayız bahçelerimizi. Köylü aç, aç köylü. Eskiden bahçelerimizi sattık mı kızımızı oğlanımızı evlendiriyor, traktör alıyorduk. Şimdi bir çuval un alabiliyorsa köylü ona da şükretsin. Ne olursunuz yardım edin, Türkiye duy sesimi.”

“24-25 YAŞINDA AİLEMİN ELİNE BAKMAK İSTEMİYORUM”

PDR mezunu işsiz Ebru Akyürek: “Çok zor şartlarda bu zamana kadar eğitim gördüm. Bu bölümü okumak için ben ve ailem çok emek verdi. Gecenin beşinde kalkıp yevmiyeye gitti beni okuttular. Hukuk geldiği halde bunun atama ihtimali daha yüksek diye bunu okudum ama 2 yıldır işsizim. 24-25 yaşında ailemin eline bakmak istemiyorum ama bakıyorum. Burada bütün atanamayan işsiz, emek veren bütün öğretmen arkadaşlarımın sesi olmak için buradayım.”

“KIZIMIN MAMASINI ALAMIYORUM”

Yenişehir’de esnaf Mesut Tur ise, “Ülke olarak hiç ama hiç iyi durumda değiliz. Döviz her gün artıyor. Benim iki tane kız çocuğum var. 1.5 yaşındaki kızımın mamasını, bezini alamıyorum. Dün 250 liraya bir tüp aldım. Kemal amca, kemal abi bize yardım etsin. Bizi kurtarsın bu düzenden” dedi. Atanamayan öğretmen Cennet Yünlü, “Artık içimizdeki çığlığı duyurmaya geldik.

“ONUN İSTİFA ETMESİNE GEREK YOK ONU GÖNDERECEĞİZ”

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“Herkesin şunu çok iyi bilmesini isterim bizim kitabımızda umutsuzluk yok. Az önce kardeşlerim konuştu, içim dağılarak izledim. 21. YÜZYILIN Türkiye’si bu durumu hak ediyor mu? İki üniversite bitiren işsiz geziyorsa bu ayıp kime ait? Umutsuzluğa yer yok bütün sorunları çözeceğim. (Tayyip istifa sloganlarına) Onun istifa etmesine gerek yok onu göndereceğiz, edeple göndereceğiz. Geliyor gelmekte olan ama birileri de gidecek ve göndereceğiz onları.

Dün saat 11’de TÜİK’e gittim. Burayı iyi dinleyin yuh çekmeyin dinleyin sadece beni. Enflasyon açıkladılar ya Allah aşkına şu noktaya geldim. Ya bunlar devletin memuru mu sarayın memuru mu? Sizin eşiniz çoluk çocuğunuz alışveriş yapmıyor mu, elektrik, su, doğalgaz faturasına bakmıyor mu, ekmek alırken görmüyor mu bunlar? Talimat gelmiş indireceksiniz! Neden gittim? TÜİK’in rakamları üzerinden emeklinin, asgari ücretin memurun aylığını belirliyorlar, yani milyonlarla vatandaşın aylığını düşük rakamlar üzerinden belirlemeye çalışıyorlar. Bir de üniversite hocalarımız var onlar yüzde 9 belirledi. Farka bakın Allah aşkına. Onlar yıllık yüzde 21, hocalar diyor ki yüz 58. Hangisi doğru! Eli kalem tutanlar aklı başında olanlar bir yerden talimat almayanlar doğru rakamları söylüyorlar. Şunu bütün emeklilerin, bütün asgari ücretlilerin bütün memurların bilmesini isterim. Ben sizin hakkınızı savunmak için gittim. Kapı duvar. İlk kez RC tarihinde milletvekilleri üstelik bir yere giderken önümüze duvar ördüler. Sanıyorlar ki o duvar bizi esir alacak. Mersinlilerin huzurunda açık ve net söylüyorum, sizin duvarlarınız vız gelir bize. Hepsini halledeceğim. Vesayet diye bağırıyorlardı değil mi, dün bütün dünya gördü vesayetin ne olduğunu .Sarayın emrine giren memurlar devletin memuru değildir artık .Tabii oldukları kanunun adı devlet memurları kanunu ama hayatta uyguladıkları yol yöntem sarayın kuralları bu kuralları değiştireceğiz.

Mersinlilerin huzurunda söz veriyorum Türkiye’yi her türlü vesayetten kurtaracağım. Saray’ın vesayetinden de Türkiye’yi kurtaracağız. Dostlarımızla birlikte kurtaracağız.

Az önce çiftçi iki annemiz konuştu. Dertlerini anlattılar. Limonun dalda kaldığını, satılmadığını söylediler. Bir çiftçi niye zarar eder? Alın teri döken bir insan niye zarar eder? Bu ülkenin bereketli toprakları var, bereketli havamız var, imkanlarımız var. Çalışkan insanlarımız var. Neden kendi çiftçimizi değil de dışarıdan nohutu, buğdayı, mercimeği, fasulyeyi neden getiririz? Gümrük vergisini neden sıfırlarız? Herkesin kazanması için beraber gideceğiz sandığa ve bir dikta yönetimini sandıkta al aşağı edeceğiz. İki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor Türkiye’de.

Mersinli bir çiftçi, ‘Sayın Cumhurbaşkanı ülkede ekonomide kurtuluş savaşı olduğunu söyleyip çiftçileri savaşa davet ediyor. Çiftçinin silahı gübre, mermisi mazot, savaş uçağı tohum, tankı enerji. Mühimmat olmadan çiftçi nasıl savaşacağını bilmiyor’ diye mesaj atmış. Senin bütün hedefin sarayımda nasıl otururum. Sizlerin desteğiyle iktidar olacağız. İlk bir hafta içinde çiftçinin bankalara olan, tarım kredi kooperatiflerine olan borçların faizlerini sıfırlayacağız. Söz veriyorum, çiftçinin gerçekten de bu milletin efendisi yapmak benim boynumun borcu olacaktır.

Esnaf kardeşimiz de konuştu. Aynı şeyi esnaflar içinde yapacağız. Bankalardan ya da kooperatiflerden alınan kredilerin faizlerini sıfırlayacağız. ‘Faizlere karşıyım’ diyor ya bunların faizini niye silmiyorsun? Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden biri Esnaf Bakanlığı kurmaktır. Halk Bankası’nı gerçekten bir esnaf bankası yapacağız.

“PARAYI PUL ETTİNİZ”

Herkesin kazanması için beraber gideceğiz sandığa ve dikta yönetimini sandıkta alaşağı edeceğiz. Bunun sözünü biliyorum size. Muz konusunda Mersin önemli bir merkez. Eğer Mersinliyi seviyorlarsa, muz yetiştiricilerin hakkını hukukunu teslim etmek istiyorlarsa muz ithalatını ya durduracaklar ya da yüksek vergi koyacaklar. Öncelik bizim insanımız. İki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor Türkiye’de. Tarım Kanunu bugüne kadar 2016’dan beri hiç uygulanmadı. Yapacağız. Diyorlar ki doğrudan gelir desteğini artırdık. Aile işletmesi 5 dönüme kadar. 2016’da beş dönüme kadar olanlara 100 lira veriyorlardı şimdi 2021’deyiz dönüm başına yine 100 lira veriyorlar. Yav siz zaten parayı pul ettiniz. Nerede teşvik?

20 yıldır iktidardalar yurt sorununu çözemediler, umut meydanından bütün Türkiye’ye bütün gençlere sesleniyorum bir yıl içinde yurt sorununu çözeceğim. Atama bekleyen öğretmenler engelliler kadro açığı olan sağlık çalışanları EYT’liler hiç meraklanmayın. Bu kardeşiniz kendisini halka vakfetmesini bilen ir kardeşinizdir. Parayla pulla bizim işimiz yok. Bizim işimiz vatandaşın huzuru, vatandaşın sofradaki bereketi. Bunu birlikte yapacağız ve bütün dünya bunu görecek.

Saray ve şurekası duysun. Rüşvet alanları, uyuşturucu baronlarıyla kol kola gezenleri, onların uçaklarına binenleri, paralarını alanları devlet kadrolarında yaşatmayacağız. Harcadığımız her kuruşun hesabını millete vereceğiz. Sizin paranız. Bu parayı harcarken size hesap vermek namus borcum olacak. 84 milyonu Londra’daki tefecilere mahkum ettiler. Vergilerin büyük kısmı oraya gidiyor. Üreten, alın teri döken herkesin hakkını ve hukukunu koruyacağım.

Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bu ülkede yoksulluk olmayacak. Mersinlilere söz veriyorum. Türkiye’ye söz veriyorum. Milyonlarca gencimiz işsizken, dört yerden, beş yerden, altı yerden maaş alan düzeni sonlandıracağım. Bizim işimiz vatandaşın huzuru, sofradaki bereketi. Bütün dünya görecek. Her şeyi gerçekleştireceğiz.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ 1 HAFTA İÇİNDE YÜRÜRLÜĞE KOYACAĞIZ”

Her gün kadına şiddet olayıyla karşılaşıyoruz. 21. yüzyıldayız. Olur mu Allah aşkına. Cinayet işliyor. Hapse giriyor. Güzel bir kravat takıyor. Hakime saygılı. İyi hal indirimi alıyor. Bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum. Bu düzeni değiştireceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ni 1 hafta içinde tekrar yürürlüğe koyacağız.

“FAKİRLİĞİMİZİ DOLAR BARONLARINA SATMAK İSTİYORLAR”

Yatırımların çoğu Batı’ya gidiyor. Anadolu’nun içi boşaldı. Bizim hatırlarsanız Merkez Türkiye projemiz vardı. İşsizlik kesinlikle olmayacak. Göreceksiniz. Yatırımlara boğulacak bu bölge. İnsanlar gelip burada yatırım yapacak. Burayı üretim üssüne dönüştüreceğiz. Herkesin şunu bilmesini isterim. Geçmişte AK Parti’ye oy veren, MHP’ye oy veren kardeşlerime de seslenmek isterim. Dönem kavga dönemi değil birleşme dönemidir. Sorun memleket sorunudur. Sorun vatan, bayrak, millet sorunudur. Beraber olmak zorundayız. Biz sosyal demokratız.

Kutuplaşmaktan yana değiliz. Kucaklaşmadan yanayız. Beraber olmaktan, birlik olmaktan yanayız. Biz dünyada yurtta sulh, cihanda sulh diyenleriz. Kendi ülkemizde de dünyada da huzurdan, barıştan yanayız. Mısır’la barışacağız, Suriye’yle barışacağız, İsrail’le barışacağız, Libya’yla barışacağız.

Türk Lirası’nı pul yaptılar. Dolar karşısında, euro karşısında, riyal karşısında bile sürünen bir para oldu. Türk Lirası bu ülkenin namusudur, şerefidir. Türk Lirası’nı yeniden hak ettiği yere getirmek bizim boynumuzun borcudur. Bu iktidarın yeni izledikleri politika milleti fakirleştirmek. Fakirliğimizi dolar baronlarına satmak istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Beraber yapacağız. Dostlarımızla birlikte yapacağız. Demokrat amcanız olarak söylüyorum. Sizin hayalleriniz benim hedefim olacak. Hiçbir hayalinizi yere düşürmeyeceğim. Bütün gençlere sesleniyorum. Göreceksiniz Türkiye nasıl şaha kalkıyor. 6 ay içinde Türkiye’nin nasıl rahatladığını göreceksiniz.

Değişim rüzgarları esiyor. Hangi duvarı örerlerse örsünler. Halk varsa her şey bitmiştir. Göreceksiniz. Halkın şaha kalktığını göreceksiniz. Halkın adalet istediğini göreceksiniz. Halkın kavga değil, kucaklaşma istediğini göreceksiniz.

Ey Saray duy diyeceğiz. Geliyor gelmekte olan diyeceğiz.


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version