Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İddia vahim; ‘ekonomik bunalım’ OHAL’e gerekçe yapılacak

Zincir marketlerde ‘etiket’ mesaisi; zam yağmuru başladı!


HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ  

İktidara yakınlığıyla bilinen ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç’in dün yaptığı paylaşım boşuna değildi. Özgenç, ülkeyi yönetilemez hale getiren AKP rejiminin amacını duyurmuş, kamuoyunu bu plana ‘hazırlamış’ oldu. Buna göre rejim, ‘ağır ekonomik buhran’ kılıfıyla OHAL ilan etmeye hazırlanıyor. Önümüzdeki günlerin en önemli gündem maddelerinden biri tartışmasız bu olacak.

İzzet Özgenç, şu ifadeleri kullandı: “Türk Lirasının yabancı paralar karşısındaki süregelen değer kaybı, “AĞIR EKONOMİK BUNALIM” sonucunun ortaya çıkacağı süreci başlatmıştır. Bu nedenle kaçınılmaz görünen ağır ekonomik bunalım sebebiyle OLAĞANÜSTÜ HÂL ilânına (Any., m. 119), toplum olarak hazırlıklı olmamız gerekir.”

İZZET ÖZGENÇ, KAMUOYUNU FELAKETE HAZIRLIYOR!

Öyle görünüyor ki, rejim gözünü karartmış. Bu yönetimle yüzde 60’a çıkmış enflasyonu kontrol altına almak mümkün değil. Bunu kendileri de görüyor. O nedenle OHAL ilan etmek, bu sayede seçimi ‘ötelemek’ en azından OHAL şartlarında sandığa gitmek istiyorlar. Özgenç’in açıklamasına bakılırsa bunun için de ‘ekonomik bunalım’ gerekçe yapılacak.

İzzet Özgenç’in paylaşımına bakarsanız, ‘ağır ekonomik bunalımın’ kendi kendine ortaya çıktığını düşünürsünüz! Zira Özgenç, ülkeyi bu noktaya kimin, hangi iktidarın getirdiği konusunda tek bir cümle kurmadığı gibi ima da bile bulunmuyor.

EKONOMİDEN HANGİ İKTİDAR SORUMLU?

Ülke ekonomisini bu noktaya hangi iktidar getirdi? Halk ekmek büfelerinin önünde km’lerce kuyruk oluşmasının müsebbibi kim? 5 litrelik yağın sadece iki yılda 35 liradan 120-130 liraya tırmanması kimin suçu? Bir litre sütün 13-14 lira olması, bir kg buğdayın üretim maliyetinin 6 liraya dayanması, tonu 2 bin lira olan gübrenin fiyatının 14 bin liraya fırlamasından kim sorumlu? Doların sadece 10 ayda 7 liradan 14 liraya kanatlanmasının hesabını kime soralım?

MERKEZ BANKASI YİNE REZERVLERİ YAKIYOR

Rejim zorda. Ekonomi tıkandı. Maalesef OHAL ilan etmenin dışında bir çözüm yolu da bulamıyor. Merkez Bankası, dolar 14 TL olmasın diye yine akıl dışı işler yapıyor. 1 Aralık’tan bu yana dolara 4 kez doğrudan müdahale edildi. Toplam 4 milyar 50 milyon dolar satıldı. Sadece don yapılan satışın maliyetinin 2,5 milyar dolar olduğu yazıldı. Sonuçta ne oldu; 1 Aralık’ta dolar 13,30 TL idi, bugün 13,85 TL…

YENİ EKONOMİ MODELİ; YA TUTARSA!

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin dün yaptığı açıklamaların gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi yok. “Faiz artırmayacağız. Bitersek hep beraber biteceğiz. Liderimize bağlıyız. Tayyip Erdoğan’a rağmen asla bir şey yapmam! Bunu da net söylüyorum. Herkes bilsin.” diyen Nebati, “Peki bu modeliniz ya tutmazsa?” sorusuna, “Üzülürüm. Ben eve boynu bükük dönemem.” diyerek cevap veriyor ve ardından kendisini Hz. Ömer’le kıyaslıyor: “Çünkü eğer öyle dönersem bilirim ki sokaktaki vatandaş, Dicle’deki çoban artık benden umudunu kesmiştir.” şeklinde cevap veriyor. Nebati’nin kendilerine inanmayanlara yönelik sözleri de önemli: “Onlara diyorum ki; “Sen maaş alıyorsun. En fazla neyini kaybedersin? Enflasyonun altında ezilirsin. Ama ben bütün varlığımı kaybederim.”

NEBATİ: EN FAZLA ENFLASYONUN ALTINDA EZİLİRSİN!

Bakan’ın servetinin yanında milyonlarca insanın hayat mücadelesinin, ekmek kavgasının lafı mı olur Allah aşkına! Nebati’nin mal varlığının yanında işçinin alın terinin, emeğinin ne ehemmiyeti olabilir ki? Nebati kısaca, “Sen kimsin ki, endişe ediyorsun?” diyor aslında… Enflasyonun altında ezilmek, alım gücünün erimesi, evine ekmek götürmemek, kırmızı eti geçtim beyaz peynir ya da siyah zeytin gibi temel ihtiyaç maddelerini bile alamamak Nebati için sorun değil!

TENEFFÜSLERDE AKILLI TAHTADAN DOLARI TAKİP EDİYORUZ

Dünün en önemli haberlerinden biriydi 12-13 yaşındaki çocukların bir sokak röportajında söyledikleri. Ülke ekonomisinin ne hale geldiğini göstermesi açısından önemli. Çocuklardan biri şöyle diyor: “Ben 8. sınıfta okuyorum. LGS öğrencisiyim. Bir test kitabı alamadım abi. Gittim, adam 3 kitaba 200-300 lira diyor. Ben ne yapim öyle kitabı. Bir tane var sadece onunla ne yapabilirsek yapıyoruz işte. Her şey pahalı. Okul da bitti artık. Her teneffüs akıllı tahtadan doları açıyorlar, ekonomiyi açıyorlar. Öyleyiz yani, herkes araştırıyor artık.”

Bir başka 13 yaşındaki öğrenci ise şunları söylüyor: “Ben geçinemiyorum abi. Üzerimdeki hiç bir kıyafet bana ait değil. Yardımla aldım. Neden ben başkaları gibi giyinemiyorum ki!”

70 YAŞINDAKİ DE AĞLIYOR, 20 YAŞINDAKİ DE…

Halk Ekmek kuyruğundaki bir emekli ise “Bizi bu duruma düşürenlere hakkımı helal etmiyorum.” diyor ağlayarak… Önceki gün de 20 yaşlarında bir genç kız umudunun kalmadığını söyleyerek ağlıyordu: “Bir bot olabilmek için iki hafta çalışıyorum. (Ağlıyor) Çok acı. Ya her şey çok kötü ya! Yazık günah.”

AKP Türkiye’sinde 7’den 70’e herkes mutsuz ve umutsuz…

19 YILIN SONUNDA GELİNEN NOKTA: OHAL

AKP rejimi az gitti, uz gitti… Dere tepe düz gitti ve 19 yıllık tek başına iktidarının sonunda ülkeyi getirdiği nokta bu. Açlık, sefalet, yoksulluk… 12-13 yaşındaki çocuklar bile ülke ekonomisinin ne kadar kötü olduğunu, enflasyonu konuşuyor. Kitap alamadıklarını, gelecek kaygısı yaşadıklarını söylüyor. “Seçim olursa şu kişiye oy vereceğim.” diyor. Türkiye hiç bir dönemde bu kadar politize olmamış, toplum bu kadar kutuplara ayrılmamıştı… AKP başardı bunu…

Ülke dış politikadan iç siyasete, ekonomiden tarıma, sağlıktan eğitime, yargıdan emniyete her konuda tamamen çökmüş durumda. Koca bir 19 yılın sonunda gelinen nokta OHAL oldu… Ancak hemen söyleyelim; OHAL de AKP’yi kurtaramayacak. Felaketi ‘ötelemek’ kurtuluş değil; aksine sorunu daha da büyütecek…

Geliyor gelmekte olan…

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version