Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Genel Başkanı Nurullah Ankut Efe hakkında; organize suç örgütü yöneticisi olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Sedat Peker’in “15 Temmuz’un ardından İçişleri Bakanı’nın bilgisi dâhilinde devlet envanterinde kayıtlı olmayan bir kasa kalaşnikof silahın, AKP Gençlik Kolları’na ait bir araçla sivillere dağıtıldığı’ iddiasını yargıya taşıdığı gerekçesiyle “Cumhurbaşkanına Hakaret” ve “Kamu Görevlisine Hakaret” suçlarını işlediği öne sürülerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı.
Cumhuriyet’in haberine göre HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut Efe hakkında başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifadeye çağrıldı. Nurullah Ankut Efe avukatları Pınar Akbina, Ali Serdar Çıngı ve Fettah Ayhan Erkan ile birlikte ifadeye gitti.
“SEDAT PEKER’İN İDDİALARINA RESMİ BİR YALANLAMA GELMEDİ”
HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut Efe ifadesinde şunları söyledi:
“Bana belirtmiş olduğunuz şikâyet dilekçesine ve içeriğine vakıfım. Söz konusu şikâyet dilekçesi yürütmüş olduğum siyasi faaliyetler ve ideolojim çerçevesinde görmüş olduğum suç teşkil eden eylem ve işlemlere ilişkin ihbar mahiyetindedir. Anayasal ihbar ve şikâyet hakkımız kullanılmıştır. Öncelikle herkesin malumu olduğu üzere Sedat Peker’in videoları 40 milyonu aşkın izlenme sayısına ulaşmış ve herkesin dikkatini çekmiştir. Bu videolar içerisinde geçen devlet envanterine girmeyen silahların bir organizasyon çerçevesinde belli insanlara dağıtıldığından bahisle zimmet suçu ve bunları aralarında anlaşmak suretiyle örgüt kurduklarından bahisle bazı iddialar geçmekteydi. Bu iddialara ilişkin herhangi resmi bir yalanlama gelmemekle birlikte olayların bizzat şahidi olan Ahmet Onay’ın açıklamaları da dilekçe içeriğindeki iddia ve isnatlarımızı desteklemektedir. Ahmet Onay olaya ilişkin kamuya açıklama yapmış ve iddiaları teyit etmiştir. Görmüş olduğunuz bu suç teşkil eden eylemlere ilişkin şikâyet hakkımız kullanılarak şikâyetçi olunmuştur.”
“ERDOĞAN CUMHURBAŞKANLIĞI SIFATINI TAŞIMAMAKTADIR”
“Benim nazarımda, Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı sıfatını taşımamaktadır. Zira şahsın yüksekokul diploması bulunmamaktadır. Söz konusu diplomanın mevcudiyetine dair ben ve arkadaşlarım çeşitli araştırmalar yaptık. Bu kapsamda YSK, Marmara Üniversitesi, Eyüp Lisesi, Askerlik Şubesi, TBMM ve muhtelif konuyla ilgili tüm kurum ve kuruluşlara bilgi alma hakkı çerçevesinde başvurduk. Ancak tarafımıza herhangi bir bilgi, belge sunulmadı. Ayrıca bu konuyu idare mahkemesine kadar götürerek yargıya intikal ettirdik. Savcılığa ayrıca şikâyet dilekçesi sunduk. İdare mahkemesindeki davamız halen devam etmektedir. Dolayısıyla ayrıntısıyla belirttiğim hususlar doğrultusunda diploması noktasında tereddüt oluşan Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı sıfatına haiz olmaması sebebiyle üzerime atılı suçlamanın da oluşmayacağı kanaatindeyim.
Ayrıca şikâyet dilekçesinde geçen bütün iddialar Sedat Peker’in videoları içerisinde geçen isnatlardan ibarettir. Şahsi herhangi bir değerlendirme mevcut değildir. Dolayısıyla bu iddiaların sahibi de ben değilim. Tek isteğimiz yargının bu konuyu araştırmasıydı. Bu hususla şikâyet dilekçesi sunuldu.”
“ERDOĞAN’IN ADI GEÇTİ SORUŞTURMASIDIR”
Nurullah Ankut Efe’nin savunmasının ardından söz alan avukat Pınar Akbina, “Türkiye’deki yargılamalar ve soruşturmalar tersine dönmüş durumda. Suçlular değil de onlar hakkında konuşan ve şikâyet edenler soruşturulmaktadır. Bu dosya da öyle bir dosyadır. Bu dosya şikâyet hakkının aşılması değil bizatihi soruşturmanın aşılması mahiyetindedir. Recep Tayyip Erdoğan şikâyet dilekçesinin şüpheliler kısmında geçmektedir. Ancak dilekçe içeriğinde herhangi bir şekilde ismi geçmemektedir. Dolayısıyla bu soruşturma zorlama bir soruşturmadır. Neden Recep Tayyip Erdoğan’ın adı geçti soruşturmasıdır” ifadelerine yer verdi.
“ARTIK ADALETİ GETİRDİĞİ YER BURASI”
İfadenin ardından Çağlayan Adliyesi önünde konuşan Nurullah Ankut Efe, şunları söyledi:
“Tayyip Erdoğan artık iyice işi şirazeden çıkardı. Eskiden yazılarımızdan, kitaplarımızdan, açıklamalarımızdan dava açtırıyordu. Şimdi suç duyurularımızdan da dava açtırmaya başladı. Ya biz Savcılara, onun suçları hakkında şu konuya bir bakın, bir araştırın şunu, burada suç işlenmiş, somut kanıtlarıyla, belgeleriyle, kayıtlarıyla diye dilekçe veriyoruz, “Vay sen bunu nasıl yaparsın?” diye bize davalar açtırıyor. Artık adaleti getirdiği yer burası. Ama bütün zalim despotlar gibi işin sonuna yaklaştıkça artık iyice pusulayı şaşırıyorlar. Sanıyorlar ki bizi korkutabilecekler, buna imkân var mı ya? Vatan ve Halk söz konusu olduğu zaman defalarca söylediğimiz gibi biz, belaya atlar gideriz!”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***