Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nın, kentte 24 Ocak 2020’de yaşanan depremin ardından, depremzedelere 1 TL’den satacağını duyurduğu Abdullahpaşa mahallesindeki Hazine arazilerinin metrekaresi için depremzedelerden 450 TL istendi. Bu parayı ödeyemeyeceğini belirten ve ailesiyle birlikte hala konteynerda yaşadığını söyleyen Sadık Bulmuş, “‘Başınızın çaresine bakın’ diyorlar, ‘Verin parayı, yapayım’ diyorlar. Verecek paramız yok” dedi. Depremzede Erhan kaya ise “Eğer burada yapılmak istenen arsamızı elimizden almaksa açıkça çıksın desinler” diye konuştu.
Elazığlı depremzedeler, 24 Ocak 2020’de meydana gelen 6.8 şiddetindeki depremde orta hasar alan evlerinin güçlendirme yerine kendilerine haber verilmeden yıkıldığını, şimdi ise kendilerinden 45 bin TL peşin ve ayda 8 bin taksitle 17 ay ödeme talep edildiği belirtti.
‘VERECEK PARAMIZ YOK’
Yıkım için almaları gereken paranın da belediyeye aktarıldığını belirten depremzedeler, metrekaresi 1 TL’den satılacağı açıklanan arazi için şimdi 450 TL istendiğini söyledi. Depremzedelerden Sadık Bulmuş, mağdur olduklarını belirterek şöyle konuştu:
“Sayın Murat Kurum, Elazığ’da toplantı yaptığında hak sahiplerine bu Hazine arazileri için bir söz verdi. Belediyeye sıfır bedelle vereceğini, belediyenin de hak sahiplerine vereceğini söyledi. Buna karşılık Belediye Başkanı, yaptığı toplantıda kendisi bizzat söz verdiği, ‘1 TL’den satacağım’ dediği halde bugün söz vermiyor. Bunu söyleyen Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğlu. Bugün istediği para, yol kenarı için metrekaresi 450 TL, iç kesimler için 300 TL’den talepte bulunuyor. ‘Arsayı alın, kendi başınızın çaresine bakın’ diyorlar. Burada evlerimiz yıkılmış, burada bin 200 hane var. Hepimiz komple mağduruz.
Ne olacağımız belli değil. Belediye bizden evler için 150 bin TL talep ediyor, bu faizsiz olan. Kimse 150 bin TL’yi peşin ödeyemez, banka kredisi kullanmak zorunda. Bu da 300-400 bin TL’yi buluyor. Bunu ödeyecek kimse yok. Burada bin 200 haneden belki 200 kişi ödeyebilir, diğer bin hane ne olacak? Çoğu emekli, bu emeklilerin mağduriyeti nasıl giderilecek? İki yıldır hiçbir gelişme olmamış. İki yıldır mağduruz, hala devam ediyor. Ben, 5 kişilik bir nüfus olarak konteynerda kalıyorum. 21 metrekarede yaşıyorum iki yıldır. Benim gibi çok insan var. Bir çözüm arıyoruz, hiç kimse bize yardımcı olmuyor. ‘Başınızın çaresine bakın’ diyorlar, ‘Verin parayı, yapayım’ diyor. Verecek paramız yok.”
‘EVİMİZ GİTMESİN DİYE İMZALADIK’
Evlerin yeniden yapılması için 27 Aralık’ta ihaleye çıkılacağını belirten vatandaşlar, kendilerinden 45 bin TL peşin, 17 ay boyunca da aylık 8 bin lira taksit istendiğini belirtti. Evlerini kaybetmemek için sözleşme imzaladıklarını söyleyen depremzedeler, ödeme yapmadıkları takdirde evlerini depremden önceki arsa bedeli karşılığında kaybedeceklerini söyledi. Depremzedelerden Fethiye Çelik, şöyle konuştu:
“Belediye gelip kendisi evimizi yıktı, sonra ‘yok’ diyorlar. Herkese TOKİ’den ev verdiler. Biz emekliyiz, bin 100 lira kira veriliyor. Mağduruz biz; herkese verdiler, bize neden vermediler. Bundan Tayyip Erdoğan’ın haberi yok mu, milletvekillerinin haber yok mu? Bunu Tayyip Erdoğan yapmıyor, milletvekilleri yapıyor. O arsalar için önce ‘1 kuruş (lira)’ dediler, şimdi bir arsaya ‘13 bin’ diyorlar. Arsayı satıyorlar bize. 200 bin de evlere istiyorlar. Nasıl vereceğiz, nereden vereceğiz? Kiradayız. 180 bin lirayı mecbur imzaladık; evimiz, arsamız gidiyor diye. Yoksa imzalamazdık, verecek durumda değiliz. Bizi çok mağdur ettiler.”
‘BUNLARI VEREBİLECEK GÜÇTE DEĞİLİZ’
Önce yıkımın geçekleştiğini, ardında hukuka uygun olması için belgelerin gönderildiğini öne süren vatandaşlar, yıkımdan haberlerinin olmadığı belirtti. Depremzede Serdar Yılmaz, “Burada 6.8 şiddetinde deprem oldu. Belediye bize ‘Burada oturamazsınız’ dedi. Zamanla biz de binamızı boşalttık. Boşalttıktan bir süre sonra binamızı yıktılar, kimin yıktığını da bilmiyoruz. 58 gün sonra da bize yeniden ‘Binayı boşaltın, evlerinizi yıkacağız’ diye bir yazı geldi. Biz şu anda çok mağduruz. Ben, yaklaşık 20 aydır kira veriyorum. Evlerimizi yıktılar. Belediye, burada önce ‘Hazine malları var, burada size ücretiz vereceğiz’ dedi, sonra 1 lira istedi, şimdi başka bir para istiyor. Biz bunları verebilecek güçte değiliz” dedi.
Konuya ilişkin açıklama yapan avukat Tolga Kaya ise şunları söyledi:
“Elazığ ilinde 24 Ocak’ta yaşanan deprem sonrası Abdullahpaşa mahallesi Taha Yapı Sitesi’nde yapılan kontrollerde hasar tespiti yapılmış ve karar kesinleştirilmiştir. Ancak 7269 sayılı Yasa’ya göre, orta hasar tespiti yapılan binaların güçlendirme yapılma imkanı bulunmaktadır. Ancak idare tarafından bu süreç beklenmeden, kasım ayında haber verilmeden, tebligat yapılmadan, boşaltma için süre istenmeden yıkım gerçekleşmiştir. Daha sonra ocak ayından da hukuka aykırı şekilde kanunsuzca yıkılan bu binanın hukuka uygun şekilde yıkılmış gösterilmesi için idare tarafından tebligat yapılarak, yıkılan evin 90 gün içerisinde boşaltılması talep edilmiştir. Ortada herhangi bir bina bulunmamaktadır. Yine ocak ayında, olmayan bu binaya riskli yapı raporu alarak, bu yapıyı yıktığını hukuka uygun hale getirmeye çalışmıştır. Buna ilişkin davalarımız devam etmektedir.”
‘AMAÇ ARSAMIZI ALMAKSA AÇIKÇA SÖYLESİNLER’
Depremzede Erhan Kaya da şunları söyledi:
“Geldiğimiz noktada belediye 300-400 bin TL’lik tutarlardan bahsediyor. Ben asgari ücretle çalışıyorum, komşularımın çoğu emekli. Hiçbirimizde bunu ödeyecek para yok. 24 aydır kirada oturuyorum. Hiçbir kira yardımı almadım. Evlerimiz yıkıldı, enkaz bedelleri ödenmedi. Bize verilen cevap; ‘onlar artık belediyeye aktarıldı’. Bir milletvekilinin yaptığı açıklamada da buradan elde edilen gelirler Elazığspor’a yardım olarak devredilecek. Elazığspor benden fakir değil. Şu anda mağdur olan benim. Elazığspor bir sene daha top oynamasın. Konteynerda yaşayan bir dünya insan var. 220 bin lira para istiyorlar, nasıl vereceğiz? ‘40-45 bin lira peşin vereceksin, geri kalanı 18 veya 24 ayda ödeyeceksin’ diyorlar. Matematiksel olarak hesaplıyorum, 6 bin 275 liraya geliyor. Bugün asgari ücret 4 bin 250 lira. Geri kalanı nasıl tamamlayacağım, nasıl ödeyeceğim? Eğer burada yapılmak istenen arsamızı elimizden almaksa açıkça çıksın desinler.” (ANKA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***