Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Başaran: Şiddeti normalleştiren çemberin içindeyiz

Başaran: Şiddeti normalleştiren çemberin içindeyiz


ANKARA – AKP’nin kadınları bir form ve yaşam biçimine sokmak için elinden gelen her şeyi yaptığını dile getiren HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, iktidarın söylemlerinin şiddeti arttırdığını belirtti. 

 

Meclis Genel Kurulu’nda Sağlık Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve bağlı kuruluşlar ile 2020 Kesin Hesapları görüşülüyor.

 

Genel Kurul’da HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesini değerlendirdi. Cezaevlerinde tutuklu kadın siyasetçileri anarak söze başlayan Başaran, “Bu yılda her yıl olduğu gibi kadının ismi yok. Şaşırdık mı? Şaşırmadık. Çünkü AKP iktidarı 19 yıl boyunca çok sinsi bir şekilde sanki toplum hiç anlamıyormuş gibi bir yöntemle kendi 2023 hedeflerini ortaya koyarken; kadınlara da bir yaşam biçimi ve form belirledi. Kadınları bu yaşam ve form biçimi içerisine koymak içinde elinden gelen bütün adımları, mekanizmaları devreye koydu. Bunu yargıyla, yürütmeyle, yasamayla, basınla, diyanetle, elindeki tüm aygıtları ve mekanizmaları kullanarak, geliştirdi. Bir taraftan da iktidar bunu yaparken erkeklerle hem fikri hem de eylemsel ittifak geliştirdi” dedi.

 

 

 

‘İKTİDAR ŞİDDETİ ÖZENDİRİYOR’

 

Erkeklerle ittifak geliştiren iktidarın, erkekleri kadınlara karşı kışkırttığına dikkate çeken Başaran, “Kadınlara karşı şiddetin en fazla yaşandığı bir dönemi yaşamamıza da vesile oldu. AKP Genel Başkanı ve şuan da Cumhurbaşkanı Kadın ve Adalet Zirvesi’ne katılmış ve ‘Kadınlar ve erkeklerin fıtraten eşit olmadığını söylemiş’. Başbakanlık döneminde Erdoğan, ‘O kadın mıdır? Kız mıdır?’ söylemde bulunmuş. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘İşsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? Kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor kadınlar arasında kriz döneminde iş gücüne katılım artıyor’ diyor. İktidar bu söylemleri en yüksek perdeden söylerken, bir dönemde evlilik programları vardı. İnsanları evlendiriyorlardı. Şimdi kadınlara yemek yaptırıyorlar, şiddetin pornografisini izliyoruz. Şiddeti normalleştiren, magazinselleştiren medya çemberinin içerisindeyiz. Yargıda kadınlarla ilgili dosyalarda erkekleri aklamak için her türlü indirimi uyguluyor” dedi.

 

‘ERKEK YARGININ DURUMU’

 

Erkeklere tahrik indirimleri uyguladığını dile getiren Başaran, şöyle devam etti: “Gülmeyi iffetsizlik olarak kabul eden iktidarın üyeleri var. Yargıda kadınlara dönük davaları da sistematik bir şekilde yürütülüyor. Bunun en yakın örneği; erkekti bir baskı vardı, üniformalıydı. Erkekseniz, üniformalıysanız suç işleme özgürlüğünüz vardır. Musa Orhan bir kadına tecavüz etti, onu özgürlüğünden yoksun bıraktı. İpek Er başvurularından sonuç alamayınca yaşamına sona erdi. Musa Orhan ‘iyi hal’den 10 yıl ceza aldı ve tutuksuz yargılandı. Kadınlar açısında Ayşe Gökkan bütün ömrünü kadın mücadelesi harcayan biri. Erkek egemen sistemi kadınları nefessiz bırakan söyleyen bir kadın arkadaşımız.  Defalarca yargılanmak istenmiş en son kadın faaliyetleri yürüttüğü TJA aktivisti, Kürt kadını olduğunu için 30 yıl ceza verildi.  İşte erkek yargının pratiği. Bir taraftan tecavüzcü, bir kadının ölümüne neden olan birine verdiği 10 yıl diğer taraftan kendi kimliğini, cinsini savunan Ayşe Gökkan ikisi arasında ortaya çıkan farkı görüyoruz. 

 

KADIN KAZANIMLARI

 

İktidar bütün bu aygıtları işletirken, kadınların kazanımlarını gasp etmek için adımlar atıyor. Nafaka hakkı tartışmaya açtılar, bu kürsülere, defalarca çocuk yaşta istismarı meşrulaştırmak için evlilik adı altına kanunlar getirilmek istendi. İnfaz kanunu ile kadın ve çocuklara karşı suç işleyenler serbest bırakıldı. Mücadele eden kadınlar rehin tutulmaya devam edildi. Mecliste kadına yönelik şiddet mücadele ediyor gibi bir algı yaratılıyorken bir taraftan İstanbul Sözleşmesi tek adamın imzası ile geri çekildi. Aile bakanı ne yaptı? Aile bakanı ise sustu. Tarihe tek kadın bakanı aileden sorumlu olan kadın bakan İstanbul sözleşmesinden geri çekilme ilan edildiğinde tek kelime etmedi. İstanbul Sözleşmesi çekildikten sonra veri paylaşarak şiddetin azaldığını iddia etti. Bunu meşrulaştırmaya çalıştı. 

 

11 AYDA 411 KADIN KATLEDİLDİ

 

Yine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı pandemi süreci yaşadık. Kriz ve savaş süreçlerinde en fazla kadına yönelik şiddetin artığı süreçlerdir ‘acil plan yapın’ dedik. Aile ve Sosyal Hizmetler bakanı ‘şiddeti tolere edin’ dedi.  Kendisi şiddeti tolere edebilir ama şiddeti tolere etmiyoruz. Tek bir kadının yaşamının yitirmesine kabul etmiyoruz. Tolere edilir denilen verileri bakana açıklamak istiyorum; İlk  11 ayda 411 kadın erkek şiddeti sonucu katledilmiş.

 

GARİBE GEZER

 

İki gün önce Garibe Gezer şüpheli yaşamını yitirdi. Aldığımız veriler kadınların çabalarıyla elde edilen veriler. Uzun süredir bakanlık sağlıklı bir veri tutmuyor.  Kendilerine göre kadına yönelik şiddet, kadına yönelik şiddet sayılmıyor. Bu kadar ağır bir tablo karşımızda iken bizden tolere edilmesi bekleniliyor. Tolere etmiyoruz.

 

KADINLAR GÜVENCESİZ ÇALIŞIYOR

 

Sadece şiddetle yüz yüze mi kalıyor bu iktidarın yürüttüğü politikalar nedeniyle. Hayır, işsizlikte hem bedenimiz hem de emeğimiz sömürülüyor. Bu süreçte HDP Kadın Meclisi olarak ‘Kadın Yoksulluğuna Hayır’, ‘Kadınlar İçin Adalet’ kampanyası yürüttük. Yüzlerce kadın ile bir araya geldik. Kadınlar tümü güvencesiz çalışıyorlar. Sürekli kadınlar aile bireylerine bağımlı olduğu için şiddet ortamlarında uzaklaşma noktasında büyük zorlanmalar yaşıyorlar.

 

ENGELLİ KADINLAR

 

Bu ülkede engelli kadınlar var. Sizin tamamen sağlamcı ideolojiniz nedeniyle soyutladığınız engelli kadınlar var. Toplumun hiçbir alanın karışılmasına izin verdiğimiz kadınlar. Engelli kadınlar bu toplumun bir parçası. Bu toplumda izole edilmek istenmiyorlar. Mülteci kadınların yaşadıklarına şunu bir kez ifade etmek istiyoruz; İktidar kadınlara savaş açmış durumda. Kendini ve rejimini kurumsallaştırmak için. Ama dünde gördünüz kadınlar bu saldırıların karşısında geri adım atmıyor.

 

Genel Kurul devam ediyor.

 

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version