Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Babacan’dan Erdoğan’a ‘doğan görünümlü şahin’ çıkışı: ‘Ekonomiyi bataklığa sürüklüyor’

Babacan’dan Erdoğan’a ‘doğan görünümlü şahin’ çıkışı: ‘Ekonomiyi bataklığa sürüklüyor’


AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı dövize endeksli mevduat planını değerlendiren Babacan, yeni ekonomi sistemini doğan görünümlü şahine benzetti. Erdoğan’ın açıklamalarıyla eş zamanlı olarak kamu bankalarının yoğun bir şekilde döviz sattığına dikkat çeken Babacan, ”Erdoğan konuştu, dolar düştü algısını oluşturmak için kamu bankalarının cayır cayır döviz sattığı konuşuluyor. Bunu birilerinin çıkıp açıklaması lazım.” dedi.

Babacan, ”Açıklanan bu kararlar, örtülü bir faiz artırımıdır. Bu, kendi tabirleriyle faiz lobisine çalışmanın en açık halidir. Bundan faydalanacak olan, bankada mevduatı olan; geliri, serveti yüksek olan insanlardır. Sayın Erdoğan’ın yaptıkları, bu ülkenin ekonomisini tam bir bataklığa sürüklüyor.” ifadelerini kullandı.

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara’da Polatlı Ticaret Odası’nın düzenlediği Ekonomik İstişare Toplantısı’nda konuştu.

Babacan’ın konuşmasının öne çıkanlar şöyle:

‘KAMU BANKALARININ YOĞUN BİR ŞEKİLDE DÖVİZ SATTIĞI KONUŞULUYOR’

“Birkaç tespit yapmamız gerekiyor. Birincisi, şu anda dolar kurunun düşmüş hali dahi, eylül ayının başındaki kur seviyesine göre çok daha yüksek. Ölümü gösterip sıtmaya razı etme gibi bir durumla karşı karşıya kaldık. İkincisi, Cumhurbaşkanının açıklamalarıyla eş zamanlı olarak, kamu bankalarının yoğun bir şekilde döviz sattığı konuşuluyor. ‘Cumhurbaşkanı bir konuştu, döviz düştü’ dedirtmek için kamu bankaları bu dönemde cayır cayır döviz satıyorsa, bunu birilerinin çıkıp açıklaması lazım. Üçüncü konu, açıklanan yeni kararlar, döviz kurunu kısa vadede bir nebze olumlu etkilese de ileriye doğru Hazine’nin ve Merkez Bankası’nın yükümlülüklerini olağanüstü artıracak.

‘HAZİNE, KUR FARKINI VATANDAŞLARDAN TOPLANAN VERGİLERLE ÖDEYECEK’

Vatandaşımıza diyorlar ki, ‘Sen paranı Türk lirasında tutsan da sanki döviz almışsın gibi kazandıracağız. Türk lirasına aldığın faiz döviz kurundaki artışın altında kalırsa aradaki farkı kapatacağız. Kur ne kadar artarsa artsın, kur farkını ödeyeceğiz’. Bugünkü döviz kurunu düşük gösterirken, ilerideki kur artışının bedelini Hazine’ye ödetmenin hazırlığını yapmış durumdalar. Hazine, bu kur farkını vatandaşlardan toplanan vergilerle ödeyecek. Bu, ülke ekonomisinin tam bir dolarizasyona götürülmesidir. Para politikalarının etkisini sıfırlar.

‘KENDİ PARASINI DEĞERSİZ GÖREN YÖNETİM AYAKTA KALAMAYACAK’

Kendi parasını değersiz gören, yabancı para ile güven vermeye çalışan bir yönetim beceremez. Ayakta kalamaz, kalamayacak. Çünkü devletin kasasını, Hazine’yi, kendi vatandaşına dövize endeksli bir biçimde borçlandırmak, bu ülkenin yarınlarını ipotek altına almaktır.

‘BİR BAKIMA ‘DOĞAN GÖRÜNÜMLÜ ŞAHİN’ SATILAN DÖNEME GERİ GÖTÜRMEKTİR’

Hükûmet, 70’li, 80’li yılların bu kötü uygulamasını geri getirdi. Hatırlayın, ‘çoklu kur uygulaması’ vardı. ‘Dövize Çevrilebilir Mevduat” hesapları vardı. Dün açıklananlar, eskinin istikrarsız, yoksul Türkiye’sinin politikalarıdır. 1970’lerde yollarda ‘Hacı Muratlar’ dolaşırdı. 1980’lerde ‘Doğanlar’, ‘Şahinler’ gezerdi. Dün açıklanan kararlar, Türkiye’yi Hacı Muratlar, Şahinler, Doğanlar dönemine geri götürmektir. Bunu da ambalajlayıp, iyi bir şey gibi sunuyorlar. Açıklananlar bir bakıma ‘doğan görünümlü şahin’ satılan dönemlere geri götürmektir.

‘KARARLAR ÖRTÜLÜ BİR FAİZ ARTIRIMIDIR’

Bu kararlar, örtülü bir faiz artırımıdır. Türk lirası faiz oranlarını talimatla düşürüp, Türk lirası faizinin çok üstündeki kur artışı beklentisinin garanti yoluyla karşılanacağını söylemek, örtülü bir faiz artırımından başka bir şey değildir. ‘Sen Türk lirasının faizini al, üzerine bir de döviz farkını ödeyeceğim’ diyor. Döviz farkı Türk lirası faizine eklendiğinde, gerçek Türk lirası faizi, kur farkının eklenmiş şekliyle oluşan nihai faiz haline geliyor.

‘BU, FAİZ LOBİSİNE ÇALIŞMANIN EN AÇIK HALİDİR’

Merkez Bankası’nın aldığı faiz talimatla indirilmiş, Hazine’nin ödediği faiz 8 puan artırılmış, mevduata kur artışı garantisi vererek örtülü faiz artırımına gidilmiş ve ortaya çıkacak kur riski Hazine’nin sırtına yıkılmıştır. Bu kendi tabirleriyle ‘faiz lobisine çalışma’nın en açık halidir. Bu kararların faturasını, çalışanlarımız, çiftçilerimiz, esnafımız başta olmak üzere dar ve sabit gelirliler öderken, kararların getirisinden az sayıda yüksek gelir ve servet sahipleri yararlanacaktır.

‘HAZİNE KENDİ VATANDAŞINA BAŞKA PARA BİRİMİYLE BORÇLANIR MI?’

Geçen hafta çarşamba günü ben bunu öngörerek bir açıklama yapmıştım. ‘İç piyasada dövize endeksli borçlanmak için hazırlandıklarını duyuyoruz” demiştim. Bir ülkenin hazinesi, kendi vatandaşına borçlanırken, hiç başka bir ülkenin para birimiyle borçlanır mı? Bununla ilgili uyarmıştım. Millîlik, yerlilik diyorlar ya. Bu nasıl millîlik, yerlilik? Bankalarda döviz mevduatı zaten yüzde 60-65’e çıkmış, sen Türk Lirası mevduatını dövize endeksleyeceğim diyorsun. Millî ve yerli bankacılık sisteminin tamamıyla dövize endeksli mevduatla çalışması hangi millîlik, yerlilik anlayışına sığıyor?

‘DÜŞÜK FAİZ-YÜKSEK KUR SÖYLEMİ İFLAS ETMİŞTİR’

Sayın Erdoğan’ın son dönemlerde sık sık bahsettiği ‘düşük faiz-yüksek kur’, ‘rekabetçi kur’ söylemi, yani övünerek gündeme getirdiği yeni ekonomik model daha bugünden iflas etmiştir.  Bu söylemin ‘düşük faiz’ bacağı yapılan örülü faiz artırımıyla çökmüştür. Garanti yoluyla kuru düşürmek, sabit tutmaya çalışmak, ‘yüksek kur’ bacağından da vazgeçildiği anlamını taşımaktadır.”

 

 

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version