Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Aysel Tuğluk’u ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Buldan: Konuşmakta zorluk çekiyor

Aysel Tuğluk’u ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Buldan: Konuşmakta zorluk çekiyor


HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, cezaevinde bulunan Aysel Tuğluk’un kendi ihtiyaçlarını karşılamayacak durumda olduğuna işaret ederek, “1.5 yıl önce bile çok kötüydü fakat bu sefer çok daha kötü gördüm Aysel Tuğluk’u” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 2016 yılından bu yana cezaevinde bulunan ve hafıza kaybı yaşadığı için Kocaeli Üniversitesi tarafından “cezaevinde kalamaz” raporu verilen eski DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk’u ziyaret etti, sağlık durumuyla ilgili son bilgileri paylaştı. “Cezaevi idaresi bile Aysel’in iyi olmadığını söylüyor” diyen Buldan  “Bir buçuk yıl önce bile çok kötüydü fakat bu sefer çok daha kötü gördüm Aysel Tuğluk’u. Konuşmakta, tanımakta zorluk çekiyor, hareketlerinde kısıtlılık var” dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 5 yılı aşkın süredir Kandıra F Tipi Cezaevi’nde bulunan ve geçtiğimiz salı günü (21 Aralık) demans tanısı konulan infazı ertelenmeyen eski milletvekili Aysel Tuğluk’u ziyaret etti.

 

En son pandemiden kısa bir süre önce Tuğluk ile görüştüğünü belirten  Buldan, aradan geçen bir buçuk yılın ardından Aysel Tuğluk’u nasıl gördüğünü ve sağlığıyla ilgili son durumu bianet’ten Ruken Tuncel’e anlattı.

 

Aysel Tuğluk’u “hiç iyi görmediğini” söyleyen Buldan, “Bir buçuk yıl önce bile çok kötüydü fakat bu sefer çok daha kötü gördüm Aysel Tuğluk’u” dedi.

 

Tuğluk’un “kendi ihtiyaçlarını karşılamayacak duruma geldiğini” vurgulayan Buldan, cezaevi idaresi, Gültan Kışanak ve Figen Yüksekdağ ile de görüştüklerini aldıkları bilgilerin de bu yönde olduğunu söyledi:

 

“Konuşmakta, tanımakta zorluk çekiyor, hareketlerinde kısıtlılık var. Görmeye gittiğim gün Aysel Hanımı hastaneye götürmüşlerdi, sanırım Kobane davasındaki mahkeme heyeti SEGBİS ile Aysel Hanım’ın mahkemelere katılmasını talep etmiş ve bu talep nedeniyle hastaneye götürmüşlerdi. Fakat Aysel Hanım bunu bize anlatamadı, beraberinde giden oda arkadaşı bir kağıda yazmıştı ve Aysel Hanım bu notu cama tutmaya çalıştı. Fakat bunu dahi zorlanarak yapıyordu. Mesela elindeki notu cama tutması için bile biz yönlendirdik. ‘Aysel elini kaldır, cama tut’ diye biz söyledik. Tabi biz her zaman yanında değiliz, 10 dakikalık görüşmede tanık olduklarımızı söylüyorum. Ama hem cezaevi idaresi hem de yanında kalan arkadaşları çok daha detaylı bilgiler veriyorlar. Aysel’in günlük yaşantısının çok zorlaştığını ifade ediyorlar. Gültan Hanım ve Eş Genel Başkanımız Figen Hanım ile de görüştük, onlar da aynı şeyleri söylediler. Oda arkadaşı değiller ama Aysel zaman zaman onların da yanına gidiyor, birlikte de kalıyorlar.”

 

“İki yetkili isim, üzüldüklerini ifade etti”

 

“Herkes aynı şeyi söylüyor, Aysel’in iyi bir tedaviye ihtiyacı olduğunu söylüyorlar. İdareyle de görüştük, cezaevi müdürü, müdür yardımcıları da Aysel’in hastalığının farkında. Cezaevi idaresi de Aysel’in iyi olmadığını söylüyor. Aysel’in davranışlarında, hareketlerinde, konuşmasında çok büyük değişiklikler olduğunu gözlemlediklerini belirtiyorlar. Hatta iki yetkili isim Aysel Hanım için üzüldüklerini de ifade ettiler. ‘Hastaneye gitmesinde yardımcı olmaya çalışıyoruz, gidip gelirken yanına birilerini veriyoruz, bu konularda yardımcı olmaya çalışıyoruz, ama bazı konular bizi de aşıyor’ bile dediler. Aysel çok büyük bir travma yaşadı, hepimiz buna tanık olduk. Annesinin cenazesine katılmak için geldiğinde, annesinin cenazesinin toprağın altından çıkarılmasına tanık oldu. Bu büyük bir travma yarattı ve bu olaydan sonra Aysel, görüşmelerimizde tek kelime dahi konuşmuyordu. Annesinin vefatından sonra çok kez görüşmeye gittik fakat bütün görüşmelerde hep susuyordu, hiç konuşmuyordu. Hastalık başladıktan sonra ise hatırlamamaya başladı. Hastalığın geri dönüşü olmayabilir, ama en azından durdurma en azından yavaşlatılabilir. Eğer bu yapılmazsa Aysel gittikçe daha kötü olacak, böyle bir kaygımız var.”

 

“Tedaviye dışarıda devam edilmeli” 

 

Buldan, ilaç tedavisine rağmen Tuğluk’un durumunun kötüleştiğini vurguladı ve tedaviye dışarıda devam edilmesi gerektiğini belirtti:

 

“Daha önce hastaneye gittiğinde kendisine ilaçlar verilmiş o ilaçları kullanıyor fakat ilaç kullanmasına rağmen bir düzelme olmadığını görüyoruz. Aksine gittikçe kötüleşiyor.

 

Gittiğimizde de hastaneye götürülmüştü ama elindeki notta, muayene edilmediği, doktorun yüzeysel bir şekilde baktığı ve geri yolladığı yazıyordu. Yani hastanede çok detaylı bir muayeneden geçtiğini söyleyemeyiz. Bir an önce Aysel’in cezasının ertelenmesi ve tedavisinin dışarıda yapılması gerekiyor. Başka bir alternatifi olmadığını görüyoruz.

 

Aysel, Türkiye’de siyaset yapmış milletvekilliği yapmış, parti genel başkanlığı yapmış bir insan. Hırsızlık yapanlar, katiller serbest bırakılıyor, Aysel’in kime ne kötülüğü olmuş, ne suç işlemiş, bu ülkede siyaset yaptığı için bedel ödetiliyor.”

 

“Adli tıp’ın siyasi karar aldığının farkındayız”

 

Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) Tuğluk için verdiği “cezaevinde kalabilir” raporuna da değinen Buldan, şöyle devam etti:

 

“ATK siyasi kararlar alıyor bunun çok farkındayız, Aysel ile ilgili Kocaeli Tıp Fakültesi, teşhisini koydu ve ‘cezaevinde kalamaz’ raporu verdi. Bunun üzerinde ATK’ye gitti. Bu rapora rağmen ATK, Aysel’in cezaevinde kalabileceğini söyledi.

 

Bu tamamen siyasi bir karar, bunu sadece Aysel’e de yapmıyor. Siyasi hasta mahpusların hemen hepsi ATK’nin bu tutumuyla karşı karşıya kalıyor. Mesela Mehmet Emin Özkan, durumunu hepimiz biliyoruz yakından takip ediyoruz.

 

Bunun dışında son bir hafta da arka arkaya yaşanan ölümler var. Son aşamaya gelmiş olmalarına rağmen bu insanlar tahliye edilmiyor. Son günlerini bile ailelerinin yanında geçirmelerine izin verilmiyor.”


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version