Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

AİHM kararı on binlerce ‘terör’ dosyasını etkileyecek: Türk yargısının kararları çöp oldu

AİHM’nin ihlal kararı, Türkiye’ye ‘hukuku’ hatırlattı


HABER ANALİZ | İLKER DOĞAN  

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’de Hizmet Hareketi mensuplarına yöneltilen ‘terör’ suçlamalarına etki edecek çok önemli bir karara imza attı. AİHM, 2015’te sosyal medyada yaptığı bir paylaşım nedeniyle ‘terör örgütü üyeliği’nden suçlanan ve yapılan yargılama sonrası ‘suç ve suçluyu övme’ suçundan mahkum edilen öğretmen Yasin Özdemir’in ‘ifade hürriyetinin’ ihlal edildiğine hükmetti.

Kararda söz konusu tarih itibariyle F.TÖ/PDY’ye ilişkin kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığı ve Ceza Kanunu’nun 215. maddesinin uygulanma şeklinin ‘öngörülemez’ olduğu kaydediliyor. Söz konusu karar, 15 Temmuz öncesindeki eylemlere yönelik Hizmet Hareketi mensuplarına yöneltilen ‘terör’ suçlamalarının hiç bir hukuki dayanağının olmadığını da tescil ediyor. İnsan hakları hukukçularına göre söz konusu karar, onbinlerce uydurulmuş ‘terör’ dosyasını etkileyecek.

İNSAN HAKLARI HUKUKÇULARININ GÖRÜŞLERİ ŞÖYLE:

215. MADDENİN UYGULAMA ŞEKLİ ‘ÖNGÖRÜLEMEZ’

İnsan Hakları Hukukçusu Okan Taşdelen: “AİHM, Yasin Özdemir/Türkiye (No. 14606/18) davasında, başvurucunun 2015’teki paylaşımlarından dolayı FETÖ/PDY’yle ilişkili biçimde suçu ve suçluyu övme suçundan cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetti. Kararda o tarih itibariyle FETÖ/PDY’ye ilişkin kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığı ve Ceza Kanunu’nun 215. maddesinin uygulanma şeklinin öngörülemez olduğu ifade edilmiş.”

(TCK 215. Madde (Suçu ve Suçluyu Övme) (1) İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimse, bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması hâlinde, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.)

KEREM ALTIPARMAK: ONBİNLERCE DAVA ETKİLENECEK

İnsan Hakları Hukukçusu Kerem Altıparmak: “Bugünkü AİHM Yasin Özdemir/TR kararının 40. paragrafında başvurucunun Nisan 2015’te yaptığı paylaşımlar sırasında örgütün bir inanç topluluğu mu yoksa, yasadışı bir şekilde devlete sızan bir örgüt mü olduğuna dair bir netlik olmadığını tartışmaların devam ettiği söyleniyor. Bu çok kritik bir saptama. Her ne kadar bu başvuruda başvurucu suç ve suçluyu övmekten (TCK 215) mahkum olmuşsa da eğer örgüt olmadığı için bu ceza yasallık ilkesine aykırıysa aynı sonucun örgüt üyeliğinden yapılan yargılamalar açısından da geçerli olması gerekecektir. Bir başka deyişle, Yasin Özdemir kararı sonrasında AİHM’in FETÖ mahkumiyetlerine karşı yapılan 7. madde şikayetini inceleyeceği davalarda ihlal bulacağını öngörebiliriz. Durum buysa Yasin Özdemir 40. paragrafındaki saptamadan on binlerce dava etkilenecek demektir.”

RÜMEYSA BUDAK: AİHM, ESAS ALACAĞI TARİHİ AÇIKLAMIŞ OLDU

İnsan Hakları Hukukçusu Rümeysa Budak: “Bugün yayımlanan Yasin Özdemir v. Türkiye kararıyla ilgili olarak kararın, Bylock’a ilişkin verilen Akgün kararındaki ‘diğer delillere ve yazışma içeriğine de bakılmalı’ ifadesiyle beraber değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Akgün kararı sonrası diğer deliller ve Bylock içeriği çok tartışma konusu olmuştu. Banka sendika gazete vs. bu delillerle değerlendirildiğinde ihlal bulunmayacağı yönünde bir kanaat oluşmuştu ancak bu kararla AİHM, bu deliller için esas alacağı bir tarihe işaret etmiş oldu. Diğer deliller ve içerikle ilgili olarak, Mahkeme muhtemelen darbe öncesi gerçekleştirilen eylem veya yazışmalarda şiddet çağrısı içermiyorsa (kararda işaret edilen şiddet çağrısı darbe girişimi) suç teşkil edecek şekilde yorumlanamayacağına ve ihlal oluşturduğuna karar verecek. Her ne kadar karar TCK md.215(suçu ve suçluyu övme) altında verilmiş olsa da TCK md. 314/2(silahlı terör örgütü üyeliği) kapsamında verilecek kararlarda suça esas gösterilen (genelde darbe girişimi öncesine ait olan) deliller için de aynı sonuca varılması yüksek ihtimal.”

KAPLANKAYA: AİHM, İHLALİ TEYİT ETMİŞ OLDU

İnsan Hakları Hukukçusu Hakan Kaplankaya: “Bu kararla birlikte, darbe girişimi öncesine ait eylem ve delillere dayanan cemaat üyeliği yargılamalarında AIHM tarafından ihlal kararı verileceği bir kez daha teyit edildi.”

GÖKHAN GÜNEŞ: UYDURULMAŞ MİLAT TARİHLER ÇÖP OLDU

İnsan Hakları Hukukçusu Gökhan Güneş: “AİHM, Hükümet’in savunmalarında yer verdiği 17/25 Aralık soruşturmaları, siyasilerin söylemleri, MGK kararları ve MİT Tırları gibi argümanların ‘milat’ olamayacağını ve bu konuda ancak kesinleşmiş mahkeme kararının dikkate alınabileceğini belirtmiş ve bir türlü hangisi olduğuna karar verilemeyen ‘milat’ argümanını da çöpe atmıştır.

AİHM’in Yasin Özdemir kararındaki tespitlerinin benzer nitelikteki binlerce yargılama için yol gösterici olduğu açık ve nettir. AİHM bu kararı ile bir kez daha şunu söylemiştir; somut delilleriyle bir örgütle arasındaki bağ ispatlanmayan, cebir-şiddet içeren eylemi bulunmayan ya da darbe teşebbüsüyle ilişkilendirilmeden bir kişinin AİHS’te korunan yasal ve rutin faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklanması ve cezalandırılması mümkün değildir.

Cezalandırılabilmeleri için bu faaliyetlerin örgütsel olduğuyla ilgili verilmiş ve kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmalıdır. Bir milat belirlenecekse bu tarih ancak 26/9/2017 olabilir. Ragıp Zarakolu, Selahattin Demirtaş ve Atilla Taş kararı birlikte değerlendirildiğinde AİHM; örgütsel faaliyetleri ortaya konulmadan yasal ve rutin faaliyetleri nedeniyle cezalandırılan kişilerle ilgili de ihlale karar verecektir.”

NE OLMUŞTU?

Öğretmen Yasin Özdemir, 15 Temmuz 2016 (sözde) darbe girişiminin ardından Isparta Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 3 Ağustos 2016 tarihinde polis tarafından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle gözaltına alınıyor. Paralel devlet yapılanması veya bu örgüt lehine propaganda yaptığı gerekçesiyle…
Yasin Özdemir hakkındaki suçlamaları reddediyor. Ancak 24 Ağustos 2016’da sulh ceza hakimi, başvuranın ‘terör örgütü lehine propaganda yapmak’ suçundan suçlu olduğuna dair kuvvetli şüphe bulunduğu gerekçesiyle ‘örgüt üyeliği’ suçundan tutuklanmasına karar veriyor.

29 Ağustos 2016 tarihinde savcılık, Özdemir’i bir terör örgütü lehine propaganda yapmakla suçlayarak bir iddianame sunmuştur. 1 Eylül 2016’da Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul ediyor. Yasin Özdemir, 26 Ekim 2016 tarihinde görülen duruşmada, yurt dışı yasağı konularak tahliye ediliyor.

‘NİYET OKUYAN’ YEREL MAHKEME SUÇ UYDURUYOR

30 Kasım 2016’da ise Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesi, başvuranın eylemlerinin suç ve suçluyu haklı çıkarma suçuna girdiğini tespit ederek Özdemir’i 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıyor. Mahkeme kararında esasında Özdemir’in yaptığı paylaşımları ‘terör örgütü övme olarak kabul edilemeyeceğini’ itiraf ediliyor. “Ancak bu yorumlar, salt bir düşünce ve kanaat ifadesi olarak kabul edilemez; orada kullanılan ifadeler düşünce ve kanaat ifadesinin ötesine geçerek terör örgütünün işlediği suçlara ilişkin olumlu bir algıyı yansıtmaktadır.” denilerek hiç bir şiddet içermeyen ifadeler suç sayılıyor.

AİHM: İFADE HÜRRİYETİ İHLAL EDİLDİ

Özdemir, iç hukuk yollarının tükenmesi üzerine tartışmalı yorumları yayınladığı tarihte, söz konusu ‘örgütün’ terör örgütü olduğunun bilinmediğini ileri söyleyerek AİHM’ye başvuruyor. AİHM dün verdiği kararında Yasin Özdemir’i haklı buldu. AİHM, 15 Temmuz 2016 öncesi gerçekleştirilen açıklamaların, Nisan 2015’te hareketle ilgili yasadışı örgüt olduğuna dair herhangi bir nihai mahkeme kararı olmaması nedeniyle suç teşkil etmediğine dolayısıyla ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar veriyor.

İLGİLİ HABER

AİHM’nin ‘ihlal’ kararına göre, Hizmet Hareketi’ne yönelik ‘terör’ suçlamalarının hukuki dayanağı yok

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version