MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, “Türk lirasının değerini korumak faiz artırmak değildir. Dünyada eksi faiz veren birçok gelişmiş ülke var. ABD’de şu anda yüzde 6-7 enflasyon var, faiz oranı yüzde 0,25” dedi.
Asmalı, MÜSİAD Vizyoner 2021 zirvesinin tanıtımı için düzenlenen toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Son dönemde ekonomide yaşanan değişimlere ilişkin bir soru üzerine Asmalı, Türkiye ekonomisinde bir makas değişikliği yaşadığının çok açık olduğunu söyledi.
“Türkiye’de düşük kurdan dolayı üretim çarklarımız dönmedi”
Asmalı, “Düşük faiz, yüksek kur, çokça üretim ve ihracat, sıfır cari açık gibi bir hedef var artık geçmiş döneme nazaran. Biz bunu MÜSİAD olarak destekliyoruz. Yıllardır Türkiye’de düşük kurdan dolayı üretim çarklarımız dönmedi ve hep ithalata bağımlı hale geldik” diye konuştu.
Kurun düşük olup ithalatı özendirmemesi gerektiğini dile getiren Asmalı, “Bir miktar yüksek olup ihracatı desteklemeli. İkinci madde de kurun oynaklığının olmaması, öngörülebilir olması. İş adamları olarak isteğimiz kurda çok ani değişiklikler olmaması.” ifadelerini kullandı.
Asmalı, “Kur aslında beklenen seviyede mi sizce?” şeklindeki soruya karşılık, “Hayır değil. Arkadaşlarla ve ekonomistlerle yaptığımız toplantıda kurun 8,5-9 TL bandında olması mantıklı yıl sonu için. Bu aralık mantıklı olabilir. Yoksa 12-13 TL’ler şu anda kurun çok yüksek olduğunu gösteriyor.” şeklinde cevap verdi.
Türkiye’nin kasım ve aralık aylarında yurt dışından alınan krediler nedeniyle yüklü ödemeleri olduğunu kaydeden Asmalı, hem kamu hem de özel sektörün borç ödemeleri için dolar talebinin kurun yükselttiğini belirterek bunun geçici olduğunu düşündüğünü aktardı.
“Dış borç ödemeleri bittiği anda farklı bir tabloyla karşılaşacağız”
Asmalı, “Türk lirasının değerini korumakla ilgili eleştirilerin bulunduğuna” dair bir yorum üzerine, “Türk lirasının değerinin korumak faiz artırmak değildir. Dünyada eksi faiz veren birçok gelişmiş ülke var. ABD’de şu anda yüzde 6-7 enflasyon var, faiz oranı yüzde 0,25.” diye konuştu.
Avrupa ülkelerinde ciddi bir enflasyon olduğunu, ancak bu ülkelerin hiçbirisinin faizi çok artırmayı düşünmediğini dile getiren Asmalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dolayısıyla buradaki hareketlerin ani olması piyasaya ve bize rahatsızlık veriyor. Yani çok hızlı yükseldik, çok hızlı düştük falan. Bu oynaklıktan dolayı sanayicinin, üreticinin, ürettiği ürünü fiyatlayamama problemi var şu anda. Ama bunların 10-15 gün içinde yerine oturacağını düşünüyoruz. Kurla ilgili şu ana kadar kim tahminde bulunduysa hepsi yanıldı. Kurun şu anda zaten yüksek olduğunu, mevcudun üstüne çıkmayacağını düşünüyoruz. Dış borç ödemeleri bittiği anda farklı bir tabloyla karşılaşacağız. Ondan sonra olumlu bir tablo bekliyoruz.”
“Türkiye için çok büyük bir fırsat var”
Kurun oynaklığının üreticileri zorladığını, ham maddelerde artış yaşandığını kaydeden Asmalı, şunları söyledi:
“Kurun bu kadar oynaklığının ve yükselmesinin reel ekonomik verilerle örtüşmediğini her ortamda söylüyoruz. Çünkü gerçekten ihracat rakamlarımız çok iyi, kasımda yine rekor kıracağız. Yıl sonu belki de Cumhuriyet tarihinin rekor artışına sahne olacağız. Üretim çarklarımız dönüyor. Kamu olarak altyapı yatırımlarımızın yüzde 70-80’inin bitirdik. Turizmcilerle konuşuyoruz, ‘önümüzdeki yıl yerli turist otel bulamayacak’ diyorlar. Şu anda bütün rezervasyonlar kapatılmış durumda. Yani 35-40 milyar dolar bir turizm gelirinden bahsediliyor. Her ay 20 milyar dolar ihracat yaparsak 240 milyar dolar, 30-40 milyar dolar da hizmetlerden gelirse 280 milyar dolar. Belki önümüzdeki sene dış ticaret açığı vermeyeceğiz, belki dış ticaret fazlası vereceğiz. Yani Türkiye için çok büyük bir fırsat var.”
Asmalı, Türkiye’nin stratejik ürünlerde ihracatını mutlaka belirli bir plan çerçevesinde yapması gerektiğini belirterek, özellikle iç piyasada ihtiyaç duyulan ham madde ve benzeri ürünleri ihraç edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Asmalı, “Burada 1 liraya ihraç ettiğimizi ürünü istihdam oluşturarak işleyip bu rakamın 8-9 katına ihraç etmek daha doğru değil mi? Biz burada (kotaları) destekliyoruz. Üretecek bir ham maddeniz yoksa fabrikaların üretim çarklarının yavaşlaması işçi çıkarmaları bile gündeme getirebilir.” ifadelerini kullandı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***