Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kalemden daha ince güneş panelleri geliştirildi; evde ve ofiste hafif panellerin avantajları neler?


Güneş panelleri, rüzgar türbinleri, hidrojenli mekanizmalar, hidroelekrik santraller ve deniz akıntıları ve dalgalarından elektrik enerjisi elde eden sistemler…

2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26) İskoçya’da başlarken Fransa’da geliştirilen ve seri üretim aşamasına gelen güneş panelleri sürdürülebilir enerjide yeni bir çığır açma noktasında.

Maxeon Solar Technologies firması tarafından üretilen bu paneller bir kurşun kalemden daha ince ve çatılarda kullanılan diğer güneş panellerinden yarı yarıya daha hafif. Bu teknoloji sayesinde aşırı ağırlık sebebiyle çatılarına güneş panelleri kurulamayan ticari işletmeler ve evler güneş enerjisinden yararlanarak sürdürülebilir enerjiden faydalanabilecek.

Güneş panelleri, diğer sürdürülebilir enerji sistemleri arasında kurulumu en kolay ve en ucuz olanı. Bu sebeple birçok ev ve iş yeri, diğer sistemler yerine güneş panelleri yoluyla elektrik üretimini tercih ediyor.

Güneş panellerinden elde edilen elektrik sayesinde senede 75 milyon varil petrol ve 35 milyon ton karbondioksit gazının atmosfere karışmasının önüne geçiliyor.

Şu anda piyasada taşınabilir ya da evlerin duvarına yapıştırılabilen ve oldukça ince olan güneş panelleri var ancak Fransız Maxeon’un ürettiği bu yeni ürün, minimum alanda yüksek elektrik üretimi kapasitesine sahip ve alanında dünyanın en ince güneş panelleri.

Şu anda üretilen piyasadaki birçok güneş paneli oldukça ağır ve geniş çatılara sahip olan fabrika, depo, iş yeri ve bazı evlerin çatılarına döşenemiyor. Maxeon’un ürettiği bu ince paneller, güneş enerjisinden elektrik elde etme alanında yeni bir dönemi başlatacak nitelikte.

Neden daha hafif güneş panellerine ihtiyacımız var?

İnsanların yaşam alanları olan evler ve apartmanlarda harcanan enerji, dünyadaki küresel ısınmanın yüzde 28’ine neden oluyor. Bunun yanında ticari amaçla kurulan binaların en az yüzde 40’ının çatısına ağırlıkları sebebiyle güneş panelleri döşenemiyor.

Hafif güneş panelleri özellikle fabrika, depo ve iş yerleri gibi ticari binalara uygulanabilmesi açısından oldukça önemli. Bu yeni güneş panellerinde metal çerçeve ve ağır cam yüzeyler kullanılmıyor. Ayrıca raf gerektirmeyen yapışkan sistem de ağırlığı oldukça azaltan diğer etkenler.

Tüm bunlar birleşince metre kareye 6 kilogram ağırlık yükü yapan ve normal güneş panellerinden yaklaşık yüzde 60 daha hafif olan bir sistem ortaya çıkıyor.

Maxeon Solar Technologies’in yaptığı araştırmaya göre sadece Avrupa pazarında, hafif çatı sistemlerine sahip olan ve güneş paneli döşenmeyi bekleyen en az bir yıllık boş pazar bulunuyor.

Şirketin sözcüsü yaptığı açıklamada, geliştirdikleri yeni tasarımın tedarik zinciri, dağıtım ve hızlı montaj sebebiyle büyük oranda avantajlı olduğunu ifade ediyor.

“Bu yeni teknoloji güneş güneş panelleri ağırlığı, hacmi, üretim ve kargo maliyeti oldukça düşük. Özellikle büyük firmalar ve küçük işletme sahipleri sıfır eminyon hedeflerine bu paneller sayesinde çok daha hızlı bir şekilde ulaşabilirler.

Maxeon güneş panelleri Fransa’nın Lüksemburg-Almanya sınırı üzerinde bulunan Porcelette şehrindeki merkezinde üretiliyor ve tam olarak Avrupa Biliği pazarına 2022 yılında girecek.

Güneş panelleri ne zaman icat edildi?

Güneş panelleri ilk olarak 19’uncu yüzyılın sonlarında keşfedildi. Fotovoltaik enerjiyi ilk kez Fransız fizikçi Alexandre Edmond Becquerel keşfetti.

Becquerel, 1839’da güneş pilinin çalışma prensibi olan fotovoltaik etkinin keşfiyle o dönemdeki makinelerde kullanılan suyun ısıtılarak su buharına dönüşmesini sağladı. Ancak Becquerel ilerleyen yıllarda güneş ışığının elektrik enerjisine dönüşümünü sağlayacak fotovoltaik etkiyi keşfetti.

1893 yılında, ilk kez Charles Fritts selenyum plakalarını, ince bir altın tabakası ile kapladı. Böylece ilk güneş paneli Charles Fritts tarafından yapılmış oldu. O zamanki bu mütevazi başlangıç, bugün güneş paneli olarak adlandırdığımız cihazın ortaya çıkmasını sağladı.

Daha sonraki aşamalarda Bell Laboratuvarlarında çalışan Amerikalı mucit Russel Ohl, 1941’de dünyanın ilk silikon kaynaklı güneş pilini icat etti ve patentini aldı. Ohl daha sonra 1954’te silikon kullanarak şirketiyle yeni bir güneş panelinin seri üretimi gerçekleştirdi.

IEA: 2023’de sürdürülebilir enerjinin büyük bir kısmı güneş panellerinden sağlanacak

Güneş panelleri, ilk kez uzay uygulamalarında etkin bir şekilde kullanım alanı buldu. Birçok insan günlük hayatlarında güneş panelleriyle ilk kez 1970’li yıllarda hesap makineleri vesilesiyle tanıştı.

Güneş panelleri belki de 15’inci yüzyılda rönesans döneminin dahi mühendislerinden İtalyan Leonardo da Vinci tarafından geliştirilebilirdi ancak bu fikir teoride kaldı. Da Vinci, bronz metalini Güneş ışınlarıyla kaynatarak Dük Milan Ludovic Sforza’nın heykelini yapmak için bazı çizimler yapmıştı.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) 2023 yılından itibaren sürdürülebilir enerjide en büyük payın güneş panellerine ait olacağını öngörüyor.

Günümüzde teknoloji devi Google Kaliforniya’daki merkezinde, civardaki tüm evlere ve ticari binalara yüzde 100 sürdürülebilir bir yolla merkezi sisteme elektrik enerjisi sağlamak gibi çok kapsamlı amaçlar için güneş panelleri kullanıyor.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version