15 Temmuz darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, savunma yapan, eski Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığı Teşkilat Şube Müdürü Kurmay Albay Bilal Akyüz, Genelkurmay Çatı İddianamesi ve Akıncı Üssü iddianamesinde gizli tanık ‘Şapka’ olarak yer alan, kimliği sonradan deşifre olan Hakan Bıyık hakkında çok ciddi iddialarda bulundu.
Bıyık’ı, ‘ikinci Yeşil’ vakası olarak tanımlayan sanık Akyüz, iddialarının araştırılması halinde birçok olaya ışık tutacağını ileri sürdü. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi içerisindeki duruşma salonunda görülen duruşmada yaklaşık 3 saat savunma yapan sanık Bilal Akyüz, savunmasının ikinci bölümünü, gizli tanıklarla ilgili iddialarına ayırdı.
“BİR MİLYONUN ÜZERİNDE 532’Lİ HAT KAYITLARININ ELLERİNDE OLDUĞUNU VE İSTEDİKLERİNİ DİNLEDİKLERİNİ SÖYLEDİ”
Kimliği ortaya çıkan gizli tanık Kurmay Albay Hakan Bıyık’ın devre arkadaşı olduğunu söyleyen Akyüz, “2004 yılında akademide okurken bir gezi düzenlenmişti. Biz onunla aynı masaya oturmuştuk. Orada epeyce alkol aldı. Sonra aramızda konuşmalar geçti. Akademi öncesi görev yerinin Jandarma teknik istihbarat olduğunu söyledi. Çok önemli görevler aldığını, teknik dinlemeler yaptığını, örtülü ödenekten jandarma istihbarata teknik dinleme cihazları aldıklarını, hackerlarla çalıştıklarını, mail şifrelerini kırdıklarını, IP’ler üzerinden bilgisayarlara girdiklerini, tüm kuvvet komutanlarını dinlediklerini ve kayıt yaptıklarını söyledi. O yıl Turkcell sahibi Mehmet Emin Karamehmet‘le irtibatlı olduğunu, tanıştığını, 1 milyonun üzeninde 532’li hat kayıtlarının ellerinde olduğunu ve istediklerini dinlediklerini ve dinlettiklerini anlattı” diye konuştu.
NECİP HABLEMİTOĞLU’NU TAKİP ETMİŞ
Gizli tanıkla ilgili iddialarını sürdüren sanık Akyüz şöyle devam etti: “Yazar Necip Hablemitoğlu’nu tanıdığını, takip ettiğini, suikastta kurban gidince paniklediğini ifade etti. Birkaç gün sonrasında arkamdan ayrılmadı. Bana, ‘Sana anlattığım şeyler hayal’ dedi. Arkamdan çok dolaştı ve anlattığı şeyleri kimseye anlatmamı, başımın belaya girebileceğini söyledi. Ben bunların araştırılmasını istiyorum. Anlattıkları şeyler hayal olabilir. Ama bu kişinin jandarma istihbaratta çalışıp çalışmadığını, anlattığı hususların Türk milleti adına araştırılmasını istiyorum. Neler biliyor ortaya çıksın. Devrem olduğu için bunları hiçbir yerde söylemedim.”
“SUÇ İŞLEMİŞSİN O ZAMAN” TEPKİSİ
Müşteki avukatlarının bulunduğu bölümden, “Suç işlemişsin o zaman” yönünde tepkiler gelince sanık Akyüz, “Hayır suç işlemedim. Uydurduğunu düşündüm. Şimdi de öyle söylüyordur ama o beni itibarsızlaştırdı. Ben anladım yani neden hakkımda ifade verdiğini. Ben böyle düşünüyorum. Araştırılsın. Çünkü, aynı gizli tanık Muğla davasında sorulan soruyu söylüyorum; Balyoz ve Ergenekon davalarının gizli tanığı mı? Buna hiçbir cevap verememiştir. Bu nasıl oluyor. Demek ki ikinci bir Yeşil vakasıyla karşı karşıyayız gibi geldi bana. Çatı davasında bu şahsın toplantıda adı var ama davada sanık bile değil. Bu nasıl oluyor ben anlamadım. Zaman, mekan, telefon kayıtlarıyla olmadığı başka bir sanık ispat ediyor ama halen bunun ifadelerine itibar ediliyor. Çünkü onun ifadesi çekildiği zaman Çatı davası çöküyor. İki gizli tanığın ikisi de Foça’dan. Bu şahıslar ağustos ayında ayrıldı. Önce tanık oluyor. Benim bildiğim Genelkurmay Çatı davasında gizli tanık ‘şapka’ kod diyor. Bunun neresi tanık. Tanık olabilir mi? Konsey üyesi olması gerekiyor. İtiraf etmiş adam. Her şeyi söylüyor. ‘Ben yaptım’ diyor. Eğer dedikleri doğruysa onun sanık olması lazım. Bu şahsın beni itibarsızlaştırmak maksadıyla bana iftira attığını düşünüyorum. Bunlar çok ciddi iddialar. Yüz yüze getirilelim. Ya da bunlar araştırılsın. Bunların birçok şeyi ışık tutacağına da inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Akyüz, darbe girişiminin daha önceden bilinen, önlenemeyen ya da bilerek önlenmeyen, sahneleyenlerin perde arkasından olup biteni keyifle izlediği bir darbe girişimi olduğunu düşündüğünü ileri sürerek, savunmasını tamamladı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***