Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İhraç hakim Güzel: KHK’lar kaldırılarak sorun çözülmez, ‘bataklığın’ kurutulması lazım

KHK’lı hakim Güzel: 17/25 Aralık dosyalarının yeniden açılması kanuni zorunluluk, görevini yapmayan savcılar suç işliyor


KHK’lı Hakim Ramazan F. Güzel

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘KHK’lılar sorunu ve ‘helalleşme’ çıkışıyla ilgili tartışma sürüyor. KHK’lı ihraç hakim Ramazan F. Güzel, konuyla ilgili Focus TV Youtube kanalında önemli hukuki değerlendirmelerde bulundu.

CHP’nin çok önemli bir girişimde bulunduğunu anlatan Güzel’e göre KHK’ları kaldırmış olmak tek başına yeterli olmayacak. On binlerce insanın kanunda suç olarak tanımlanmayan eylemleri nedeniyle ceza aldığını hatırlatan Güzel, “Ortada yasal unsurları gerçekleşmeden yapılmış ve de bir kısmı devam etmekte olan ceza yargılamaları var. Bataklığın kaynağı burası!.. Ve bunun hükümleri ortadan kaldırılmadan KHK meselesinin çözülmesi de mümkün olmayacaktır.” diyor.

Ramazan Faruk Güzel’in değerlendirmeleri şöyle:

“CHP çok önemli girişimlerde bulunuyor son zamanlarda, gerçek bir ana muhalefet gibi tam da…

“Helalleşme”den, KHK’ları kaldırılarak mağduriyetleri gidereceğinden” bahsediyor. “Mevcut yargılamalardan beraat etmiş kimselerin tekrar içlerine geri dönebileceği müjdesini” veriyor!

Bu konular etrafında da çok polemikler var; onların detaylı kritiğine girmek istemiyorum. Altını çizmek istediğim ve açmak istediğim husus şu; KHK’ları kaldırmış olmak tek başına mağduriyetleri gidermeye yetiyor mu? Ya şu ortadaki terör davaları ne olacak?

SORUNUN ADI: SİYASETEN TERÖRİSTLİK!

Evet, öncelikle sorunun adını doğru koyalım; mevcut iktidarın siyasi muhalif gördüklerini külliyen terörist ilan etmesi ve buna bağlı olarak yaşattığı hukuksuzluklar silsilesi var ortada!

KHK’lar ise bunun sadece bir yansıması…

Yani fişlemelere dayalı olarak oluşturulmuş listelerle parça parça yüz binlerce insanın ihraç edilmiş olmaları var. Bu muhreç kimselere ayrıca da yaftalandıkları gerekçelerle de terör, örgüt davaları, otomatik açılmış (kopya, kadro, darbe vb iddialarına dayalı) bazı toplu davalar var.

İşte bu KHK ile ihraçlarlar birlikte açılmış olan ve de yasal unsurları gerçekleşmeden başlatılmış ve birçoğu da neticelendirilmiş terör yargılamaları ortada…

Sözün başında da dediğimiz gibi, zaten KHK ile ihraçların temel gerekçesi de; mevcut iktidar tarafından adı konulmuş, delilleri uydurulmuş, olmayan bir terör örgütüyle “irtibatlı ve iltisaklı olmaları”…

Dolayısıyla da ortada yasal unsurları gerçekleşmeden yapılmış ve de bir kısmı devam etmekte olan ceza yargılamaları var. Bataklığın kaynağı burası!.. Ve bunun hükümleri ortadan kaldırılmadan KHK meselesinin çözülmesi de mümkün olmayacaktır.

Yani terör gibi kategorik bir suçlamadan dolayı hüküm giymiş bir kamu görevlisi -KHK’lar iptal edilmiş olsa bile- görevlerine dönemeyeceklerdir. Bu mesele bu kadar açıkken, işin bu yönü açılmadan ve samimi olarak üzerine gidilmeden söylenecek her söz, siyaseten -Bülent Arınç’ın ifadesi ile- “oy ütme sanatı”ndan öteye gidemeyecektir.

(…)

Düğme baştan doğru iliklenmeye başlayacak ki bütünü doğru hale gelsin. Bataklık kurutulsun ki tek tek sineklerle uğraşılarak enerji israfı yaşanmasın, bu kör döğüşü ile mağduriyetlerin giderilmesini bekleme onlarca yıla yayılmasın.

(…)

Evet, bir daha soralım; ne yapalım o zaman?

TMK, TCK ve AİHS’de ve de AİHM içtihatlarında terör ve terör örgütü tanımları açıktır. Orada açık şart olan ‘şiddet’ eylemi yoksa birisinin ya da bir grubun terörist sayılamacağı net olarak ortaya konmalıdır.

(…)

O zaman siyasilere, muhalefete düşen bir sorumluluk var artık: “FETÖ” diye bir terör örgütü var mıdır? Sırf dini duygularından dolayı insanlar terörist grup olarak yaftalanmayı hak ediyor mu? Ortada gerçekten de bu isim altında terör faaliyetleri yürütmekte olan bir terör örgütü var mı, yok mu? Buna cevap veriniz önce.

Gündemdeki cevaba hasret bir başka soru daha: Sırf Kürtlük gibi bir etnik aidiyetinden dolayı bütün bir topluluk potansiyel terör örgütü üyesi olabilir mi?.. Daha özel soralım; bütün HDP’liler ve de onlara oy verenler otomatik olarak “PKK’lı” mıdır? “Makbul Kürt” vatandaşı kimlerdir sizce?

MUHALEFET ARTIK KAÇAK GÜREŞMEKTEN VAZGEÇMELİ

Bu konularda samimi olarak sorular soracaksınız, bunların cevaplarını bulacaksınız. Ortada böyle bir terör kabulünün olamayacağına kani iseniz de şu andan itibaren açıkça buna tavır alacaksınız.

İktidara gelince de grupların “terör örgütü sayılmaları” konusunda da açık ve objektif kriterlerinizi ortaya koyacaksınız.

(…)

Muhalefet artık kaçak güreşmekten vaz geçmeli ve net cevaplar vermeye başlamalıdır. İyi Parti, MHP’nin bir ton açığı olduğunu son icraatleri ile resmen deklare etmiş oldu; o yüzden de onu geçiyoruz. CHP’de asıl söz şu an. Bu sorulara cevap verirse işte o zaman sorunun ve de sorunun adını doğru koymuş, mağduriyetleri temelden düzelteceğini samimi olarak göstermiş olacaktır.

(…)

İNSANLAR KANUNDA SUÇ OLMAYAN EYLEMLERİNDEN DOLAYI CEZA ALIYOR

“Anayasal olarak güvence altına alınmış temel haklarını kullanan vatandaşa, kanunda suç olmayan eylemleri nedeniyle ceza verilmezse bütün problem ortadan kalkmış olacaktır” diyorum ben bir hukukçu olarak. Bir çok akademisyen, hukukçu, mağdur vs de aynısını söylüyor.

Muhalefette söz şimdi…

Evet, anayasal olarak güvence altına alınmış temel haklarını kullanan vatandaşa, kanunda suç olmayan eylemleri nedeniyle ceza verilmesi o insanı -sizce- ne yapar?!

Bunu cevaplarsanız detayları sonra konuşuruz. Helalleşme, şu bu… çok sonraki meseleler.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version