Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Fatih Terim’den TFF’nin ret kararına tepki: Yüzde 100 kapasiteye demek ki 9 Kasım’da geçiliyor ama 4 Kasım’da geçilmiyor

Fatih Terim: Avrupa'ya yakışıyoruz

Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim, Lokomotiv maçı öncesinde açıklamalarda bulundu. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından yüzde 100 kapasiteyle maç oynama taleplerinin reddedilmesiyle ilgili konuşan Terim, “9 Kasım’da geçiliyor ama 4 Kasım’da geçilmiyor. Demek ki beş gün için TFF’nin bir bildiği var. Saygıyla karşılıyoruz ve uyacağız” dedi. TFF’nin bu sezon uygulanmaya başlanan yabancı kuralını da değerlendiren Terim, “Kural değişiyor ama bu kuralının ana hedefinin 14 Türk olduğunu birçok kişiye anlatamadım. Yabancı zaten serbestti. Bu bir bakış açısı, bir anlayış. Yasaklarla hiçbir yere varamayız” diye konuştu.

Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim, Lokomotiv maçı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Tecrübeli antrenör, takımının Avrupa’daki durumundan oyuncu performansları ve sakatlıklara kadar pek çok konuda açıklamalar yaptı. Fatih Terim, Galatasaray’ın yarın maça çıkacağı ilk 11’i de söyledi:

Terim’in sözlerinden satır başları şu şekilde:

Galatasaray’ın ilk 11’i

Muslera, Yedlin, Nelsson, Marcao, Van Aanholt, Feghouli, Berkan, Cicaldau, Morutan, Kerem, Halil.

“Hayal kurmadan hiçbir şey olmaz”

“Hayaller olmadan hiçbir şey olmaz ama bu gruptan çıkarsak söyleyecek çok şeyimiz olduğunu söylemiştim. İyi gidiyoruz. Eğer gruptan çıkarsak çok şey hayal edebiliriz, neden olmasın? Hakikaten çok zorlu bir grupta yarışıyoruz. Neredeyse bir Şampiyonlar Ligi grubu çektiğimizi söylüyorum ısrarla… Lider çıkarsak direkt son 16 turuna gidiyoruz. Arkası 8, 4… İnşallah turu geçersek çıkacak rakip de buradaki rakipler ayarında olacaktır. İkili maçlarda her şey olabilir.”

“Özellikle teknik direktörleri Markus Gisdol geldikten sonra yukarı yönde bir ivme kazandılar. Sadece bize yenildiler. Bu da iyi yere doğru gittiklerinin önemli göstergesi. Bu maçın kolay geçeceğini kimse beklemesin, biz de beklemiyoruz. 1 puanları var ama matematiksel olarak hala iddiaları var. Lokomotiv’de oynadığımız maç planladığımız şekilde gitti. Maçın her anını konsantre oynadık ve belki de o gecenin en güzel golünü attık ama bu gruptan birinci çıkmamız için Lokomotiv maçı stratejik olarak büyük önem taşıyor.”

“Bizden sonra Marsilya-Lazio maçı var. Kazanırsak 10 puan yapıyoruz ve oradan hangi sonuç çıkarsa çıksın bizim için iyi olacak. Belki kalan maçlarda liderlik için bir puan bile yetecek. Lider direkt gidecekken ikinci sıradaki takım Şampiyonlar Ligi’nden gelen bir rakibiyle oynayacak.”

“Bu maçın daha zor geçeceğini tahmin ediyorum”

“Kerk gibi, Zhemaletdinov gibi, Beka Beka gibi, Smolov gibi önemli ve yetenekli oyunculara sahipler. Baskıyı seven, topun kendinde kalmasını isteyen, pasa dayalı oyunu oynayan bir ekip. Nerede zayıf, nerede güçlü yanları olduğunu iyi tespit ettiğimizi düşünüyorum. Teorik olarak taktik dersinden geliyoruz. Bu maçın ilk maça göre daha zor geçeceğini tahmin ediyorum. Biz de buna göre çalışmalarımızı yaptık.”

“Biz Galatasaray Kulübü olarak, pandemi süreci başladığından itibaren tüm mevzuatlara uyduk, uymaya da devam ediyoruz. Rakiplerimizin üçer-dörder bin taraftar aldığı durumlarda dahi biz Ali Sami Yen’de TFF’nin dediklerine uyduk. Bugün alınan karara da uyarız. Yüzde 100 kapasiteye demek ki 9 Kasım’da geçiliyor ama 4 Kasım’da geçilmiyor. Demek ki beş gün için TFF’nin bir bildiği var. Saygıyla karşılıyoruz ve uyacağız. Beş gün için merak etmiyor değiliz ama 4 Kasım erken demek ki… Ben yarın yaklaşık 20-25 bin kişinin, yani % 50 kapasiteyi dolduran taraftarların % 100 efekt yaratacağını düşünüyorum.”

“Makas her zaman olacak”

“Makasın açıldığını daha önce söylemiştim ama sadece skorlarla ilgili değildi bu durum. Ekonomik güç, idari mekanizma, teknik davranış… Birçok sebebi vardı bunun. Brighton takımı 11 milyona oyuncu alıyor. Sonra diyor ki ‘Sizde kalsın, ben sezon sonu alırım.’ Yukarılara çıkmayalım, başka kulüpleri örnek vermeyelim. Muhakkak ki bizim şu anki gençlerimiz, ortaya koyduğumuz transfer politikası ve stratejik bakışımız inşallah devam edecek. Koyduğumuz plan/proje inşallah bizi bazı yerlere götürecek.”

“Arkadaşlarım bana Crystal Palace’ın akademik yapılanmasının resimlerini gönderdiler. Açıkçası A Takım spor merkezinden daha önde. Eğer akademisi böyleyse acaba A Takım nasıl? 2000’de de makas vardı. Hep vardı ama açıldığını söylemek istiyorum. O diyor ki, ‘Ben akademiyi böyle yaparsam, düşünün normal takımım ne yapar?’ Lütfen o resme, o videoya bakın. Her zaman makas olmaya devam edecek ama biz 2000’de Avrupa şampiyonu olduk.”

“Yasaklarla hiçbir yere varamayız”

“Şu anki durum bile Avrupa’nın nazarında, orada oynadığımız futbol, gençlerin durumu ve gol yemeden liderliği konuşulduğuna göre Galatasaray belki de son yıllarda ilk defa bir maça favori çıkıyor. Bu bile bizim ne olduğumuzu, nereye gittiğimizi gösterecek bir şey. Bunun için duramayız. Başkanımızla da konuştuk, bazı proje ve planlarımız var. Teknik arkadaşlarımız ve scout grubumuzla bazı şeylere hazırız, herkes de değişime hazır olmalıdır. Sadece alma ile değil, verme-alma arasında geçecek hadiselere hazır olunmalıdır. Doğrusu da budur. Gençlerimizin her geçen gün tecrübelendiğini düşünecek olursak, gelenlerle beraber memnun olduğumuz mevcut takımımızı daha iyi hale getirerek hareket edeceğiz.”

“Ülkenin futbol direktörüyken uygulayan, planlayan ekibin başında olan biri olarak, 50’den fazla Türk oyuncunun Avrupa’nın en yüksek kulüplerinde oynadığını da düşünürsek; Bu konuyu kulüplere anlatırken 3-4 önemli konu üzerinde durmuştum. Birincisi, çok büyük paralarla Türkiye’de yedek kalan oyuncuların dışarı gitmek istememesiydi. Kural değişiyor ama bu kuralının ana hedefinin 14 Türk olduğunu birçok kişiye anlatamadım. Yabancı zaten serbestti. Bu bir bakış açısı, bir anlayış. Yasaklarla hiçbir yere varamayız. Bugün Rusya tekrar yabancıyı serbest bırakma aşamasında, bunu konuşuyor. Oyuncuyu Türk, yabancı, şu veya bu kökenli diye ayırt edemezsiniz. Ben geçen sene aşağı-yukarı 15 Türk oynattım. Serbest değil miydi? 12 yabancı varken bile 9 Türk ile, 7 Türk ile, 11 Türk ile oynadık. Böyle oynayan birçok arkadaşım var.”

“Kararları kulüplerin vermesi gerekir”

“Parayı kulüplerin verdiği bir yerde kararı da onların vermesi gerekir. Bunun için UEFA ve TFF’nin kriterleri var zaten, yoksa ceza yiyorsunuz. Gelin, siz bize sorun sattığınız kadar almanın ne kadar zor olduğunu… Ben bu kadar fazla yabancı ile Türk oyuncunun yetişmediği anlayışına hiçbir gün inanmadım. Buradan zarar görecek olan da Türk Milli Takımı teknik direktörü olarak bendim. Biz 2016’ya gittik. Bugün bakıyorsunuz, AB vatandaşlarının dolaşımının serbest olduğu Avrupa’da Dünya şampiyonu Fransa, Avrupa Şampiyonu Fransa, Almanya, İspanya… Ben Türk oyuncuların kaybolmasına göz yumabilir miyim? Hayatım boyunca o oyuncularla başarı kazandım.”

“Bugün Anadolu takımları bu kuraldan dolayı hepimize kafa tutmuyorlar mı? Daha zevkli geçmiyor mu? En ekonomik fiyata oyuncu bulup bizi de başkalarını da her yerde yeniyorlar. Neredeyse favoriyi kaldırdılar. Hepsi de Türk oyuncu oynatıyor. Türk oyuncunun kılına zarar gelsin ister miyiz? Uzun yıllar Milli Takım çalıştırmış biri olarak bence bu çok inandırıcı değil. 21 kişi çağıracaksan 15’i dışarıdan geliyor. 30 kişi çağıracaksan 20’i dışarıdan geliyor. Futbol dinamik bir oyun. Her gün değişime ayak uydurmalısınız.”

“Çok yaşlı oyunculara gereksiz para verildiği söyleniyor. Kulübün tasarrufu seni ne ilgilendirir? UEFA karışıyor mu? Yapmazsan ceza veriyor, bitti. İnandırıcı olmaktan ziyade kulüplerin ikna olmaları lazım. Rekabet olması lazım. Bu yerli, yabancı rekabeti değil. Her oyuncu aynı dildedir, aynı mesafededir. Yoksa benim bir itirazım yok. Ben 4+2’de de oynadım, 6+2’de de oynadım, 3+1’de de oynadım. Avrupa şampiyonu olurken karşımızdakiler 20 yabancıyla oynuyordu, biz 4+2 ile oynuyorduk ama inandırıcı olmak, mantıklı olmak, makul olmak, konsensüs sağlayarak kararı almak lazım. Bu, Türk futbolculara zarar veren bir hadise değildir.”

“Maalesef futbolun içinde sakatlıklar var”

“Sacha Boey yaşadığı kas sakatlığından dolayı Marsilya maçına kadar oynamadı. O gün kendisi forma giydi, 65 dakika çok çok iyi oynadı ve ağrısının olduğunu işaret etti. Biz de riske girmeden oyundan aldık. Milli maç arasını fırsat bilerek kendine getireceğimizi düşündük. Moskova maçından evvel bir ihtimal Beşiktaş maçında olabileceğini söylemiştim. Tedavisi tamamlanmıştı. Biz Rusya’da performans ekibimizle çalışırken son testlere girdi. Bu tip kas sakatlıklarının dönüşünde vücut reaksiyonlarının iyi kontrol edilmesi lazım. O testlerle hıza çıkınca biraz ağrı hissetti. Bu yüzden bir süre daha kendisinden faydalanamayacağız. Maalesef futbolun içinde bu tip sakatlıklar ve şanssızlıklar var.”

“Sezonu en erken açan takım biziz. Buna rağmen en az kas sakatlığı yaşayan takım da biziz. İnşallah bu şekilde devam eder. Sağlık heyetimize, atletik performans ekibimize haklarının verilmesinden yanayım. Huzurunuzda bunlara teşekkür ediyorum.”

“Sacha Boey’in Kamerun Milli Takımı’nda oynama durumuyla ilgili bilgimiz yok. Paris’te tedavi olması için ben izin verdim. O ara bu haberler çıktı ve herhangi bir bilgim yok ama devre arasında Afrika Kupası’nı hepimizin düşünmesi gerektiği bir gerçek.”

“Çok pozisyona giriyor, az atıyoruz”

“Farklı forvetleri kullanmak bir dezavantaj yaratmıyor. Bazen rakiplere göre, bazen skorlara göre değiştiriyorum. Hepsinin değişik meziyetleri var, o yüzden hepsinden faydalanıyoruz. Bazen ikisini aynı anda koyuyoruz. İstikrar açısından herhangi bir sıkıntı çekmiyorum.”

“Çok pozisyona giriyoruz, az atıyoruz. Genel olarak benim takımlarım şampiyon olsak da olmasak da en çok pozisyona giren, gol atan takımlar listesinde hep üsttedir. Nereden baksanız 8-10 gol kralı çıkarmışızdır. Benim için mühim olan o pozisyonlara girebilmektir. Nasılsa atarız diye düşünürüm. Çeşitli oyuncular atarsa daha çok mutlu olurum. Hatırladığım kadarıyla bir sezon gol atmayan oyuncumuz yoktu. Bazı günler bireysel, grupsal, takımsal olarak gol vuruşu çalışıyoruz. Mustafa da, Diagne de gole yakın oyuncular. Ümit ediyorum ileride Halil de öyle olacak. O bizi daha çok oynatan, son zamanlardaki adıyla ‘sahte 9’ tipinde oynayabilen bir oyuncumuz. Onu geliştirecektir. Diğerleri Halil gibi oynatamasalar da gol atan, gol vuruşunu iyi yapan oyuncular.”

“Sahaya konsantre olmak istiyorum”

“Bilek sakatlığı hafif bir şey gibi anlaşıldı herhalde. Arda çok ağır bir sakatlık geçirdi. Ters durumda bileği adamın altında kaldı. Başka türlü de tezahür edebilirdi, Allah’a şükür olmadı. Sağlık heyetimizin cevapladığı bir şeyi açıklayayım. Arda koşmaya başladığı an ağrısı var. Alçısı çıktı. Her gün çalışmada ama böyle bir durumda çok küçük bir eşik var. Ağrılarla o eşiği atladığımızda bir haftada bile takıma dönebileceğini söylediler. Çok çalışıyor ve çok üzülüyor. Sahanın içinde halledebileceği, diğerlerini de uyarabileceği maçlar vardı. Antrenmanda ve dışında görevini fazlasıyla yapıyor. Biz de özledik, inşallah bir an evvel gelecek.”

“Oynadığı futbolla ve genç kadrosuyla Avrupa’da kendinden söz ettiren bir Galatasaray var. Kazanır veya kaybeder, önemli değil. İlk defa Avrupa’ya favori çıkan bir Galatasaray var. Ben bunun konuşulması gerektiğini düşünüyorum ve müsaade ederseniz sadece sahaya konsantre olmak istiyorum. Beni mazur görün.”

TIKLAYIN – TFF’den Galatasaray’a ret!

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version