AKP’li isimlerin kamu kurumlarında farklı görevlerde yer alıp, birden çok maaş alma skandalına bir yenisi daha eklendi.
Maarif Vakfı’nda Mütevelli Heyeti Üyesi olan ve aylık 7 bin 500 TL huzur hakkı alan, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan’ın, proje okul kapsamında faaliyet gösteren bir imam hatip lisesinde müdürlük yaptığı da anlaşıldı.
1 Eylül 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “MEB Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği” ile proje okullara üniversitelerden öğretim elemanlarının görevlendirme yoluyla atanmasına olanak sağlanmıştı. Yönetmelik eğitimciler tarafından tepkiyle karşılanmış ve “AKP’li bürokratlar için hazırlandığı” yönünde yorumlar yapılmıştı.
Erdoğan’ın “En az üç çocuk” fikrinin mucidi olarak tanınan Gürcan’ın İstanbul Kadıköy’de bulunan Ahmet Sani Gezici Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ndeki müdürlük görevi de bu yönetmeliği yeniden hatırlattı.
‘YETENEKLE, BECERİYLE AÇIKLANACAK BİR TARAFI YOK’
Birgün’den Mustafa Bildircin’e konuşan Eğitim Sen İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Çayan Çalık, “Kamuyu babasının çiftliğine dönüştürenlerden hesap soracağız” diyerek Gürcan’ın 3 farklı görevde bulunmasına tepkisini gösterdi. Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin iktidarın ihtiyaç duyduğu toplumsal yapının inşası için kullanıldığını savunan Çayan, “Bu yönetmelik her duruma ihtiyaç verecek şekilde hazırlanmış, öğretmen olmayanların idari kadroya atanmasını sağlayacak şekilde düzenlenmesine, okulların piyasa koşullarına göre hizmet vermesine, siyasal iktidarın bizatihi müdahalesine yol açmıştır” dedi.
Ayşen Gürcan’ın, müdür olarak görevlendirilmesinin yönetmeliğe dayandırılmasına yönelik, “Tarafımızca durumu ne yasal ne de meşru kılmaktadır” ifadesini kullanan Çalık, şunları kaydetti:
“Okul müdürlüğüne atanmış kişinin aynı zamanda kamuda başka üst düzey görevleri yürütüyor olmasını sağlayan ilişkiler ağının yetenekle, beceriyle açıklanacak bir tarafı yoktur. AKP’nin dayandığı siyasal, tarikat ittifaklarının gereği olarak aynı kişinin birçok göreve getirilmiş olması, gelinen durumun hiçbir şekilde sürdürülemez olduğunu göstermektedir. AKP iktidarının kırılgan ittifaklarının tek adam rejiminde de sürdüğünü, bu gibi kişilere mecbur kaldığının acizliği açıkça ortaya çıkmıştır. Partili cumhurbaşkanlığı sisteminin yasal keyfiyeti her kurumsal yapıyı kimliksizleştirmiştir. Kamu alanında üç kritik görevle taçlandırılan Ayşen Gürcan ve benzer durumları sürdürülmeye çalışılan bu sistemin önemli açmazlarındadır.”
Eğitim Uzmanı Ali Taştan ise AKP iktidarı boyunca, “Kamuda iki maaş, üç maaş olaylarının ayyuka çıktığını” söyledi. Taştan, çok sayıda kişinin asgari ücretle çalışmasına karşın bürokratların birden fazla maaş almasının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Okul yöneticiliği ayrı bir uzmanlık gerektiren bir alan. Okul yöneticileri arasında alanında yüksek lisans yapmış çok sayıda eğitimci var. Proje uygulayan okullara ise yöneticilik, çok daha özenli hareket edilmesini gerektiriyor. MEB’in, kendi personeli dururken dışarıdan yönetici getirmesini doğru bulmuyorum.” diye konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***