Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Türkiye’de 9 farklı sektörde 10 milyar dolar tutarında yatırım planladığı açıklandı. Salı günü 13.46 lira ile tarihinin en büyük yükselişlerinden birini yaşayan dolar BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmesi ile 11 gündür ilk kez günü düşüşle tamamladı. Türkiye ile arası açık olan Ortadoğu’nun zengin ülkesi BAE’nin Veliaht Prensi’nin Türkiye’ye ziyaretinin psikolojik etkilerinin yanı sıra Bloomberg haber ajansı, dolardaki sert düşüşte kamu bankaları tarafında yapılan döviz satışının da etkili olduğu iddiasını aktardı.
Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine göre doların tarihin en büyük yükselişlerden birine imza atmasının ardından gelen bir dizi ticari anlaşma ve kamu bankalarının döviz sattığına yönelik iddialar ekonomistlere “Biz bu filmi daha önce de seyretmiştik” dedirtti. Ekonomistlerin görüşleri şöyle;
YARAYA PANSUMAN OLMAZ
Ekonomist Doç. Dr. Evren Bolgün, Türkiye’nin 1 yılda çevirmesi gereken döviz borcunun 168 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, “Cari açık 10-12 milyar dolara düşecek olsa bile yaklaşık 180 milyar döviz borcunun TL maliyeti son 1 yılda yüzde 50 arttı. BAE’den beklenen 10 milyar dolar doğrudan yatırım, yaraya pansuman olamaz” dedi.
Prof. Dr. Cem Başlevent ise bugünlerde öne çıkan söylemleri bir politika değişikliğinden ziyade, düşük faiz tercihinin yol açtığı sorunları unutturma çabası olarak gördüğünü aktardı.
YİNE ‘ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARMAYA’ ÇALIŞIYORLAR
TL’nin aşırı değer kaybı neticesinde hükümetin yine ‘şapkadan tavşan çıkarmaya’ çalıştığını ifade eden Ekonomist Doç. Dr. Evren Bolgün, “BAE, 2016’da yaşanan 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olduğu hükümet tarafından iddia edilen bir ülke. Türk varlık fiyatları üç kuruşa inmişken işletmelerin çok ucuz meblağlarda BAE’ye devri gibi bir tavizle de karşı karşıya olacağımız gözüküyor” yorumunu yaptı.
‘MUTLU OLUNACAK BİR DURUM DEĞİL’
“Kamu bankalarının döviz satışı, özel banka genel müdürleriyle ‘ikna’ toplantıları… Biz bu filmi görmüştük” diyen Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cem Başlevent, “TL’nin değer kaybı elbette sermaye girişine yardımcı olur. Ama bu ülke varlıklarının ucuz fiyattan elden çıkması ve orta vadede yurtdışına kâr transferi anlamına geldiği için pek de mutlu olunacak bir durum değil” dedi.
‘TAMAMEN BİR ALGI YÖNETİMİ’
Ekonomist Uğur Gürses kamu bankalarının döviz satışını sığ piyasalarda ve bir kaç milyon dolarlık düşük tutarlarda gerçekleştirdiğini tahmin ettiklerini belirtti. Gürses, BAE ile imzalanan anlaşmalara yönelik ise 2018’de yaşanan kur şokunun ardından bir hafta geçmeden Katar ile yapılacağı açıklanan 15 milyar dolarlık anlaşmayı hatırlattı ve “3 yılda sadece 1.3 milyar dolar doğrudan yatırım yaptılar. Tamamen bir algı yönetimi” yorumunu yaptı.
İLGİLİ HABER
Emekli elçi Rende: BAE yatırımı, bugünkü ekonomik durumu ancak psikolojik olarak etkileyebilir Mithat Rende, ‘Dış politikadaki yalnızlığın Türkiye’yi BAE ile normalleşmeye iten temel sebep olduğunu belirtti. Bu durumun Türkiye ekonomisine kısa vadede etkisinin sınırlı kalacak’ dedi. |
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***