Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Çin’in ‘2025 Tayvan’ı işgâl’ harekâtı

Çin’in ‘2025 Tayvan’ı işgâl’ harekâtı


Çin ordusu, Tayvan çevresindeki askeri uçuşlarının sayısını son haftalarda artırdı. Pekin yönetimine ait savaç uçakları, sadece Ekim’in son haftasında ada çevresinde 149 uçuş gerçekleştirdi. Tayvan yakınlarında rekor sayıda Çin askeri uçuşu, uluslararası gözlemciler tarafından Pekin‘in Tayvan liderliği üzerindeki baskıyı artırmaya hazırlandığı şeklinde yorumlanıyor.
EN UFAK BİR HATA SAVAŞ SEBEBİ
Çin ordusunun uçuşları, Pekin‘in askeri gücünü sergileyerek kendi kendini yöneten adaya baskı yapmaya yönelik girişimler olarak görülüyor. Tüm uçuşlar uluslararası hava sahasında olmasına rağmen, Tayvan savunma güçlerini uçuşlara cevap olarak, sinyal bozuculerını devreye soktu. Çin jetlerinin iletişimlerini engellemeye çalıştı. Herhangi bir karşılıkta bulunmadı. Bununla birlikte en ufak bir yanlış hareketin kasıtsız bile olsa, büyük bir askeri gerginliğe yol açacağı tüm dünyanın malumu.

40 YILIN EN ZOR GÜNLERİ
Tayvan Savunma Bakanı Chiu Kuo-cheng Pekin yönetiminin yeni tutumunu, son 40 yılın en şiddetli durumu olarak nitelendirdi.Tayvanlı bakan, “Bir haftada ada çevresinde görülen onlarca uçuş yüzünden 40 yıllık askeri hayatımın en zor günlerini geçirdim“ dedi. Tayvanlı bakan da, kazara yaşanacak bir gerginliğin sonuçlarının tahmin edilemeyecek seviyede olacağının altını çizdi. Çin ile olan gerilimlerin son 40 yılın en kötü seviyesinde olduğunu söyledi.
A soldier marches out of step as paramilitary officers parctice marching at their Forbidden City barracks in Beijing, 14 January 2005. China has reshuffled its high-ranking military posts again in a move apparently targeted at operations covering Taiwanese waters, according to a Hong Kong report. Tension between Beijing and Taipei has been heightened since Taiwan President Chen Shui-bian was re-elected last year, with China fearing his pro-independence moves were aimed at gaining formal sovereignty. AFP PHOTO/Frederic J. BROWN (Photo by FREDERIC J. BROWN / AFP)
KOMÜNİSTLER KALDI, MİLLİYETÇİLER TAYVAN’A GİTTİ
Çin ve Tayvan 1949’daki iç savaş sırasında bölündü. Kıta Çin‘i Komünist Partili yöneticilerin yönetimine geçti. Ana karadan kaçan Çin Milliyetçi Partisi başkanı Çan Kay Şek, 160 kilometrelik Tayvan Boğazını geçerek Tayvan Adası’nda ‘Çin Cumhuriyeti’ adını verdiği yeni bir devlet kurdu. Tüm Çin’in kendisinin temsil ettiğini savundu. Birleşmiş Milletler’de Çin’i 1971’e kadar Tayvan temsil etti. Ancak değişen politik dengeler nedeniyle 1971’de temsil hakkı Pekin’e verildi. Tayvan kendini egemen bir devlet olarak görüyor. Ancak Pekin, Tayvan‘ı ayrılıkçı bir eyalet olarak kabul ediyor. Dünya üzerinde Tayvan’ı tanıyan, bir kaç küçük ada devleti dışında, herhengi bir ülke yok. Pekin de adanın bir noktada gerekirse zorla geri alınacağı konusunda ısrar ediyor.

ELEKTRONİK DEVİ OLDU
23 milyon insanın yaşadığı Tayvan‘ın kendi anayasası, demokratik olarak seçilmiş liderleri ve silahlı kuvvetlerinde yaklaşık 300.000 aktif askeri var. Kişi başına düşen yaklaşık 60 bin dolarlık geliri olan zengin bir ülke. Dünya mikroçip ve elektronik imalatının önemli bir bölümünü tek başına yapan bir konumda.
TAİPEİ BİRLEŞMEK İSTEMİYOR
Tayvanlı yöneticiler Çin ile birleşmeye karşılar. Pekin yönetimi ise, ayrılıkçı bir yapı olarak gördüğü Tayvan’la birleşmenin er ya da geç olacağına inanıyor. Birleşmeyi sağlamak için olası güç kullanımını da dışlamıyor. Pekin’in ada üzerindeki askeri tehditi bugüne kadar çeşitli şekillerde kendini gösterdi. Zaman zaman ada çevresindeki uluslararası sularda gemilerini dolaştırdı. Bazen de savaç uçaklarıyla ada çevresinde taciz uçuşları yaptı.
İŞGAL İÇİN TARİH VERDİ: 2025
Askeri hayatının en zor günlerini geçirdiğinin altını çizen Tayvanlı bakan Chiu, aynı konuşmasında Çin‘in 2025 yılına kadar adaya tam ölçekli bir işgal düzenleyebileceği uyarısında da bulundu. Çin‘in zaten işgal etme kapasitesine sahip olduğunu kabul eden Chiu, böyle bir hareketin önümüzdeki yıllarda daha kolay olacağını söyledi, ancak ayrıntılı bilgi vermedi. Yaşanan gelişmeler üzerine Taipei‘deki mecliste toplanan yetkililer, yeni füzeler almak ve savaş gemileri inşa etmek için milyarlarca dolarlık bir savunma harcaması üzerinde müzakerelere başladı.
SONUÇLARI FELAKET OLUR
Savunma bakanının ardından Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-Wen, kendi kendini yöneten adanın Pekin’nin işgaline uğraması halinde “felaket sonuçları doğuracağı“ uyarısında bulundu. Tsai, Tayvan‘ın demokrasisi ve yaşam biçimi tehdit edilirse kendini savunmak için ne gerekiyorsa yapacağını vurguladı.
BİR KIRIM VAKASI DAHA YAŞANIR MI?
Gözlemciler, Çin‘in askeri faaliyetlerinin Taipei üzerinde baskı oluşturma amaçlı olduğunu belirtiyor. Askeri tatbikatların yoğunluğu, savaş başlatacak olayların ihtimalini artıracak seviyede görülüyor. Yine de bazı uzmanlar, son gerilimlerin kontrolden çıkma riskinin düşük olduğunu söylüyor. Bunun yanında Rusya’nın, Ukrayna toprağı olan Kırım’ı bir gecede işgal ettiği gibi, Çin’in de zaten kendisine ati olduğunu savunduğu Tayvan’ı benzer şekilde hedefe koyacağını düşünenler de var.

WASHİNGTON NE YAPAR?
Bugüne kadar askeri olarak Tayvan’a çok sayıda satış yapan ABD’nin ise böyle bir durumda nasıl bir tavır takınacağı merak ediliyor. Washington, resmi olarak ’tek Çin‘ politikasını savunsa da, Tayvan’ın varlığını dolaylı olarak destekliyor. Buna karşılık, ABD’nin Tayvan işgali nedeniyle Çin yönetimine karşı askeri bir karşılık vermesi beklenmiyor. Pekin yönetiminin de bu durumun farkında olduğuna dikkat çeken gözlemciler, Washinton’da Joe Biden’in göreve gelmesinin ardından Pekin yönetiminin daha pervasız davrandığını belirtiyor. Önceki başkan Donald Trump’ın Çin karşıtı sert açıklamaları ve tahmin edilemez tutumu nedeniyle Pekin’in gerginliğe yol açacak davranışlardan kaçındığı ancak Biden’in göreve gelmesinden sonra tavrını değiştirdiği belirtiliyor.
UÇAKLAR VE GEMİLER NEYE HAZIRLANIYOR?
Her gün neredeyse ada çevresinde 20’den fazla taciz uçuşu yapan, savaş gemilerini Tayvan çevresine taşıyan, adayı gören bölgelere binlerce asker sevk eden Pekin yönetiminin bu adımları neyle sonuçlanacak? Bu gelişmeler tayvanlı bakanın korku senaryosunda olduğu gibi bir işgalin habercisi mi? Bu soruların cevabı ne olursa olsun, sonucunda askeri bir gerginlik yaşanması kuvvetle muhtemel görülüyor.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version