Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Tokat il kongresinde gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Babacan, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizin ‘ev yapımı’ ve ‘el yapımı’ bir kriz olduğuna işaret ederek, “Millî ve yerli bir kriz. Hükûmet dilinden düşürmüyor ya… İki değerli kavramı da istismar ede ede yıprattılar. Nasıl din istismarıyla pek çok kutsal kavramı yıprattılarsa, millî ve yerli kavramlarını da yıprattılar. Bu kriz kendi tabirleriyle millî ve yerli bir kriz” dedi.
Türkiye’deki gençlerin ülkeden umudunu kestiğini ifade eden Babacan, “Pek çok genç arkadaşım, ilçelerden büyük şehirlere göç etmek istiyor. Gittiğim her yerde gençlerle sohbet ediyorum. Sosyal medyada yazdıklarını da arkadaşlarım raporluyor. İçimiz parçalanıyor. Bu ülkenin evlatları, kendi ülkesinden umudunu kesti. İlçelerden illere, illerden de başka ülkelere göç etmeye çalışan bir genç nüfusumuz var. Ülkemiz bu kötü yönetim sarmalıyla, gençlerine, çocuklarına iyi bir hayat sunamıyorsa onlar ne yapsın? Aileler de mutsuz. Bu tabloyu görünce içimiz parçalanıyor. Koskoca ülke tükenmişlik hissini yaşıyor. Koskoca ülke depresyonda. Bu ülkenin birbirinden renkli, güzel insanları bu mutsuzluğu hak etmiyor.” diye konuştu.
‘RESMİ GAZETE’NİN BAŞINDA MİLYONLAR BEKLİYOR’
Ülkede kimsenin bir gün sonrasından emin olmadığını kaydeden Babacan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bilgisayar fiyatlarını, telefon, tablet fiyatlarını görüyorsunuz. El âlemin ülkesinde gençlerin harçlık biriktirerek aldığı ürünler ülkemizde ateş pahası. Geçen gün bir genç arkadaşım dedi ki ‘Eskiden gelecek kaygısı derlerdi, şimdi bir hafta sonrasından, hatta yarınımdan emin olamıyorum’. Ülkede kimse bir gün sonrasından emin değil. Resmî gazete internet sitesinin başında milyonların beklediği başka ülke var mı? Hep bu yüzden işte, ‘yarın ne olacak’ endişesi.
Geçen bir genç arkadaşım ‘Üç aydır basit bir elektronik cihaz için para biriktiriyorum. Her ay fiyat yükseliyor. Biraz daha biriktiriyorum. Yine yükseliyor. Bu enflasyon falan değil.’ diyor. Altı delik bir kovayı doldurmaya çalışmak gibi. Para birikmiyor. Bugünün 1 lirası ertesi güne kalmadan 90 kuruşa dönüşüyor. Bir hafta sonrasını öngöremeyen, bilemeyen gençlerden söz ediyoruz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***