Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Almanya’da yeni hükümeti kuracak üç parti Türkiye’ye hangi mesajları verdi?

Almanya’da yeni hükümeti kuracak üç parti Türkiye’ye hangi mesajları verdi?


Almanya’da Sosyal Demokrat Parti (SPD), yeni koalisyon hükümetini kurma konusunda Yeşiller ve liberal Hür Demokrat Parti (FDP) ile anlaşmaya vardı.

Üzerinde uzlaşılan koalisyon sözleşmesi, önümüzdeki günlerde partilerin ilgili karar organlarının onayına sunulacak.

 

SPD’nin başbakan adayı Olaf Scholz, parti genel başkanlarıyla Berlin’de düzenlediği ortak basın toplantısında, üzerinde anlaştıkları koalisyon sözleşmesini kamuoyuna açıkladı.

 

Yeni hükümetin “yol haritası” olarak nitelendirilen belgede, Almanya’da dijital dönüşümün sağlanması, sosyal adaletin, demokrasi ve özgürlüklerin güçlendirilmesi, iklim değişikliğiyle daha etkin mücadele için yeni iddialı hedefler ortaya koyuldu. Hükümetin AB’yi güçlendirecek, daha aktif bir dış politika izleyeceğinin altı çizildi.

 

“Özgürlük, adalet ve sürdürülebilirlik ittifakı” başlığını taşıyan 177 sayfalık belgenin Türkiye ile ilişkiler bölümünde, insan hakları alanındaki gerileme sert ifadelerle eleştirildi, Türkiye’den AB adayı değil, AB’ye komşu bir ülke olarak söz edildi.

 

Türkiye ile ilişkilerde ihtiyatlı işbirliği mesajı

 

“Türkiye, iç politikadaki kaygı uyandıran gelişmeler ve dış politikadaki gerilimlere rağmen, bizim için AB’nin önemli bir komşusu ve NATO’da önemli bir partnerimiz olmaya devam ediyor” denilen belgede, ihtiyatlı diyalog ve işbirliği mesajı verildi.

 

Ayrıca Almanya toplumunun bir parçası olan Türkiye kökenli nüfusun, iki ülke arasında yakın ilişkileri de beraberinde getirdiği kaydedildi.

 

Türkiye’de demokrasi, hukuk devleti, insan hakları, kadın hakları ve azınlık hakları konularında büyük gerileme görüldüğü belirtilerek, “Bu nedenle üyelik müzakerelerinde hiçbir yeni başlık kapatmayacağız ve yeni başlık açmayacağız” ifadesi kullandı.

 

Sivil topluma güçlü destek vurgusu

 

Bununla birlikte koalisyon ortakları, AB-Türkiye arasında diyalog gündeminin canlandırılacağı, Türkiye’deki sivil toplum ile ilişkilerin ve gençlik değişim programlarının da güçlendirileceğini kaydettiler.

 

Sözleşmede Türkiye ile ilişkiler konusunda yer alan bu iki paragraf, Almanya’daki yeni hükümetin, mevcut yönetim anlayışıyla Türkiye’yi AB adayı bir ülke olarak görmediğini, ancak AB’nin “önemli” bir komşusu, bir partneri olarak diyalogu da sürdürmek istediği şeklinde yorumlanıyor.

 

FDP, seçim kampanyası boyunca Türkiye ile üyelik müzakerelerinin resmen sonlandırılması ve yeni bir ilişki inşa edilmesini istemişti. Liberallerin bu beklentisinin de müzakereler sırasında karşılık bulmadığı anlaşılıyor.

 

Almanya’daki Türkler için yeni açılım

 

Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve liberal FDP’nin koalisyon hükümeti sözleşmesinde, Almanya’da yaşayan Türkiye kökenliler için önemli açılımlar içeren vaatlere de yer verildi.

 

Geçmiş yıllarda Hristiyan Demokratların karşı çıktığı “çifte vatandaşlık” imkanına yeşil ışık yakan partiler, ayrıca ülkeye uyum sağlamış göçmen kökenlilerin Alman vatandaşlığına geçişlerin kolaylaştırılması, süresiz ikamet hakkı için karşılanması gereken şartların esnetilmesi gibi adımları atmayı planlıyorlar.

 

Koalisyon sözleşmesinde Almanya’da kültürel çeşitlilikten övgüyle söz edilirken, Müslümanları temsil eden kuruluşlarla diyaloğun ve işbirliğinin geliştirilmesi için adımlar atılacağı kaydedildi.

 

Dış politika Yeşiller’den sorulacak

 

63 yaşındaki Olaf Scholz’un başbakanlığında kurulacak yeni hükümette Sosyal Demokratlar, başbakanlığın yanı sıra altı bakanlığı üstlenecek.

 

Bunlar arasında savunma, içişleri ve sağlık bakanlığı gibi önemli bakanlıkların yanı sıra, çalışma bakanlığı, ekonomik işbirliği ve kalkınma bakanlığı da bulunuyor.

 

Yeşiller Partisi, yeni hükümette dışişleri bakanlığı koltuğuna sahip olacak. Bu gelişme, yeni hükümetin dış politikasında, demokrasi ve insan hakları konularının daha fazla öne çıkacak olmasının bir işareti olarak görülüyor.

 

Toplam beş bakanlık alacak olan Yeşiller, ekonomi ve iklim bakanlığı, çevre bakanlığının yanısıra aile bakanlığından da sorumlu olacak.

 

Yeni hükümette maliye bakanlığı koltuğu ise liberal Hür Demokratların olacak. FDP, bu kritik bakanlığın yanısıra, adalet, eğitim ve ulaştırma bakanlıklarını alacak.

 

Sözleşme onaya sunulacak

 

Koalisyon partileri koalisyon sözleşmesini görüşmek üzere toplanacak.

 

SPD bu amaçla 4 Aralık’ta özel bir kongre düzenleyeceğini açıkladı. FDP’nin de 5 Aralık’ta düzenleyeceği kongrede koalisyon sözleşmesini partililerin onayına sunması bekleniyor.

 

Partilerin bakanlıklara getirilecek isimleri, bu karar süreçlerine paralel olarak, önümüzdeki haftalarda netleştirmesi bekleniyor.

 

Yeşiller koalisyon sözleşmesini, yaklaşık 125 bin parti üyesinin onayına sunacak. Üyeler, Perşembe gününden itibaren dijital olarak ya da posta yoluyla oyların kullanacak. Parti ilk kez olarak, kabinede yer alacak bakanları için, parti üyelerinin onayını isteyecek.

 

Kabinede yeni yüzler

 

Siyasi kulislerde Dışişleri Bakanlığı koltuğu için en çok adı geçen isim Yeşiller’in eş başkanı olan, 40 yaşındaki Annalena Baerbock.

 

İnsan haklarını dış politikanın merkezine konumlandırma sözü veren Baerbock, partililerin onayını alması durumda Almanya’da dışişleri bakanlığı görevini üstlenecek ilk kadın siyasetçi olacak.

 

Ekonomi ve iklim bakanlığı için ise Yeşillerin diğer eş başkanı, Robert Habeck’in adı geçiyor.

 

Avrupa’nın en güçlü ekonomisi olan Almanya’daki koalisyon müzakerelerinde en çetin pazarlıklardan biri, maliye bakanlığı koltuğu üzerinde yaşandı.

 

Seçim kampanyası boyunca özellikle mali konularda tabanına vaatlerde bulunan, vergilerin artırılmasına karşı çıkan, bütçe disiplininin önemini vurgulayan 42 yaşındaki FDP lideri Christian Linder, bu kritik görevi üstlenmeye hazırlanıyor.

 

Hükümet Aralık’ta işbaşı yapabilir

 

SPD liderliğindeki üçlü koalisyon hükümeti, partilerin onayının ardından, Aralık’ın ikinci haftasında işbaşı yapmayı hedefliyor.

 

Federal Meclis’te 8 Aralık’ta yapılacak oturumda Olaf Scholz’un başbakan olarak seçilmesi, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in görevlendirmesinin ardından bakanların mecliste yemin etmesi öngörülüyor. Aynı gün içinde Merkel’ın başbakanlık görevini Scholz’a devretmesi bekleniyor.

 

Önümüzdeki günlerde beklenmedik bir gelişme olmazsa, yeni koalisyon hükümeti, seçimlerin ardından 73 gün sonra kurulmuş olacak. 2017 seçimlerinden sonra yeni hükümetin kurulması uzun zaman almış, uzayan müzakerelerin ardından yeni hükümet ancak 171 gün sonra kurulabilmişti.

 

Scholz’u zorlu görevler bekliyor

 

Almanya’da 16 yıl aradan sonra SPD liderliğinde bir hükümet kurulması önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

 

Başbakanlık görevini üstlenecek Scholz’u hem iç politikada hem dış politikada çetin kararlar bekliyor.

 

Covid-19 salgınında dördüncü dalganın hiç beklenmedik şekilde yüksek vaka sayılarıyla seyretmesi, hastanelerin yoğun bakımlarındaki doluluk oranının artması, Scholz liderliğindeki yeni hükümeti zorlayacak konuların başında yer alıyor.

 

Dış politikada ise Belarus, göç krizi, Rusya ile yaşanan ihtilaflar gibi pek çok zorlu, sıcak gündem maddesi yer alıyor.

 

Scholz, ilk yurtdışı ziyaretini, tıpkı Merkel’ın 16 yıl önce göreve ilk geldiğinde yaptığı gibi Fransa’ya yapmaya hazırlanıyor. Fransa’nın AB dönem başkanlığını devralacak olması nedeniyle Scholz’un Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ilk görüşmesi büyük önem taşıyor.

 

Sosyal Demokrat siyasetçinin, Almanya’nın yeni lideri olarak katılacağı ilk uluslararası zirve ise büyük bir ihtimalle ABD Başkanı Joe Biden’ın çağrısıyla 10 Aralık’ta yapılacak, Demokrasi Zirvesi olacak.

 

Scholz’un başbakanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte, Almanya’nın yakın döneme damgasını vuran, 16 yıl başbakanlık görevini sürdüren Angela Merkel aktif siyaset sahnesinden ayrılacak.

 

Olaf Scholz liderliğindeki hükümet, Almanya’da 1950’li yıllardan sonra kurulmuş ilk üç partili koalisyon hükümeti olacak.


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version