HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Millet İttifakı’nın zayıf halkası olduğunu ortaya koymak için hemen hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Bu kez de aynı şeyi yaptı. Halkın seçtiği vekil ve başkanların iktidarın emellerine hizmet etmediği için görevden alınmalarına sesini çıkarmayan Akşener, “HDP’yi PKK ile birlikte konumlandırdığını” açıkladı.
Önce bir tespiti yapıp İYİ Parti liderinin hakkını teslim etmem gerekiyor. Meral Akşener’in, Türkiye’yi en çok dolaşan ve halkla en sık temas eden lider olduğunun altını çizeyim.
İYİ Parti, MHP’den ayrıldı fakat bugün geldiği noktada ayrıldığı partiden daha geniş bir oya sahip olduğu görülüyor. Mevcut haliyle MHP’nin yüzde 10 barajını aşıp aşamayacağı belli değilken, anketler İYİ Parti’nin oylarının yüzde 15’i bulacağını gösteriyor.
Akşener, 28 Ekim’de Siirt’in Kurtalan ilçesini ziyareti sırasında mutadı üzerine ilçede esnaf ziyareti yaptı. Cemal Taşkesen isimli esnaf, ekonomik sıkıntıları gündeme getirmek yerine sosyal sorunları ortaya koydu. Taşkesen şunları söyledi:
“Dilimiz inkar ediliyor, kimliğimiz inkar ediliyor, Kürdistan inkar ediliyor. Biz buna karşıyız. Şu an sizin bulunduğunuz yer Kürdistandır ama ne yazık ki Meclis’te bu ‘Kürdistan’ inkâr ediliyor.”
Akşener, ülke sınırları içerisinde bir ve bütün olduğunu söyledi ve bu anlayışı kabul etmediğini ifade etti. Sonrasında “Burası Kürdistan” diyen esnaf Cemal Taşkesen “terör propagandası” yapmaktan gözaltına alındı.
Diyarbakır Barosu, gözaltı olayına tepki gösterdi. Taşkesen de ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
BAKAN SOYLU VE BAHÇELİ’NİN ÇIKIŞI AKŞENER’İ TEDİRGİN ETTİ
Akşener ile Kurtalanlı esnaf arasında geçen diyalogu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kendisi açısından bulunmaz bir fırsat olarak değerlendirdi. Akşener’in, “Burası Kürdistan” diyen kişiye gerekli cevabı veremediğini öne süren Soylu, nelerin demesi gerektiğini sıraladı ve bu karşılığı ortaya koyamadığı gerekçesiyle eleştirdi:
“Ben sana stajyer İçişleri Bakanı dedim. Ustasın usta. PKK ile HDP arasında dans etme ustasısın. Sesini çıkaramıyorsun. ‘Sen bu ülkenin birliği için bunu nasıl söylersin’ diyemiyorsun. Nasıl büyükelçilere, ‘Size haddinizi bildiririm’ diyemediysen, dün de bu ülkenin birliğine saldırana lal oldun lal, sessiz oldun”
Akşener’in korktuğu başına gelmek üzereydi. Çünkü İYİ Parti liderinin en çekindiği şey milliyetçiliğinin sorgulanmasıydı. Soylu’nun bu çıkışı yetmezmiş gibi bir eleştiri de MHP lideri Devlet Bahçeli’den geldi. Bahçeli de Akşener’in “Burası Kürdistan” diyen kişiye “tek kelime edemediğini” öne sürdü ve “Türkiye sınırları içerisinde Kürdistan diye bir yer yoktur” dedi.
Bu ithamlar Akşener’i çok rahatsız etti. Türk milliyetçiliği tarafına en küçük bir söz söylenmesine tahammül edemeyen İYİ Parti lideri, iddialara partisinin grup toplantısında cevap verdi. O sözleri söyleyen kişinin HDP çalışanı olduğunu öne sürdü.
Meral Akşener:
? “HDP’yi PKK’nın yanında konumlandırıyorum”https://t.co/vUebRcLyx1 pic.twitter.com/Erp51w7Wfr
— Sözcü (@gazetesozcu) November 3, 2021
Akşener bir de karşı hamle yaptı. Cumhur İttifakı’nın PKK’nın ajandasını Türkiye gündemine taşıdığını söyledi:
“Mektup kardeşliği var elbette öyle olacak. Kaç gündür PKK’nın gündemini konuşan bir iktidar mensupları ve PKK’lıların söylemini gündeme getiren bir iktidar mensubu yöneticileri. İnanamıyorum. Sayın Bahçeli ile Sayın Öcalan arasındaki mektup arkadaşlığını zaten biliyorduk, Sayın Soylu’nun da bu sistemin bir paydaşı olduğunu öğrenmiş olduk.”
Akşener’e bir cevap da HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar’dan geldi. Akşener’i iktidarın güvenli bölgesine sığınmakla suçlayan Sancar, HDP’nin “tam da halk içinde konumlandığını” söyledi:
“Kim ki boş sözlerle HDP’ye saldırmak adına iktidara ve iktidarın politikalarıa yanaşırsa, aynı kaderi paylaşacaktır. İktidarın kaderini paylaşacaktır, yani karanlık bir kuyuya giden yolda yürümeye hız verecektir. Ve o karanlık kuyuya düştüklerinde her şeyin çok geç olduğunu fark edeceklerdir.”
Anlaşılan “Burası Kürdistan” sözü bir süre daha tartışılacak.
İYİ PARTİ İLE MHP VE HDP AYNI KÖKTEN ÇIKAN BİR AĞACIN İKİ DALI
Siirt Kurtalan’daki şahsın Akşener’e çıkışından bu yana bakıyorum muhalif ve sol medyaya hep İYİ Parti’nin MHP ile aynılığına vurgu yapıyorlar. İkisinin bir elmanın yarısı olduğuna dikkat çeken yorumlar var.
Kimi İYİ Parti’yi MHP’nin sağına konumlandırdı, kimi iki partinin sağcılıkta birbiriyle yarıştığını sergilemeye çalıştı.
MHP ve İYİ Parti Türk milliyetçiliği tezlerini savunurken, bunun karşı tarafında da aynı argümanlarla Kürt milliyetçiliğini savunan HDP var. Esas itibariyle HDP ve MHP ile İYİ Parti yelpazede aynı yere oturuyor. Üç parti aynı kökten çıkan bir ağacın farklı dalları hükmünde.
Bu partiler milliyetçilik kaynağından besleniyor. Söz konusu üç parti de milliyetçilik malzemesinden kendi tabanlarına uygun yemekler yapıp servis ediyorlar. Aslında birbirlerine diyecek sözü olmaması gereken bu partiler, maalesef ülke gündemini belirliyor. Daha acısı, ülkeye yön veriyorlar.
Siyah üzüm, beyaz üzümü gösterip kendisinin üzüm olmadığını ispat edemez.
AKŞENER’İN DE İKTİDARIN DA AMACI SORUN ÇÖZMEK DEĞİL
Konuya bu şekilde bakmadan sorunları çözmek için doğru platforma oturtmuş olmayız. Irkçılık kaynağından beslenip topluma milliyetçilik satanların, Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretmesi mümkün değil. Dahası Türkiye’yi de bölgeyi de daha çok çıkmaza sürüklerler ve uluslararası güçlerin bölgede at koşturmalarına ortam hazırlamış olurlar.
Zaten söz konusu partilerin de iktidar partisinin de ülkenin sorunlarına çözüm üretmek gibi bir düşünceleri yok. Söz konusu partiler, sorunları keskinleştirerek kendi tabanlarına taraftar devşirme peşindeler.
Bütün bunlar makro düzeydeki değerlendirmeler. Akşener’in bu çıkışı maalesef HDP ile ilgili yeni ve sert politikanın habercisi olduğu kesin.
Akşener’i tanımak için son bir cümle paylaşayım. Eğer Akşener bugün Cumhur İttifakı’nda değilse, kariyer planını böyle yaptığı içindir. Bütün hedefi, Erdoğan sonrası bayrağı devralmak.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***