Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Akşener: Erdoğan, grup konuşmasında kendi atadığı bakanın dedikodusunu yaptı

Akşener: Erdoğan, grup konuşmasında kendi atadığı bakanın dedikodusunu yaptı



Merkez Bankası (MB), yüzde 20’ye dayanan resmi enflasyona rağmen, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın istediği faiz indirimlerine eylülde başlamış ve bu ayki indirimle birlikte bu oran 400 baz puana ulaşmıştı. Kararla birlikte dolar kuru 11.30’a dayanarak tarihi zirvesini yenilerken, TL’de sadece eylül ayından bu yana kayıp yüzde 35’leri görmüştü.

Son faiz indiriminden bir gün önce partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, şunları söylemişti: “Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Faiz belasını bu milletin sırtından kaldıracağız. Anlayan anlar, anlamayan anlamaz. Faizi savunanlarla beraber olmam, olamam. Milletimizi ezdirmeyeceğiz. Faiz ve enflasyonla mücadelemiz devam edecek.”

Denizli’de düzenlediği miting sonrası Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz’a konuşan Akşener, Erdoğan’ın grup toplantısındaki faiz açıklamasını Elvan’ın alkışlamamasına dair bir soruyu şöyle yanıtladı: “İpin koptuğu anlaşılıyor. Lütfi Elvan’ı ekonomik manada dürüst biliriz. Dolasıyla bildiğimiz dürüstlüğünü inşallah yapılan işlerin yanlışlığı anlamında da söylüyordur, Sayın Elvan. Eğer Sayın Erdoğan’a ‘Yanlıştır’ demişse, onun için onun üzerine (Lütfi Elvan’ın) yürümüştür.

O zaman (Lütfi Elvan’ın) dediğini kamuoyuyla paylaşması lazım sorumluluk bırakması için… Faiz inidirimine karşı çıktıysa… Burada çelişkili durum şu: Bakanlık makamı bu sistemde atanmış bir makam. O zaman alırsınız görevden. Erdoğan’a özelde söylediyse. Dediğini yapmadıysa ya Sayın Elvan’ın ‘Ben bu işe ortak olmuyorum‘ demesi lazım ya da Sayın Erdoğan atayan şahıs olduğu için ‘Aynı fikirde değiliz’ deyip ‘Kenara geç’ demesi lazım. İlginç olan şu: Bakanının dedikodusunu yaptı. Gözden kaçan o. Kendi atadığı şahıs hakkında dedikodu ya bu. Grup konuşmasında dedikodu yapan bir kişi.”

İYİ Parti liderinin açıklamalarından öne çıkan satırbaşları şöyle:

* Bugüne kadar gitmediğim 12 il kaldı. Ocak’tan sonra temalı mitingler yapacaktık. Çiftçi, esnaf, sanayici mitingi. Teması olan mitingler. Yani elbette seçimi zorlamaya devam edeceğiz biz. Vatandaşın sesi olmak istiyoruz. Erken seçim istiyor tabii vatandaş. Bunu sokakta da görüyoruz.

* Milletin sesi olmak çabamızı ortadan kaldıramayacaklarını anlatmaya çalışıyoruz. ‘Biz buradayız.’ Mitingin anlamı bu.

“KORKU DUVARI YIKILDI”

* Korku duvarı yıkıldı bu arada. Yerel basın sizi takip ediyor. Anadolu Ajansı’nın yerel muhabirleri vs… Dükkan sahibi ‘Her şey yolunda” derdi. Herkes çıkarken ‘Abla bir geri dön’ der ve kulağıma anlatırdı.

* Şimdi öyle değil. 23 ayın sonunda kameraya bakarak anlatıyorlar. Onlardan cevabı alıp çözüm üretiyoruz. Bu sistem bir süre sonra iktidarı rahatsız etti. A Haber takip etmeye başladı. Bu sefer onlara ‘tiyatro’ demeye başladılar. Provokasyonlara düşmemeye gayret ederek devam ettik.

* (Son karşılaştığınız vakaların aslında provokatif olduğunu mu söylüyorsunuz?) Tabi çoğu öyle. Derdi olan insan gelir, söyler. Oysa yüksek sesle bağırarak konuşuyor bu tip arkadaşlar. En azından ‘Buyur kardeş’ denildiğine inanıyorum. Arkadaşlarıma sıkı şekilde ricada bulunduk. ‘Ne söylerlerse söylesinler kafanızı çevirin’ dedim.

“ERDOĞAN’IN RUHİ KONTROLÜ KAÇIRDIĞINA İNANIYORUM”

* Ben Sayın Erdoğan’ın ruhi kontrolü kaçırdığına inanıyorum. Saray, yeni bir hayat tarzı doğurur. Paralel bir hayat, bir evren oluşturur. Vatandaş ayrı yoldan gider, siz buradan gidersiniz. Saray hayatı seçmenle, milletle, partisiyle de ilişkisini koparttı Sayın Erdoğan’ın.

* AK Parti’nin genel başkan yardımcısıyla, il başkanıyla, saray elemanlarının gücüne baktığınız zaman seçilmişlerin bin kat üstündeler. Budur esas meselenin özü. Halı kayıp gidiyor. Birilerine sığınmak zorundasınız. Sayın Erdoğan bundan sonra daha dini bir söyleme, seçmeni tahkim etmek üzere yöneliyor olabilir.

*  50+1 tartışmasının muhatabı Sayın Bahçeli. Bu kadar.

“KILIÇDAROĞLU’NUN ‘HELALLEŞME’ ÇAĞRISI İYİ NİYETLİ”

* (Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrısı) Ben Sayın Kılıçdaroğlu’nun iyi niyetle bir bakış açısı getirmeye çalıştığını görüyorum. Durumu yumuşatmaya çalıştığını, yumuşatmaya yönelik bir dil olarak gördüm, ben bu tutumunu. Fakat Türkiye farklı farklı çok mahalleye bölünmüş.

* Bu mahalleler arasında çekilmiş duvarların kalmasını isteyen her tarafta insanlar var. Buna dikkat etmemiz gerekiyor. İyi niyetle atılmış bir adıma, bir ağızdan hurra bağıran orada da burada kişiler var.


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version