Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim öncesi son hamlelerini değerlendiren Fehim Taştekin, “Hedefteki beş yer: Kobani, Ayn İsa, Menbic, Tel Temir ve Tel Rıfat” başlıklı bir yazı kaleme aldı:
Ekonomik ve yönetsel sorunların gölgesinde seçim sürecine girmek istemeyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yine milliyetçi bir kışkırtmaya bel bağlıyor. Erdoğan, Suriye’de yeni bir askeri harekâta yeşil ışık almak için Rusya ve ABD liderleriyle pazarlığa girişmeden önce sınır ötesi operasyonların yasal zeminini oluşturan tezkereyi meclisten geçirirken sahada askeri hazırlıkları hızlandırdı.
İlk kez bir tezkereye “Hayır” diyen ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) terörize etmek için şimdiden “terörle mücadele” söylemini olabilecek en şiddetli şekliyle kullanmaya başladı. Muhalefet süresi bir yılla sınırlı önceki tezkerelerin aksine bu sefer Irak ve Suriye’de asker bulundurma konusunda cumhurbaşkanına verilen yetkinin iki yıl olarak belirlenmesini doğrudan Erdoğan’ın seçim hesaplarına bağlıyor.
Tezkere ABD’nin İslam Devleti’ne (İD) karşı destek verdiği Kürtlerin liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Halk Koruma Birlikleri (YPG) ve bunlarla ilintili bileşenlerin bulunduğu bütün bölgeleri “terör tehdidinin geldiği” alanlar olarak belirlerken Türkiye’nin kendi terör örgütleri listesinde bulunan grupların kontrolündeki İdlib’e güvenlik ve istikrarın korunması gereken bir bölge olarak yaklaşıyor. Yani tezkerenin çerçevesi net olarak Kürtlerin fiili özerklik inşa ettiği yerleri hedef alıyor.
Erdoğan operasyon yetkisine kavuştuğuna göre sıra askeri harekât için koşulların el verip vermeyeceğine geliyor. Fakat henüz Moskova ve Washington’la anlaşma zemini bulunmadığı halde sahadaki askeri ve istihbari unsurlar harekât olacakmış gibi gerekli tüm hazırlıkları tamamlamak üzere seferber edilmiş gözüküyor. Hükümetin güdümündeki medyaya göre dördüncü askeri harekât için Türkiye’nin “Suriye Ulusal Ordusu” adı altında topladığı silahlı grupların komutanları Ankara’ya çağrıldı. Operasyona dair taktik-strateji hakkında bilgi paylaşımı yapıldı. Harekâtın 35 bin kişilik ordu ile iki ana koldan gerçekleştirilmesi öngörüldü.
Hedefe konulan yerlerin dördü kesin: Fırat’ın batısında Halep’in kuzeyinde yer alan Tel Rıfat ve Menbic ile Fırat’ın doğusunda Ayn İsa ve Tel Temir. Bu dört cephede görev yapacak askerlerin konum ve sayıları belirlendi. Bunların dışında bir hedef daha var: Kamışlı ile Menbic arasındaki bağlantıyı kesmek ve Barış Pınarı bölgesini (Resulayn-Tel Abyad) ile Fırat Kalkanı bölgesini (Cerablus-El Rai-El Bab) birleştirmek için Kobani’ye girilmesi değerlendiriliyor. Hedef bölgeler insansız hava araçlarıyla 24 saat kesintisiz gözlem altında tutuluyor. Kürt kaynaklar Kobani ve Tel Temir üzerinde keşif uçuşlarının yapıldığını teyit ediyor. Bloomberg’e konuşan bir Türk yetkili “Planlanan operasyon, Türkiye’nin 910 kilometrelik sınırının üçte ikisini kapatmayı amaçlıyor. Türkiye’nin amacı Fırat’ın doğusu ve batısındaki bölgeleri kontrol etmek için Kobani’yi almak” diyor.
Fehim Taştekin’in değerlendirmelerinin devamını Al-Monitor‘den okuyabilirsiniz.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***