DİYARBAKIR – Açtığı “Hafıza Odası” sergisine yönelik eleştiri ve protestolara yanıt veren sanatçı Ahmet Güneştekin, yaşanan eksiklikler için “Buradaki hassasiyetleri bilseydik belki daha farklı olabilirdi” dedi.
Diyarbakır’da açtığı ve açılış görüntüleri ile çok konuşulan “Hafıza Odası” isimli sergisi, protestolara yol açıp, sanat dünyası içerisinde yer alan önemli isimlerin de eleştirilerde bulunduğu sanatçı Ahmet Güneştekin, eleştirilere düzenlediği basın toplantısıyla yanıt verdi. Çatışmalara ve yıkıma sahne olan Sur ilçesindeki tarihi Saklı Konak’ta düzenlenen toplantıda Güneştekin, kameraların karşısına Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya ve sanatçı Şener Özmen ile birlikte çıktı.
Toplantıya, sergiye davet edilen bazı isimlerle birlikte kentin sanayi, iş dünyası, emek ve spor alanından bazı isimler de katıldı.
Toplantıda konuşan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, sözlerine kendi sponsorluklarında açılan sergide geride kalan bir haftalık süreç içerisinde yaşananlar nedeniyle basın mensupları ile bir araya gelme ihtiyacı duyduklarını dile getirerek başladı.
‘HAKARET İÇERİKLİ ELEŞTİRİLERİ REDDEDİYORUZ’
Güneştekin’in daha önce dünyanın birçok yerinde açılan sergisinin Diyarbakır’da açılmış olmasını çok önemli bulduklarını ifade eden Kaya, eleştirinin toplumun en önemli özelliği olduğunu, ama hakaret ve şiddet içerikli eleştirileri reddettiklerini belirtti.
‘ÖZÜR DİLİYORUZ’
Sergiye dair ortaya çıkan kimi görüntülerden kendilerinin de rahatsız olduğunu söyleyen Kaya, “Bu bölge büyük bir travma yaşadı. İnsanlar çok incindi. Bu insanları biraz olsun üzdüysek özür diliyoruz. Temel hedefimiz tüm topluma bu acıları göstermek ve bir hafıza oluşturmaktı. Tekrar söylemek istiyorum, niyetimiz kimseyi üzmek değil. Evet bazı paylaşımlar birilerini üzdü ama hiçbir şey bu sergiye gölge düşürmemeli” ifadelerini kullandı. Kaya, sponsorların desteği ile gerçekleşen serginin 31 Aralık’a kadar devam edeceği bilgisini de paylaştı.
‘SESSİZ KALMAYI TERCİH ETTİM’
Sanatçı Ahmet Güneştekin de, serginin açıldığı günden bu yana yoğun ilgi gördüğünü kaydederek, “Buraya gelirken kendi evime, aileme geliyor demiş, aslında merak edilen bütün sorulara yanıt vermiştim. Tabi sonrasında birçok olay yaşandı, bunların hepsine ilk günden beri sessiz kalmayı tercih ettim” diye konuştu.
Serginin daha önce İstanbul, Ankara’da ve Venedik Bienali ile eş zamanlı olarak sergilendiğini belirten Güneştekin, ilk defa burada açılıyor gibi gösterilmesinin ayrı bir tartışma konusu yarattığını ve yanıt aranan tüm sorulara cevap vereceğini söyleyip, sonrasında yöneltilen sorulara Mehmet Kaya ve Şener Özmen ile birlikte yanıt verdi.
‘KÜRTLER BENİ YENİ YENİ KEŞFETMEYE BAŞLADI!’
Tepkiler olunca sergiye olan ilginin daha da arttığını, böylesine bir ilgiliyi ise beklediğini ifade eden Güneştekin, “Çünkü kendi coğrafyalarından, kendi mahallelerinden, aralarında birinin çıkmış olması, uluslararası anlamda belli bir yere gelmiş olmasından memnuniyet duyan bir mahalleydi orası. Bu ilgi muhtemel ki devam edecek. Peki Ahmet Güneştekin ve eserlerini sadece Kürtler mi takip ediyor. Hayır Kürtler bugün işte yeni yeni keşfetmeye başladılar. Daha çok Türkiye’deki bütün halklar, dünyada benzer şekilde bir ilgi var. O açıdan gelen insanlara sorduğumuzda İzmir’den, Bursa’dan çevre illerden, yani hemen hemen Türkiye’nin her tarafından insanların geldiklerini gördük. Bu durumun şehrin ekonomisine de çok şey kattığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘HASSASİYETLERİ BİLSEYDİK FARKLI OLABİLİRDİ’
Güneştekin, serginin açılışında ortaya çıkan görüntülere dair yöneltilen eleştirilere ise şu sözlerle yanıt verdi: “Şimdi tabi neden tepkiler oldu sorusuna gelince. Benim açılıştan önceki paylaşımlara bakarsanız ve bezimle birlikte DTSO’nun paylaşımlarına bakarsanız içerilikle ilgili fazla bilgi vermedik. Yani burada hangi eserler sergilenecek pek paylaşmadık. Biraz gizem yaratsın, insanlara sürpriz olsun istedik. Ama sert bir sergi olacağını biliyorduk. Tabi sergiye başka kentlerden, birçok farklı alandan misafirleriniz geldi. Aynı şekilde bölgeden de birçok davetli vardı. Tabi ben ev sahibi değildim. Ev sahibi DTSO ve destekçi olan firmalar, STK’lerdi. O açıdan buradaki organizasyona sadece söylendiği zaman müdahale edebilirim. Gelen misafirlere nerede ne sergilenir, orada nasıl bir hassasiyet gösterilir, hiçbirimiz söylemedik. Hiçbirimiz söyleme gereği de duymadık. Buradaki hassasiyetleri bilseydik belki daha farklı olabilirdi.”
‘SİYASİ BİR YAPIYA ANGAJE DEĞİLİM’
Kimsenin siyasi düşüncesi ile ilgilenmediğini, bir birey olarak bağımsız olduğunu dile getiren Güneştekin, “Benin politik düşüncem beni bağlar. Benim düşüncelerimi hala anlayamamışsa bir kesim, bu onların eksikliği, ona bir şey diyemem. Ama siyasi bir yapıya angaje olmuş biri değilim. Hiçbir siyasi yapının arkasında yürüyen biri değilim, bağımsız bir sanatçıyım. Bir sanatçı için zaten olması gereken de budur. Sanatçı kimseye müritlik etmez. Sanatçının dili, duruşu özgürdür. Böylesi de olması lazım. Eğer bütün günahım buysa, bu çok da büyük değil” dedi.
‘TAKDİR BEKLİYORUM’
Güneştekin’e “Mağdurun evinde, mağdurun acını mağdura gösteren bir yerde tam olarak hassasiyet içerisinde algılayıp, ona göre duyarlı bir sergi ve organizasyonun yapıldığını düşünüyor musunuz. Bu tartışmalardan sonra doğduğunuz yere yabancılaştığınız algısı oluştu mu sizde?” sorusu yöneltildi.
Güneştekin’in yanıtı şöyle oldu: “Acının coğrafyasındaki yüzleşme, Hafıza Odası’nın buraya gelmesi, bu serginin başlangıç noktası değil. Bu sergi 2012’den beri var olan bir sergiydi, üstüne eklenerek geldi. En son buraya geldi. Buradaki insanlardan neden görmesinler böyle bir sergiyi. Neden 6 sene önce, 10 sene, 40 sene önce buranın hafızasında yaşanan acıları, neden yeni kuşak bilmesin? Yeni kuşak bu eserlerle, bu belgelerle neden buluşmasın? Bu coğrafyada, bu ülkede neler yaşandığını neden görmesinler, görsünler. İyi bir şey bu. En çok aldığım eleştiri neden burada bir sergi açıyorsunuz oldu. Daha ilk gün söyledim, burası benim mahallem. Ailemin arasına geldim, ailemin beni, yaptığım işleri takdir etmesini bekliyorum. Bu beni, dünyanın bir başka yerinden daha çok mutlu eder.”
Verdiği bu yanıt üzerine Güneştekin’e “Serginin açıldığı yerin çok hassas olduğu, insanlarının acısının çok taze olduğu bir yerde, serginin organizasyonu yapılırken bu hassasiyetleri tam olarak gözettiğinizi düşünüyor musunuz?” diye soruldu.
Güneştekin, soruyu “Ben orada yanlış olduğunu düşünmüyorum. Eğer birilerini anlamadan üzdüysem. Benimle sohbet etmeden ya da söylediklerimi anlamadan hiçbir insanın üzülmesini istemem. Hiç kimseye de kırgın değilim. Keşke kimse üzülmeseydi. Ben ne niyetle neler yaptığımızı çok iyi biliyorum. Ben duygu ve niyetimden çok eminim. Fakat siz de takdir edersiniz ki böylesi organizasyonlarda her şeyi kontrol etmek inanın çok da kolay değil” sözleriyle yanıtladı.
Toplantının ardından Güneştekin, toplantıya katılan isimlerle birlikte sergi alanına geçip, sergiyi dolaştı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***