Van’da sığınmacı olarak yaşayan İran eski askeri pilotu olan Mehrdad Abdarbaşi’yi kaçırma hazırlığında buluna İran istihbaratı ile birlikte çalışan ajan şebekesi Eylül ayında MİT ve Van emniyet güçleri tarafından suçüstü yakalandı. Abdarbaşi, Vanda yürütülen operasyonun ayrıntılarını anlattı.
VOA Türkçe’de yer alan habere göre; Abdarbaşi, İran’dan Türkiye’ye kaçış sürecini anlattı. , İran Devrim Muhafızları’nın 2018 yılında orduyu Suriye’de aktif kullanma kararı aldığını söyleyen Abdarbaşi, “Birkaç hafta sonra o sıralar hayatta olan (Kudüs Gücü Komutanı) General Kasım Süleymani tarafından bilgilendirileceğimiz ve sonrasında Suriye’ye gönderileceğimiz için hazır olmamız gerektiği söylendi” ifadelerini kullandı.
Görevi, zihnen hazır olmadığı gerekçe göstererek reddeden Abdarbaşi, Devrim Muhafızları istihbaratı tarafından tehdit edildiğini dile getirdi. Göreve hazırlanmak için süre istediğini de belirten Abdarbaşi Türkiye’ye gelme sürecini şu ifadelerle aktardı:
“Bu süre içinde hayatım pahasına da olsa en yakın ülkeye kaçmayı başardım. Böylece kendi hayatımı ve ailemi kurtarabildim. İki haftadan kısa bir sürede Türkiye’ye gidip sığınma talebinde bulundum.”
İran istihbaratının kendisini takibe aldığından şüphelenen Abdarbaşi, İran ajanlarının Türkiye’de ikamet izni olduğunu iddia eden ve kendisine Forex (döviz alım satımı) öğretmek isteyen bir kadın aracılığıyla bilgi sızdırmaya çalıştığını ifade etti. İsmini vermek istemediği kadından şüphelenen Abdarbaşi, durumu Türk istihbaratını haberdar ettiğini ve kadınla konuşmalarını yetkililere düzenli olarak aktardığını söyledi. Abdarbaşi, “Türk istihbaratı bu kadının telefonunu dinledi ve daha sonra bana, bu kadının Van’da bir İran istihbarat ajanıyla görüşerek bayıltıcı bir ilaç edindiğini söyledi” aktardı.
Abdarbaşi, Şebeke üyesi kadının kendisini evine davet ettiğini belirterek, operasyon gecesine dair detayları şöyle anlattı:
“İçeceğim meyve suyuna veya çayıma dökeceği ilaçla beni bayılttıktan sonra İran istihbarat elemanları evine gelip, rahatsızlanmış birisini hastaneye götürürmüş gibi beni taksiye bindirecekler; ama aslında beni İran’a götüreceklerdi. Bütün bunlar gece saatlerinde olacaktı ve taksi İran’ın sınır şehirlerinden birindendi. Ancak Türk istihbaratı bunu öğrendiğinde planları suya düştü.
Kadın, İran ajanlarına evinde olduğumu ve gelip beni almalarını söyledi ama daha onlar sokaktayken, daireye çıkmadan, Türk istihbaratınca tutuklandılar. Akşam dokuz civarıydı, aynı zamanda pusuda bekleyen bir grup Türk istihbarat yetkilisi içeri girdi ve kadını tutukladı.
Aslında İran istihbaratı benim hiç de önemli biri olduğum düşüncesinde değilmiş. Beni sadece bir güç gösterisi için kaçırmayı istiyorlarmış. Ülkeden kaçan muhalifleri nerede olurlarsa olsun geri getirebileceklerini gösteren bir güç gösterisi.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***