Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 büyükelçinin ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmesine yönelik Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na talimat verdiğini açıklamasının ardından kamuoyunun dikkati Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda uygulayacağı diplomatik prosedüre yoğunlaştı.
10 ülkeye bu konuda bildirim yapılacağını, daha sonrasında da büyükelçilerin belli bir tarihe kadar Türkiye’yi terk etmelerinin isteneceğini belirten Türk Dışişleri yetkilileri henüz “resmi işlemler”in başlatılmadığını aktarıyor. Bakanlık yetkilileri, Bakan Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın durumu birlikte istişare edeceğini, istişareler doğrultusunda kamuoyunun bilgilendirileceğini söylüyor.
Amerika, Almanya ve Fransa’nın da aralarında bulunduğu 10 ülkenin Ankara’daki büyükelçileri, tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması için Türk hükümetine ortak bir yazılı çağrı yaptıktan sonra Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmışlardı. Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı, büyükelçilere “Türkiye’nin iç işlerine karışamazsınız, yargıya müdahale edemezsiniz. Kavala davasını siyasallaştırıyorsunuz” uyarısında bulunmuştu. Görüşme sonrası “Biz görevimizi yapıyoruz” diyen büyükelçiler, görevlerini yapmaktan geri durmayacakları mesajını vermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; büyükelçiler için persona non grata (istenmeyen kişi) prosedürü başlatılmasını istediğine dönük ilk işareti “Büyükelçileri Türkiye’de ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz” sözleriyle vermişti.
Erdoğan’ın ,“İstenmeyen adam ilan edilmeleri için Dışişleri Bakanı’na talimat verdim” sözleriyle ilgili DW Türkçe‘ye konuşan bir büyükelçi, “Bizi önce Dışişleri’ne çağırdılar, gittik. Açıklamamızın görevimiz dahilinde olmadığını söylediler. Şimdi elimizde başka bir uyarı, başka bir bildirim yok. Biz, diyeceğimizi dedik. İş insanı Osman Kavala’nın tutukluluğu Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamadığını gösteriyor. Şimdi bekleyip, göreceğiz” ifadelerini kullandı.
PERSONA NON GRATA
Persona non grata (istenmeyen kişi) terimi; devletlerarası ilişkilerde bir ülkeye girmesi veya o ülkede kalması, ülkenin merkezi hükümeti tarafından yasaklanan yabancı bir kişi için kullanıyor. “İstenmeyen kişi”; kendisine verilen diplomatik dokunulmazlık hakkı sayesinde tutuklama ve herhangi bir kovuşturmadan korunan yabancı diplomata bir ülkenin uygulayabileceği en ciddi kınama biçimi olarak biliniyor. Bu duruma hukuki geçerlik kazandıran Viyana Diplomatik İlişkiler Konvansiyonu, diplomatların bulundukları ülkenin yasa ve düzenlemelerine saygı duymalarını şart koşuyor. Eğer bir ülke; yabancı büyükelçileri ‘istenmeyen kişi’ ilan ederse, o elçilerin bulundukları ülkeler de aynı şekilde karşılık veriyor.
Türkiye’nin 10 ülke büyükelçisi için ‘istenmeyen kişi’ prosedürü başlatması, 10 ülkedeki Türk büyükelçilerinin de Türkiye’ye dönmesi ile eş zamanlı olacak. Bu durum yaşandıktan sonra Türkiye’nin tıpkı Şam, Kahire ve Tel-Aviv büyükelçiliklerinde yaşandığı gibi ikili ülke ilişkileri Amerika, Almanya ve Fransa’nın da aralarında olduğu 10 ülke ile de ‘tarihi kopuş’a sahne olacak.
Erdoğan’ın bu çıkışına, siyasi muhalefetten ve emekli büyükelçilerden sert tepkiler geliyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***