Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır eski İl Eşbaşkanı Emine Ruken Akça’nın “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın karar duruşması görüldü. Akça’nın katılmadığı duruşmada avukatları hazır bulundu.
Duruşma, heyet değişikliği nedeniyle önceki zabıtların okunmasıyla başladı. Mahkeme heyetinin söz verdiği iddia makamı, önceki celsede sunduğu mütalaasını tekrarladı.
GİZLİ TANIK BEYANLARI SUÇ DELİLİ
Akça’nın, DBP İl Eşbaşkanı sıfatı taşıdığı dönemde çeşitli eylem ve etkinliklere, örgüt mensuplarının cenaze töreni ve taziyelerine yine örgüt talimatı ile katıldığını öne süren iddia makamı, 2017 yılında partilerinin Sur İlçe Örgütü kongresinde yaptığı konuşma ile KHK ile kapatılan Kongreye Jinên Azad (KJA) üyesi olmasıyla kendisine yöneltilen “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlarını işlediğini savundu. İddia makamı ‘Ezel’ ve ‘Hafız’ isimli gizli tanıkların beyanlarını da suçlamalarına delil olarak gösterdi.
RUTİN EYLEM VE DAVRANIŞLAR SUÇLAMA KONUSU
Savcılığın mütalaasına karşı savunma yapan Akça’nın avukatı Mehmet Emin Aktar, son yıllarda sıklıkla karşılaştıkları rutin eylem ve davranışların suçlama konusu yapılmasıyla müvekkiline dair yargılamada da karşılaştıklarını dile getirdi. Müvekkili hakkında beyanlarda bulunan gizli tanıkların mahkeme huzurunda dinlenmesi taleplerinin reddedildiğini söyleyen Aktyar, böylece bu gizli tanıkların beyanlarını denetleme imkanının ellerinden alındığını iade etti. Gizli tanıklardan ‘Hafız’ın beyanında müvekkilini sadece sima olarak tanıdığını belirttiğini, ‘Ezel’in ise ismen tanıdığını söylediğine dikkati çeken Aktar, hem Almanya hem de Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan müvekkilinin sık sık Almanya’ya gidip gelmesinin örgütsel bir bağlantı olarak öne sürüldüğünü ifade etti. Dosyada müvekkiline dair kod ismi kullanma, kendine örgüte adamışlık, gizlilik ve süreklilik gibi hususların bulunmadığını vurgulayan Aktar, açık kaynak araştırmaları ile katıldığı basın açıklamaları ile birlikte müvekkilinin bir partinin il eşbaşkanı olarak seçmenlerinin yakınlarının taziyelerine katılmasının beşeri ilişkiler ve görevler gereği olduğunun altını çizdi. Aktar, bu siyasi faaliyetleri ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirttiği açıklamaları dolayısıyla mahkemeden müvekkili hakkında beraat kararı beklediklerini ifade etti.
Avukat Ali Çimen de yaptığı savunmada müvekkilinin suçlama konusu yapılan konuşmalarının doğru tercüme edilmediği gibi gizli tanık beyanlarının da suistimale açık olduğunu savundu. Anayasa Mahkemesi ve AİHM’in benzer yargılamalara dair verdiği ihlal kararlarını hatırlatan Çimen, müvekkili hakkında beraat talep etti.
HAPİS CEZASI
Taleplerin alınmasının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Emine Ruken Akça’ya “örgüt üyeliği” iddiasıyla 6 yıl 3 ay, “örgüt propagandası yapmak”tan ise 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, “örgüt propagandası”ndan verilen cezanın iki yıldan az olması, yine sanığın yargılama boyunca sergilediği tutum ve davranışlarını dikkate alarak bu cezasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik uygulanmasına karar verdi. (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***