Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

“Bizans entrikalarını aratmayan kumpasların yaşandığı TSK…”

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen 221 sanıklı Genelkurmay çatı davasının 9’uncu celsesi Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı eski Muhafız Alayı Komutanı Muhsin Kutsi Barış’ın savunmasıya başladı.

Hakkındaki iddiaların subjektif ve kişisel yorumlara dayandığını öne süren Barış, “F..Ö”cü olduğu iddiasının Levent Türkkan’ın “samimi bulunan” beyanlara dayandırıldığını belirterek, “Hangi şartlarda ve neye istinaden söylendiği bilinmeyen bir şahsın beyanlarıyla F..Ö üyesi sayılmışım. F..Ö’yle uzaktan yakından ilgim yok. Sadece F..Ö değil, benzer yapıların tümüne karşı oldum. Kendisi de sanık olan Levent Türkkan’ın iddiaları ne kadar somut delil olabilir” dedi. Barış savunmasını 10 dakikada tamamladı.

İKİ GÜN KOMADA 5 GÜN GÖZALTINDA KALDIM AMA EVET

Başkan Oğuz Dik, Kutsi Barış’ın önceki ifadelerini kabul edip etmediğini sordu. 2 gün komada 5 gün gözaltında kaldıktan sonra verdiği ifadelerin doğru olduğunu kaydeden Barış, şunları söyledi: “Darbeci falan değilim. Maalesef muhakeme hatası yapmış kritik bir birliğin komutanıyım. İradem sakatlandı.” 

“GENELKURMAY BAŞKANI BENİ NEDEN ARAMADI?”

Bunun üzerine başkan dik, “Kim sakatladı?” diye sordu.

Barış bu soruyu cevaplarken, birinci sicil amirinin 2. Başkan, ikinci sicil amirinin Genelkurmay Başkanı olduğunu vurgulayarak, “MİT Müsteşarı Genelkurmay’a gittiğinde Cumhurbaşkanı’nın koruma müdürünü arıyorlar. Ama 1 ve 2’inci sicil amirlerim muhafız alay komutanı olan beni aramıyor” dedi. Barış, evinde 1 dolar bulunduğu iddiasını reddedip, bunların bilirkişiye gönderilmesi ve parmak izi incelemesi yapılmasını isterken, “Hukuk sisteminin böyle çalışmasına üzülüyorum” deyince Başkan Dik, “Askeri sistemden iyi çalışıyor” karşılığını verdi.

“YEDİ SÜLALEMİ ARAŞTIRMADAN…”

Duruşmada başkan ve barış ararında şu diyaloglar da yaşandı:

Barış: Ben sizden daha çok merak ediyorum bu darbeyi kimin yaptığını. Ben mağdurum.

Başkan Dik: Size kim kumpas kurdu, kim mağduriyetinize yol açtı? Şikayetçi misiniz?

Barış: (diğer sanıkların darbedeki ‘şüphelere’ dair ifadelerini özetledikten sonra FETÖsavar hesabını hatırlattı.)

Başkan: Size FETÖsavar mı yaptı?

Barış: Benim de adım çıktı. Yazılan şu, 94 mezunu, kurmaydır. Beni F..Ö’cü ilan etmek akıllara gelmesi gereken en son iş olmalı. Nedenini anlatayım. 17/25 Aralık’tan 1.5 yıl sonra Hulusi Akar tarafından seçilip, Necdet Özel tarafından Sayın Cumhurbaşkanı’na arz edilen listenin birinci sırasında benim, ikinci sırada Ali Yazıcı’nın adı vardı. Sayın Cumhurbaşkanı Ali Yazıcı’nın başyaveri, benim alay komutanı olmamı istemiş. Yedi sülalemle ilgili araştırma yaptırmadan beni atayacağını düşünebiliyor musunuz?

Başkan Dik: Darbeyi kim yaptı?

Barış: Çözmeye çalışıyorum.

Muhsin Kutsi Barış’ın çapraz sorgusunun yapılmasının ardından saat 11.00’de duruşmaya 15 dk ara verildi.

“EK İDDİANAME ÇIKACAKTIR…”
15 dakikalık aradan sonra Eski Kurmay Albay Mustafa Barış Avıalan savunma yapmaya başladı. FETÖsavar adlı hesabı kimlerin açtığının ve kimlerin bilgi aktardığının araştırılması halinde ilginç sonuçlar çıkacağına inandığını belirten Avıalan, şunları söyledi:

“Hayatın olağan akışına uymayan olaylar var. Diğer sanıkların da gündeme getirdiği garipliklerle dava bittiğinde bu iddianamenin kalınlığında bir iki ek iddianame çıkacaktır. En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. Bu iddianamenin en kritik kısımlarının yargı dışında bir yerlerde hazırlanmış kişisel görüş ve raporlardan ithal edildiğini düşünüyorum.”

“BİZANS ENTRİKALARINI ARATMAYAN KUMPASLARIN YAŞANDIĞI TSK…”

Kendisini “Çekirdekten personelci” olarak tanımlayan Avıalan hakkındaki iddiaları cevaplarken şu dikkat çekici ifadeyi kullandı: “Bizans entrikalarını aratmayan kumpasların yaşandığı TSK…”    Avıalan 1980-2000 yılları arasında TSK’dan atılanlara kamuya dönme imkanı verildiğini, bunların en az 400’nün F..Ö’cü olduğunu savundu. Başkan Dik “F..Ö’cü değil, irticai faaliyetten atılanlar deniyor”  sözleriyle müdahale edince Avıalan, “400’ü F..Ö’cü. Biliyorum, o şubede çalışan ve atanlardan biriyim” dedikten sonra şöyle devam etti:

“Lütfen kimse kandırıldık diye işin içinden çıkmasın. Kandırılan biri var ise bu emir almadan iş yapmayan, sorun çıkınca yalnız bırakılan ben ve benim gibilerdir. Ben örgüt üyesi isem bana bu emirleri verenler de örgüt üyesidir. Kuyruk acısı olan eski askerlerin yazdığı “Ağacın Kurdu”, “İmamların Öcü” gibi kitapta yazılanları kabul etmiyorum. Ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın, iftira atılmadıkça benden F..Ö’cü çıkaramazsınız.” Avıalan odasında bulunduğu belirtilen ihtilal çıkmazı isimli kitaptan bölümle için de, “Bir proje kapsamında yardımcı kaynak olarak kullanılmış, komutanlara yapılan sunularda da yer almıştır” dedi.

“15 TEMMUZ KİMİN İŞİNE YARIYORSA O YAPMIŞTIR”

Telefon konuşmalarının öncesi ve sonrasının kesildiğini öne süren Avıalan o gece Akıncı Üssü’ne neden gittiği ya da nasıl gönderildiğinin Akıncı Davası’nın konusu olduğunu söyleyince Başkan Dik, “Hayır, bu davanın da konusu” dedi ve Avıalan Akıncı bölümünü anlatmaya başladı.

Avıalan Akıncı’ya gitmesinin birilerinin planlanması ve özel olarak seçilmesinin sonucu olduğunu iddia ederek, şunları söyledi: “Vitrinde benim gözükmem hem birilerinin daha rahat kandırılmasını sağlayacak, hem de benim üzerimden başkalarına rahatlıkla ulaşılacaktı. Ben F..Ö’cü değil Atatürkçü ve milliyetçiyim. Bu planlama başarısız olsun diye yapılmış amatörce askeri bir plandır. Oyun ve aldatmacadır. Kim yaptı? Kimin işine yarıyorsa o yapmıştır.” Avıalan’ın savunmasını saat 13.00’de tamamlamasıyla duruşmaya öğlen arası verildi. Öğleden sonra Avıalan’ın çapraz sorgusu yapılacak.

30 civarında AKP milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı danışmanları davayı izlemeye geldi.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version