Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Babacan’dan Erdoğan’a: Devleti market işletmeciliğine sokarak fiyatları kontrol edebileceğine inanıyorsa beyhude bir çaba

Babacan'dan Erdoğan'a: Devleti market işletmeciliğine sokarak fiyatları kontrol edebileceğine inanıyorsa beyhude bir çaba


“Devletin rolü makro ekonomik dengeleri sağlam tutmak, ülkede enflasyonu düşürmek ve vatandaşların satın alma gücünü artıracak ekonomi politikaları oluşturmak”

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, İyi Parti lideri Meral Akşener ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fahiş gıda fiyatları karşısında Tarım Kredi Kooperatifleri’ndeki fiyatların uygun olduğunu belirterek, “çoğaltılacağını” açıklamasını değerlendirdi. “Devleti market işletmeciliğine sokarak fiyatları kontrol edebileceğine inanıyorsa beyhude bir çabadır” diyen Babacan, “Mutlak yoksulluğu biz sıfırlamıştık. Yoktu öyle bir şey. Ama şu ada mutlak yoksulluk var bu memlekette. Bunların yolu bari olmuyor ben alıp satayım marketçilik yapayım demesi değil, devletin rolü makro ekonomik dengeleri sağlam tutmak, ülkede enflasyonu düşürmek ve vatandaşların satın alma gücünü artıracak ekonomi politikaları oluşturmak” dedi.

 

Babacan devamında, “Çözümü yanlış yerlerde arıyor, öncellikle hukuk ve adalet lazım memlekette. Hukuk ve adalet olmadan ekonomiyi asla düzeltemezler. Asla enflasyonu düşüremezler, kurda istikrarı sağlayamazlar” görüşünü ifade etti.

 

Babacan, Erdoğan’ın market alışverişiyle ilgili olarak da şu değerlendirmede bulundu:

 

“Bir ülkenin cumhurbaşkanı artık market işletmeciliğine soyunduysa, devleti market işletmeciliğine sokarak fiyatları kontrol edebileceğine inanıyorsa bu beyhude bir çabadır. 84 milyonluk bit ülkede 500 tane 1000 tane marketlerle fiyat kontrol edilemez. Türkiye’de enflasyonu düşürmenin yolu fiyatları makul tutmanın yolu maliyetleri düşürmekten geçer. Maliyetlerinde de kökünde kaynağında döviz kuru vardır. Sayın cumhurbaşkanına tavsiyemiz ülkedeki döviz kuruyla ilgili istikrarsızlığı bir an önce önlemesi ve ülkede 2018 Haziran seçimlerinde söz verdiği gibi hem enflasyonu hem faizi düşürmesi. Beklentimiz budur. Ve seçileli 3 sene 3 ay oldu. Bu 3 sene içerisinde hem kur yükseldi hem enflasyon yükseldi hem de faizler yükseldi.

 

 

“Mutlak yoksulluğu biz sıfırlamıştık, tekrar hortladı”

 

Vatandaşlarımızın satın alma durumu düşmüş durumda, yoksulluk arttı, gelir dağılımı uçurumu korkunç bir seviyede. Mutlak yoksulluk tekrar hortladı. Mutlak yoksulluğu biz sıfırlamıştık. Yoktu öyle bir şey. Ama şu ada mutlak yoksulluk var bu memlekette. Bunların yolu bari olmuyor ben alıp satayım marketçilik yapayım demesi değil, devletin rolü makro ekonomik dengeleri sağlam tutmak, ülkede enflasyonu düşürmek ve vatandaşların satın alma gücünü artıracak ekonomi politikaları oluşturmak.

 

“Çözümü yanlış yerlerde arıyorlar; hukuk ve adalet olmadan ekonomiyi asla düzeltemezler”

 

Çözümü yanlış yerlerde arıyor, öncellikle hukuk ve adalet lazım memlekette. Hukuk ve adalet olmadan ekonomiyi asla düzeltemezler. Asla enflasyonu düşüremezler, kurda istikrarı sağlayamazlar. Faizlerin düşmesi hayal olur. Bakın Merkez Bankası faizlerini bir puan düşürdüler, Hazine’nin borçlanma faizi bir buçuk puan attı. Ne anladık! Sonuca bakmak lazım dolayısıyla ekonomi yönetimi hukuk gerektirir adalet güven gerektirir, ortak akıl gerektirir ve istişare gerektirir.”


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version