ENSAR NUR | STRAZBURG TR724
Fransa’da radikal sağcı ve komplocu Rémy Daillet’nin ulusal düzeyde örgütlenmiş paramiliter bir yapı aracılığı ile hükümeti devirmek için bir darbe planladığı ortaya çıktı. Geçtiğimiz hafta Daillet hakkında “darbe girişimi ve diğer şiddet eylemleri planlamak” suçlaması ile dava açılmıştı. Fransa İç İstihbarat Servisi’nin (DGSI) raporuna ulaşan Le Parisien gazetesi darbe planı ve örgütün yapısı ile ilgili detayları dün manşetten kamuoyuna sundu.
Sistem karşıtı, aşırı muhafazakar ve komplocu olmasının yanı sıra Yahudi ve Müslüman karşıtı söylemleriyle de tanınan Daillet’nin darbe yapma arzusu gizli bir bilgi değil. Daha önce sosyal medya üzerinden yaptığı yayınlarda sıkça hükümeti devireceğinden bahsediyor.
Özellikle Sarı Yeleklilerin (Gilet Jaunes) sistem karşıtı gösterileri ile başlayan ve pandemi döneminde iyice pekişen toplumsal rahatsızlıklardan faydalanan Rémy Daillet, YouTube üzerinden yayınladığı videolar ile oldukça ilgi uyandırdı. DGSI’nin hazırladığı raporda, Daillet’nin memurlar, askerler, polisler, avukatlar, doktorlar, öğretmenler ve hatta siyasetçiler de olmak üzere pek çok farklı toplumsal gruptan destekçi topladığına değiniliyor.
Örgütün çimentosu komploculuk
Geçtiğimiz nisan ayında milletvekillerine ve senatörlere e-posta gönderen Daillet, yazısında vekilleri “Fransız halkına hizmet etmeniz için son bir uyarı” diyerek tehdit etti. Metinde Cumhuriyet’in artık baskın fikir olmadığı, bir halk devriminin kaçınılmaz olduğu ve insanları öldüren bir aşıyı zorla halkına yaptıran “soykırımcı” bir hükümetin hesap verme zamanının geldiğinden bahsediyordu.
Yine yayınladığı bir videoda komplocu fikirlerini açıkça ortaya koyan Daillet şu sözleri sarf etmişti: “Evet, tamamen para güçlerine satılan Cumhuriyet hükümetini devireceğim, bilimsel olarak hiçbir faydası olmayan maske takma zorunluluğunu iptal edeceğim, kapanmayı iptal edeceğim, chemtrails olarak da bilinen havadan ilaçlamayı da derhal durduracağım. Masonluk ve diğer tehlikeli mezhepleri yasaklayacağım, her türlü insan ticaretini cezalandıracağım, çocukların istismara uğramasını durduracağım, her türlü toplu aşı kampanyasını yasaklayacağım, 5G programını durduracağım ve tamamen sökeceğim.”
Verdiği bir röportajda da takipçilerine eski Amerikan başkanı Donald Trump ve Rusya başkanı Vladimir Putin ile temas halinde olduğunu ve Fransız hükümetine ve kurumlarına karşı bir ayaklanma olması durumunda onların destek vereceğini söylemişti.
Darbe planı: Azur Operasyonu
DGSI’nin raporuna göre partizanları hızla artan Rémy Daillet, ulusal çapta hareket eden ve bölgesel olarak hücreler halinde yapılanmış ve hiyerarşi içerisine oturtulmuş bir yeraltı örgütü oluşturdu. Örgütün profesyonel bir şekilde yapılanmasını oluşturan kişi ise Christophe M. adında onur madalyası sahibi emekli bir yarbay.
Daillet ve kurmay ekibinin planları arasında 5G antenlerinin, aşı merkezlerinin ve aşI depolarının yok edilmesinin yanı sıra bazı gazetecilere de saldırı düzenlenmesi bulunuyor. Örgütün ana planı ise Daillet’nin açıkça ifade ettiği şekilde hükümete darbe düzenlemek olarak belirlenmiş.
Örgütte yer alan bir kişinin gözaltında verdiği ifadeye göre hükümetin devrilmesi örgütün nihai operasyonu olarak düşünülmüş. Düzenlenecek bir gösteriye mümkün olan en fazla insanın katılması sağlanıp Elysée’ye yürünecek ve devlet kurumları ele geçirilecekmiş.
Yerel bölgelerde organize edilen ekipler, tarifi örgütte yer alan bir kimya öğretmeni tarafından hazırlanmış el yapımı patlayıcıları kullanacaklarmış. “Piyadeler” adı verilen bir grup kalabalık halinde kolluk kuvvetlerine karşı mücadele ederken, “bombacılar” adı verilen grup hazırlanan patlayıcılar ile ilerleyecekmiş. “Saldırganlar” adı verilen grup ise bu esnada vurucu hamleyi gerçekleştirip gücü devralacakmış. Ortaya çıkan yazışmalarda Daillet’nin örgütte yer alan yöneticilere kan dökülmesinin kaçınılmaz olduğundan bahsettiği görülüyor.
Darbe planı kapsamında Elysée sarayı ve başkent Paris’in önemli noktaları ele geçirildikten sonra Rémy Daillet sarayda bir konuşma yapacakmış. Bu esnada örgütün diğer üyeleri bir televizyon kanalını işgal edecek ve liderlerinin konuşmasının bütün ulusa ulaşması sağlanacakmış. Bir örgüt üyesinin ifadesine göre amaç, polis kontrolü ele almadan önce mümkün olan en uzun süre kanal ve sarayı elde tutmak olarak belirlenmiş.
DGSI’ye göre Azur Operasyonuna 36 ekip lideri olmak üzere yaklaşık 300 partizanın katılması planlanmış. Bu kişiler arasında hala aktif görevde olan askerler, polisler, bir avukat ve bir belediye başkanı var.
Siyasal sistemin satanist ve pedofili bir mason elit grup tarafından ele geçirildiğini iddia eden komplocu Daillet tutuklandı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***