Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Suriye: Babülhava Sınır Kapısı neden önemli? Ülkeler ne diyor?


Rusya’nın Suriye’ye ulaştırılacak insani yardımların Hatay’daki Cilvegözü Sınır Kapısı’nın karşısındaki Babülhava’dan gönderilmesine karşı çıkması bölgede endişeyle karşılanıyor.

Moskova yönetimi, BM’de veto hakkını kullanarak Babülhava’nın kapatılmasını isterken, başta ABD olmak üzere Batılı güçler ise bu kapının açık tutulmasını savunuyor.

Sınır kapısını açık tutan mekanizmanın süresi ise 10 Temmuzda doluyor.

Peki yardımların Suriye’ye ulaştırılmasında rol oynayan Türkiye’yi de yakından ilgilendiren Babülhava Sınır Kapısı neden önemli?

Suriye’ye giden insani yardımların ana geçiş noktası

Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib bölgesinde, dört milyondan fazla insan yaşıyor. BM’ye göre, yaklaşık 2,4 milyon kişinin insani yardıma ihtiyacı var.

Geçtiğimiz yıl boyunca her ay, hayati önem taşıyan Covid-19 aşıları, hastane ekipmanları ve diyabet, tüberküloz ve leishmaniasis ilaçları taşıyan yaklaşık 1000 kamyon sınırdan geçti.

BM, Suriye’ye uluslararası yardımların yapılmasına imkan tanıyan BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarının yetkilendirdiği mekanizmayla 2014’ten bu yana milyonlarca kişiye ulaşıyor.

2020’ye kadar uluslararası insani yardımlar, 2’si Türkiye’den olmak üzere 4 sınır kapısından gönderilirken; Rusya’nın vetosu ve itirazları üzerine sınır kapılarının sayısı önce 2’ye indirildi. Daha sonra Rusya, sadece Cilvegözü karşısındaki Babülhava’nın 1 yıl daha açık tutulmasına onay verdi.

BM’nin yeni tasarısı

Güvenlik Konseyi’nin daimi olmayan üyeleri İrlanda ve Norveç, Babülhava’yı bir yıl boyunca açık tutmayı amaçlayan bir karar taslağı sundu.

Diplomatlar, daimi üyelerin ABD, Fransa ve İngiltere’nin de geçen yıl kapatılan Türkiye ile yakınlardaki Bab al-Salam sınır kapısını yeniden açmak istediklerini söyledi.

BM’nin yeni tasarısı, insani yardımların Babülhava Sınır Kapısı dışında Irak’taki Kürtlerin kontrolündeki Al Yarubiyah Sınır Kapısından geçmesini de öngörüyor.

BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan tasarıda, Suriye’deki insani yardımın giderek kötüleştiği uyarısı yapılıyor. BM’nin yeni görevini bırakan insani yardım temsilcisi Mark Lowcock, geçen ay Güvenlik Konseyi’ne yaptığı sunumda, insani yardım için gerekli izni alınmaması halinde her ay 1,4 milyona yakın insana gıda ve ilaç ulaştırılamayacağı uyarısında bulunmuştu.

ABD, Rusya ve Çin ne diyor?

ABD, eskisi gibi insani yardımların dört sınır kapısından ulaştırılmasında ısrar ediyor. Washington ve BMGK’deki Batılı ülkeler, Öncüpınar Sınır Kapısı karşısındaki Babüsselame ile Aralık 2019’da kapatılan Irak ve Suriye arasındaki El-Yarubiyye Sınır Kapısı’nın da yeniden açılmasını istiyor.

Rusya, daha önce de olduğu gibi sınır ötesi yardım mekanizmasının süresinin dolmasına kısa süre kala insani yardımların Suriye içinde rejim kontrolündeki bölgelerden yapılması argümanını savunuyor.

Beşar Esad’ın en büyük destekçisi olan Rusya, Suriye’ye yapılacak insani yardımların geçişi ve dağıtılması konusunda egemenlik ve hükümranlık hakkı gereği Şam rejiminin son sözü söylemesi hakkı olduğu görüşünde ısrar ediyor.

Moskova yönetimi, kuzeybatıdaki El Kaide bağlantılı Hayat Tahrir el Şam grubunun, Türkiye’nin de göz yummasıyla insani yardımı engellediğini iddia ediyor.

Suriye ile ilgili kararlarda BMGK’de Rusya’nın yanında yer alan Çin de Cilvegözü Sınır Kapısı’nın açık tutulmasına sıcak bakmıyor.

Süreç nasıl işliyor?

Sınır kapısından yardım faaliyetinin sürdürülmesi için verilen yetkinin süresinin uzatılmasına ilişkin görüşmeler halen Güvenlik Konseyi’nde yürütülüyor. Ancak Rusya şubatta yetki süresinin uzatılmasını engelleyeceği sinyalini vermişti.

Güvenlik Konseyi, 2014’te aldığı kararla BM yardım kuruluşlarının Türkiye, Irak ve Ürdün üzerinden Suriye’ye insani yardım sağlama yetkisi verdi. Ancak Rusya’nın yetkinin süresinin uzatılmasını veto etme tehdidi üzerine Konsey 10 Ocak 2020’de yetki verilen üç sınır kapısından, Irak’tan geçişleri sağlayan Yarubiye Sınır Kapısı ile Ürdün’den geçişleri sağlayan Babülselam Sınır Kapısı’nı kapatmıştı. Türkiye’den geçişleri sağlayan Babülhava Sınır Kapısı, BM’nin ve diğer insani yardım kuruluşlarının kullandığı tek yardım hattı haline gelmişti.

Dünya Sağlık Örgütü ne diyor?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Babülhava Sınır Kapısı’nın geçişlere kapatılmasının “yeni bir insani felakete yol açacağı” uyarısında bulundu.

DSÖ Sözcüsü Christian Lindmeier, sınır kapısının BM ve diğer yardım kuruluşlarının bölgeye tek erişim noktası olduğunu vurgulayarak “BM’nin geniş kapsamlı sınır aşırı yardım operasyonunun önümüzdeki 12 ayda da sürmesi yaşamsal öneme sahip.” dedi.

STK’lar uyarıyor

Sivil Toplum Örgütleri, bu tür malzemelerin rejimin elindeki topraklardan yeniden yönlendirilmesinin felakete yol açabileceği konusunda uyardı.

Uluslararası Af Örgütü’nün Suriye araştırmacısı Diana Semaan, “Suriye hükümetinin BM yardımının yerini alabileceği fikri saçma” dedi.

Şu anda BM ve Şam arasında Suriye’nin içinden kuzeybatıya BM yardım teslimatlarına izin veren bir anlaşma yok. Yardım grupları defalarca Şam’ı kontrolü dışındaki bölgelere insani yardımı engellemekle suçladı. Uluslararası Af Örgütü yaptığı açıklamada, “Suriyeli yetkililerin insani yardımı yönlendirme ve engelleme konusunda uzun bir geçmişi var.” dedi.

Bölge halkı endişeli

El Bab kasabasındaki Mustafa Shaaban, AFP’ye, tüm ailesinin BM ve ortakları tarafından verilen hayat kurtaran ilaçlara güvendiğini söyledi. Halep kentine yönelik bir rejim saldırısından kaçan 57 yaşındaki Shaaban, yıllar önce Rusya’nın El Bab’ı bombalaması sırasında kafasından yaralandığını anlattı. Aynı saldırıda en büyük oğlu öldü ve diğer oğlu da yaralanarak protez bacak kullanmaya başladı.

Azaz’da yaşayan 17 yaşındaki Mohamad al-Abdullah da kendilerine ulaştırılan yardımların kesileceğinden endişeli: “Sınırın kapanması bütün ilaçlarıma etki edecek. İlaçlarımın tamamı sınır kapısı yoluyla yurt dışından geliyor, Türkiye’den ve diğer ülkelerden geliyor. Eğer sınır kapanırsa, boş boş çadırımda otururum. Hareket edemiyorum, ilacım olmasaydı, acıdan ayağa kalkamazdım.”

Halep’ten kaçmak zorunda kalan Ahmad Hamra da “Sınır kapısını kapatırlarsa bizim için gerçekten zor olacak, hepimizin tıbbi yardıma ihtiyacı var. Düzenli ilaç alacak param yok. İlaçlarımızı (ücretsiz) kliniklerden alıyoruz.” diyor.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version